Ercan Çankaya

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, dün gerçekleşen Denizli ziyaretinde patronlara hitap etmiş; konuşmasında "sözleşmeli tarım" uygulamasından da bahsetmişti. 

Geçen ay çıkarılan, tarım ve orman alanlarında düzenlemeleri içeren kanunla kullanılabilir arazilerin boş kalmasının önüne geçeceklerini öne süren Kirişçi, şöyle konuşmuştu:

Ama şimdi mülkiyet hakkı ile kullanım hakkını ayırdık. 2 yıl süreyle şayet bu alanlar boş kalmaya devam ederse burayı kiralanacak alanlar envanterine dahil edeceğiz ve bu kiralama işlemine oradaki yerleşik insanlardan başlayacağız. Birtakım meslek örgütlerine diyeceğiz, ondan sonra da dışarıdan gelenlere biz tercih sıralamasında bulunacağız. Kiraya vereceğiz. Oradan aldığımız kira gelirini de varisler varsa varislerin hesabına, varisler mahkemelikse bankada bloke edeceğiz. Amacımız ne? Boş yer kalmasın. Tam 686 bin hektar alan bir şekilde değerlendirilmeyi bekler durumda. Bizim buna tahammülümüz yok. Dolayısıyla evet mülkiyet hakkı sizin ama kullanım hakkı kamunun, bütün milletindir diyoruz.

Bugün de Aydın'ı ziyaret eden Kirişçi, yine "sözleşmeli üretimi yaygınlaştıracağız" dedi. Kirişçi, sözlerinin devamında "sözleşmeli üretimi zorunlu kılacağız" ifadesini de kullandı.

Türk lirasının son yıllardaki değer kaybı nedeniyle girdi fiyatlarının astronomik ölçüde artması sonucu küçük çiftçiler toprağını ekemez hale gelmişti. Tarım bakanının mülkiyet hakkıyla kullanım hakkını ayırdıklarını söyleyerek tarlasını 2 yıl ekemeyen çiftçinin toprağının kullanım hakkına patronlar lehine el koyacağını açıklaması AKP hükümetiyle tarım tekelleri arasındaki ilişkiyi tekrar akıllara getirdi. 

Zira bakanın da açıkça söylediği üzere yeni düzenlemeyle; toprağını 2 yıl ekemeyen bir çiftçi, kendi bölgesinde faaliyet gösteren tarım tekellerinden biriyle sözleşme imzalamaya zorunlu bırakılacak.