YARSAV kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, CHP'de 'değişim' tartışmaları yaşanırken konuya ilişkin dikkat çeken tespitlerde bulundu.

Eminağaoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda CHP kurultayında son 10 yıldır eşit şartlarda yarışın söz konusu olmadığına vurgu yaptı. Durum böyleyken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Aday gösterilirsem görevden kaçmam" ifadelerini hatırlatan Eminağaoğlu, bunu bir 'demokrasi oyunu' olarak nitelerken "'Her şeye rağmen aday gösterilirsem seçimden çekilirim' denilebilmeli!" değerlendirmesini yaptı.

Paylaşımında Kılıçdaroğlu'nun görevi bırakmasını isteyen Eminağaoğlu da 'değişim isteyenler' arasına katıldı.

Eminağaoğlu'nun yazısının tamamı şöyle:

"CHP'de Adalet...
CHP'de Adalet için hukuk ve demokrasi...

2010'da anayasada yapılan değişiklikler, belli yönlerden 2012'de yapılan değişikliklerle CHP Tüzüğüne yansıdı.
2017'de anayasada yapılan değişiklikler, belli yönlerden yapılan değişikliklerle 2018'de CHP Tüzüğüne yansıdı.
2012 ve 2018 tüzük değişikliklerinde daha da geriye gidildi. Hukuk ve demokrasiye uygun adımlar atmak yerine, bu sonucu yaratmakla kalınmamış gibi, "şimdi gidiyoruz" ama bari demokratik tüzük bırakalım diye yine tüzük değişikliği denilebiliyor...

Olağan ve/veya olağanüstü kurultayda görevdeki genel başkan lehine toplanan imza sayısı ve/veya açıklama yapan il başkanı sayıları nedeniyle, son on yılda hiç bir kurultay eşit yarış içinde de yapılamadı.
CHP'de genel başkanlığa şu an için sadece en az %5 delege imzası ile aday gösterilmek mümkün.
Bu böyle değilmiş gibi, görevdeki genel başkan, "aday olmam ama aday gösterilirsem ne yapayım" diyebiliyor.
Demokrasi oyunu oynanmamalı, her şeye rağmen aday gösterilirsem seçimden çekilirim denilebilmeli!..

AKP tanınmıyormuş gibi tüm seçim sonuçlarının nedeni hep AKP'de arandı.
Partide faturayı, partiyi temsil eden genel başkan hiç bir biçimde kendi üzerine almadı.
Partiye taşınan, partiden uzak tutulan kadronun  ve partiye yerleştirilen anlayışın sonuçlara etkisi  sorgulanmadı. Bunların yarattığı güven sorunu üzerinde durulmadı.

CHP yönetimi adalet demiş ve yürümüşken,
Partide ve parti başvurularında hukukun ve demokrasinin gereği adımlardan, adaletten uzak duruldu.

Adalet deniliyorsa, artık bu kadro ve anlayış, ilk yapılacak olağanüstü/olağan kurultayda olmamalı.
Bu durum hukuk ve demokrasinin de gereği olduğu gibi, CHP'nin ayağa kalkması ve CHP ile de Türkiye'nin ayağa kalkmasının olmazsa olmazı!..

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün koltuğunda oturan her CHP Genel Başkanı gibi Sayın Kılıçdaroğlu da saygın olarak kalmalı, bunun için de adalet, hukuk ve demokrasinin gereği olarak, bu görevi kendisi bırakmalı!"