İzmir'in Çeşme ilçesinde bir araya gelen çeşitli dernek ve platformlar, Ovacık’taki Azmak Koyu’nda ‘havlu hareketi’ etkinliği gerçekleştirdi. Onlarca kişi, girişi 600 lira olan 'beach club’ta güneşlenenlerin şaşkın bakışları arasında havlularını kumsala serip Anayasa ve Kıyı Kanunu’ndan kaynaklanan haklarını kullandı.

İzmir Çeşme Gücücek Koyu’nda plaj işletmesine karşı çıkan ve ihalesinin iptal edilmesi için bir süre önce protestolar başlatan bölge sakinleri ve örgütlenmeler, eylemlerini havlu hareketine çevirdi.

Sözcü'den Latif Sansür'ün haberine göre, denize girecek kıyı kalmadığını, tüm koy ve plajların girişi 600 ile 1500 lira arasında değişen işletmelere kiralandığını belirterek bu duruma tepki gösteren üç dernek ile iki platformun çağrısıyla havlu hareketi başlatıldı.

Yunanistan'da aynı gerekçeyle başlatılan ve büyük oranda başarıya ulaşan, ülkemizde ise ilk kez yapılan havlu hareketine katılan onlarca vatandaş, üzerinde “Koylar halkındır, halkın kalacak”, “Kıyılar ücretsiz, halkındır”, “Halkın plajı ücretli olmaz” pankartlarla kıyıda yürüdü, kıyıyı kapatan işletmeleri alkışlarla protesto etti.

HAVLULARINI SERDİLER
Kişi başı 600 lira ödeyerek girdikleri ‘beach club’ta güneşlenenlerin şaşkın bakışları altında protestolarını gerçekleştiren grup, daha sonra havlularını serip kumsala oturdu ve güneşlendi.

KANUNLAR KIYILARI VE HALKI KORUMAYA YETMİYOR
Gücücek Koyu Koruma Derneği (GÜDÜDER) Başkanı Seher Gacar, yasalara göre devletin hüküm ve tasarrufu altında olması gereken sahillerin halkın serbest erişimine kapatıldığını belirterek şunları söyledi:

"Doğal koruma bölgesi olan bu alana binlerce ton beton döküldü, binlerce metrekare kaçak yapı yapıldı. Sahilden geçen halkın kullandığı yol dahi kapatıldı, arkalardan ardıç ağaçları kesilerek işletmenin keyfince yeni yol açıldı. Kamuya ait, size, bana ait araziler işgal edildi, üzerindeki bitki örtüsü kazınarak otopark yapıldı, personel lojmanları yapıldı. Bu doğamıza kıyım, bu vatandaşlık haklarımıza saldırı 4 yıldır devam ediyor.
Biz 2019 yılında yine buradaydık, içimizi döktük, değişen bir şey yok diyemem, değişim var. Kaçak yapı miktarı da işgal de artmış. Biz Ankara’daki devlet büyüklerimize Gücücek koyumuzda neden özel işletme görmek istemediğimizi anlatıyoruz, bize yasa ve şartname halkı koruyor deniyor. Biz de burada bu kıyımı ve haklarımızın nasıl gasp edildiğini, kıyılarımızı işgal eden özel işletmelerin nemenem bir şey olduğunu bir kez daha göstermek istiyoruz.”



Seher Gacar, Anayasa, Kıyı Kanunu, İmar Kanunu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun doğayı, kıyıları, vatandaşı korumaya yetmediğini, hal ve doğanın ‘beach club’ terörünün kurbanı olduğunu söyledi.

YUNANİSTAN'DAKİ EYLEMLERE ÖYKÜNME DEĞİL
GÜDÜDER Başkanı Gacar, mücadelelerinin sadece Gücücek Koyu için olmadığını belirterek şunları söyledi:

“Bizim Gücücek ile başlattığımız mücadelemizi karşı kıyımızdaki komşularımızın hareketine öykünme olarak yorumlayanlar var. Gücücek ile komşumuzdaki hareketin bu hoş denk gelişi sadece kader. Bizim halkımızın hak almak için mücadele etmek zorunda kalışları da hep makus kader. Gücücek de bizim Azmak da. Güzel yurdumun tüm kıyıları bizim. Tüm sahillerimizin ‘beach club’lar ve diğer özel işletmelerin işgal ve teröründen kurtulup halka açılmasını diliyorum.”