Toplumsal Haber Merkezi

Filistin Lideri Mahmut Abbas, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in özel davetiyle 13 Haziran'da başkent Pekin'e resmi ziyarette bulunmuştu. Ziyareti boyunca Xi Jinping ve kurmayları ile görüşmeler yapan Abbas, 15 Haziran'da kameraların karşısına geçmiş; bu yıl Çin'i ziyaret eden ilk Arap lider olduğunun altını çizerek “Çin ve Filistin yakın dosttur” diye konuşmuştu. Karşılıklı güven ve işbirliği temelinde bu dostluğu daha üst seviyelere taşıyacaklarını kaydeden Filistinli lider, “Bugün Çin ve Filistin stratejik işbirliği ilişkilerinin resmi olarak kurulduğunu duyuruyorum” ifadelerini kullanmıştı.

Konuşmasında Çin'in “Tek Çin” politikasını desteklediklerini vurgulayan Abbas, Uygur meselesi hakkında şunları söyledi:

Bazılarının gündeme getirdiği Uygur meselesi bir insan hakları meselesi değildir. Bu, Çin'in terörizm, aşırılık ve ayrılıkçılıkla mücadelesidir. Filistin Hükûmeti Çin'in bu mücadelesini her zaman destekliyor. Filistin her zaman Çin'e inandı. Çin'in daima adaleti yerine getireceğine inanıyoruz.

Ayrıca Abbas, Filistin-İsrail ihtilafının bir an önce sona erdirilmesinde Çin'in arabulucu olması gerektiğini vurguladı.

DEVLET BAHÇELİ MAHMUT ABBAS'I HEDEF ALDI
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin bugünkü grup toplantısında Filistin lideri Mahmut Abbas’ı Uygur meselesiyle ilgili bu sözleri üzerinden hedef aldı.

Bahçeli, “Mahmut Abbas, vicdanı sızlamadan bunları söylemiştir. Biz onlara destek verdikçe, bu zihniyet Türk milletine köstek olmuştur. Mahmut Abbas'ın terörizmle ilgili ne bildiği de ortaya çıkmıştır. Biz mazlum Filistinlilerin hep yanında olduk. Filistin davasını ancak fakat demeden savunduk ve tarafımızı netleştirdik. Sayın Abbas, sana sesleniyorum. Uygur Türklerine terörist demek haksızlıktır, günahtır, cinayettir, rezalettir, melanettir. Türk milletine iflah olmaz bir saygısızlıktır” dedi.

CAMİ SAYISI TÜRKİYE'DEN FAZLA
Türkiye’de bir kesimin, Batı basınının yalanlarına dayanarak sürekli gündeme getirdiği Çin’in Uygur Türklerine zulmettiğine yönelik iddialar gündemi sürekli meşgul ediyor. Yurttaşlar, Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde neler olduğunu merak ediyor.

İşte Uygur Gerçekleri:

Sincan-Uygur Bölgesinde resmi verilere göre 13 Milyon Müslüman bulunuyor. Sincan’da 25 bin civarında camii var. 530 kişiye bir cami düşünüyor. Türkiye’de dahi 910 kişiye bir cami düşmektedir. Sincan’da30.000’den fazla din görevlisi mevcut. Dine inanma ya da inanmama özgürlüğü anayasal güvence altında.

EĞİTİM MERKEZLERİ SADECE SİNCAN'DA MI VAR? 
Sürekli gündeme getirilen, işkence ve asimilasyon merkezleri olduğu öne sürülen Eğitim Merkezleri, yalnız Sincan-Uygur Özerk bölgesinde değil, bütün Çin’de iş becerisi, dil ve hukuk öğretmektedir. Aynı zamanda mesleki eğitim merkezleri olan bu merkezlerde; Çin vatandaşları konfeksiyon, ayakkabıcılık, elektronik, berberlik ve e-ticaretin yanı sıra Çin anayasasını, yasaları, yerel mevzuatı öğreniyorlar. Ayrıca Çin Devlet Başkanı Şi Jinping dahil bütün üst düzey yöneticiler ve önceki devlet başkanları bu merkezlerde eğitim süreçlerinden geçmişlerdir. Bu merkezlerde nitelikli beslenme, spor alanları, nitelikli zaman geçirilmesi için sağlanan pek çok özel imkân bulunmaktadır.

İLKOKULDAN ÜNİVERSİTEYE KADAR ANADİLDE EĞİTİM
Bölgeyle ilgili NATO’cuların dünya çapında dile getirdiği bir diğer iddia da Uygurlara dillerinin unutturulmaya çalışıldığı. Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde ilkokuldan üniversiteye kadar Uygurca, Kazakça ve Kırgızca eğitim yapılmaktadır. 24 saat Uygurca yayın yapan televizyon bulunmaktadır. Yine Kazakça, Kırgızca, Tatarca ve Moğolca yayın yapan televizyonlar var. Bu özerk bölgede beş ayrı televizyon, 24 saat boyunca azınlık milliyetlerin dillerinden yayın yapıyor. Yine Sincan Uygur bölgesinde Uygurca, Kazakça, Kırgızca, Tatarca dahil olmak üzere altı dilde gazete, dergi ve kitap basılmaktadır. Örneğin Kaşgarlı Mahmut’un Divan-ı Lügat-it Türk kitabının Uygurca basımlarına dahi her yerde kolaylıkla ulaşmak mümkündür.

