Suç örgütü kurmak, cinsel saldırı, silahlı tehdit gibi suçlamalardan yargılanan Adnan Oktar ve 77’si tutuklu 236 sanığın yargılanmasına İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmaya örgüt elebaşı olmakla suçlanan Adnan Oktar’ın da bulunduğu 73 tutuklu sanık ile bir kısım tutuksuz sanık ve izleyiciler katıldı.

Duruşmada esas hakkında savunma yapan Oktar, saf, dürüst, akılcı, milliyetçi ve vatansever bir insan olduğunu ve bu yüzden çok sevildiğini iddia etti. Örgüte dair hiyerarşik bir yapı kurmadığını öne süren Oktar, bu tür şeylerle vakit harcamadığını söyledi.

Oktar, İstanbul Kandilli’de yaşadığı yere kendisiyle tanışmaya gelen kişilere her zaman mesafeli olduğunu, yaşı küçük kız çocuklarını yanlarında aileleri olmadan görmediğini söyleyerek, “Ben o zamanlar sosyal mesafe uyguluyordum. Çünkü biliyorum iftira atılacağını. Her zaman dikkat ettim. Her zaman da faydasını gördüm.” ifadelerini kullandı.

Arkadaş grubu içinde kimseye baskı kurmadığını iddia eden Oktar, “Benim bulunduğum yerde insanlar gülmekten yerlere yatar. ‘Yok silahlarla bekliyorlarmış beni falan’ Ben silahtan hiç hoşlanmam. Yok efendim ‘örgütten ayrılmak çok zormuş’ Benim sevmediğim, beni sevmeyen insan gitsin zaten. Ben sıkılırım öyle bir ortamda olmaktan. Gidene güle güle, gelene hoş geldin.” dedi.

'FETHULLAH GÜLEN'İN KAFASI HASTA'
Fetullahçı Terör Örgütü ile aralarında herhangi bir bağ olamayacağını ifade eden Adnan Oktar, “FETÖ gözü dönmüş bir sistem. Adamın kafası hasta. Bunlar manyak, halkı tankla falan ezdiler. Ben bunları daha önce anladım.” ifadesini kullandı.

Oktar, Vatikan ve İsrail ile casusluk için değil İslam’ı yaymak ve korumak için görüşmeler yaptıklarını belirterek, bunların da çok faydalı olduğunu ileri sürdü.

'MEHDİ ÇIKACAK'
Mehdi olmadığını ama mehdinin beklendiğini anlatan Oktar, “Mehdi çıkacak. 2053 gibi falan. Allah’ın izniyle bu konu tamamlanacak.” iddiasında bulundu.

Hakkındaki cinsel saldırı ve taciz suçlamalarına karşı savunma yapan Oktar, “Cinsellikle ilgili iddiaların oyun olduğu o kadar açığa çıktı ki. Oyunla, çizgi romanla olmaz bilimle olur bu işler. Bu bir şehir masalı. Roman kabiliyeti herkesin vardır. Kız arkadaşlar (itirafçı sanıklar ile mağdur/müşteki kadınlar) tutuklanmayacaklarını bilseler buraya doluşurlar. Beni hayranlık seviyesinde seviyorlar. Mütalaada kadının kibrini kırmak için cinsel sömürü sistemi yapıldığını söylemiş. Kadın asaletiyle güzeldir. O zaman genelevlerdeki kadınların kibri yok. B. ile Ç. (şikayetçi iki kadın) beni deliler gibi sever. Benim yanımda en güzel kıyafetleri giyiyor, en güzel yiyecekleri yiyorlardı. Dehşete düşürüldüler. Ben onlara prenses gibi davranıyordum. Allah ömür verirse yine görüşeceğiz zaten.” diye konuştu.