Sincan’daki kültürel miras da büyük bir özenle korunmaktadır ve çeşitli yasalarla koruma altına alınmıştır. 2017 itibariyle, Sincan-Uygur Özerk Bölgesi’nde 9542 kültürel miras bölgesi bulunmaktadır. Kültür mirasını korumak için 189 kurum kurulmuştur. Sincan’ın Uygur Mukamı ve Manas Destanı UNESCO Kültürel Miras listesi içine alınmıştır. Uygur müzik aletleri, Uygur kilimleri, Etles İpeği gibi kültürel ögeler de 91 adet kültürel miras koruma noktasıyla korunmaktadır. Ayrıca Şeker Bayramı, Kurban Bayramı özgürce kutlanmaktadır. Bu zamanlarda tatiller ilan edilir. Yine Uygur Meşrep Bayramı, Kazak Aytes Bayramı, Kırgız Kopuz Türkü şöleni kutlanır. Yerel yönetim cenaze törenleri, evlilik törenleri gibi çeşitli ritüelleri de teşvik etmektedir.

ÜNİVERSİTEYE GİRİŞTE ÖZEL AYRICALIK
Bir diğer asılsız iddiaysa Uygurların eğitimsiz bırakıldığı. Çin’de Uygurlar ve tüm etnik gruplar her seviyede istediği gibi eğitim alabiliyor. Ayrıca Çin’in dünya çapındaki çok sayıda Uygur genç yüksek eğitim görmektedir. Hatta bu üniversitelere giriş aşamasında, tüm azınlık milliyetlere ve Uygurlara özel ayrıcalıklar tanınarak öncelik gösterilmektedir. Her yıl devlet bütçesinden karşılanarak çok sayıda Uygur öğrenci Çin’in gelişmiş kentlerinde yatılı olarak lise eğitimi alıyorlar. Bu öğrenciler üniversite sınavlarında sahip oldukları pozitif ayrımcılık ile en iyi üniversitelerde eğitim görmektedir.

IŞİD VE EL NUSRA MİLİTANI 'ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇILARI'
Uygur Özerk Bölgesi’nde Uygurlara baskı yapıldığı iddiaları belirli örgütler tarafından yayılıyor. Bu örgütlerin çoğuysa Sincan merkezli değil. Mesela Seyit Tümtürk’ün başkanı olduğu “Doğu Türkistan Millî Meclisi” Paris’te kurulmuştur. “Doğu Türkistan İslami Hareketi” adıyla kurulan ve sonradan partileşen örgüt de El Kaide’ye bağlı olarak 1997 yılında kuruldu. Örgüt, BM ve Türkiye Cumhuriyeti’nin de terör örgütü listesindedir. “Türkistan İslam Partisi”nin şu an Suriye’de bulunan 10-15 bin kadar mensubu, IŞİD ve El Nusra’da örgütlü.

UYGURLAR ÇKP MERKEZ KOMİTESİNDE DE TEMSİL EDİLİYOR
Çin’de yalnız Uygurların değil bütün milliyetlerin temsilcilerinin hem merkezi yönetimde hem de bölgesel ve yerel yönetimlerde etkin olarak görev yapmaları sağlanmaktadır. Sincan-Uygur Özerk bölgesinin başkanı Şöhret Zakir Uygur’dur. Çin en üst yasama organı olan Çin Ulusal Halk Meclisi’nin Başkan Yardımcısı Erkin Emirbaki Uygur’dur. İktidardaki Çin Komünist Partisi’nin en üst organı olan Merkez Komitesi’nde üç Uygur üye bulunmaktadır.

SİNCAN'DA KAMUCU EKONOMİ UYGULAMALARI
Ayrıca Sincan’da devlet bütçesinden ayrılan özel kaynaklarla ve kamu yatırımları sayesinde bölgeler arasında dengeleri sağlayan büyük gelişmeler kaydedilmiştir.

Dünyanın en büyük ekonomisi Çin Halk Cumhuriyeti, gelirlerinin yüzde beşi ile bu bölgeye yatırımlar yapıyor. 2014 yılında 38 milyar yuan olan toplam gelir, bir yıl içinde 2015’te, 126 milyar yuana çıkmıştı. GSYİH her yıl yüksek oranlarla artıyor. Çin Hükümeti bu bölgede işi olmayan bir kişi başvurduğu takdirde, 24 saat içinde kendisine iş verileceğini taahhüt ediyor. Sincan için hazırlanan 2014-2020 Stratejik Kalkınma Planı’nında bütün detaylar mevcut. Her işyerinde çalışanların yüzde 50’sinin Sincan nüfusuna kayıtlı olması zorunluluğu bulunuyor. Artan zenginlikten ve gelişmeden Uygurlar da yararlanıyor. Çok sayıda dolar milyoneri Uygur bulunuyor.