Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı bir televizyon programında “Gerekirse kız okulları açabilmeliyiz” sözleri kamuoyunda tepki çekmişti. Türkiye İşçi Partili (TİP) Öğrenciler bugün “Laik ve bilimsel eğitimden vazgeçmiyoruz” diyerek 21 yerde eylem düzenledi.

Aileleri tarafından okula gönderilmeyen kız çocukları için devletin yapması gereken şeyin “kız okulları” açmak değil, çocukları devlet güvencesi altına almak olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Bu Saray bakanının sarf ettiği çağ dışı ve akıl almaz fikirleri ülkemizin emekçileri adına reddediyoruz” denildi.

Son olarak TİP'li Öğrenciler, laikliğin ve özgürce bir yaşamın kırmızı çizgileri olduklarını ifade ederek, “kimse bu çizginin ötesine geçemez” dedi.

“LAİK, BİLİMSEL EĞİTİMDEN VAZGEÇMİYORUZ”

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

“Saray'ın Eğitim Bakanı Yusuf Tekin katıldığı canlı yayında sarf ettiği açıklamalarla bizi yeni bir rezillik ile baş başa bıraktı.

İddiasına göre ana hedef kız çocuklarının okullaşmasını arttırmakmış. Okula kızlarını göndermeyen ailelerin ilk bahanesi okulda erkeklerin olmasıymış ve bu hedef için gerekirse kız okulları açılabilirmiş! Kız çocuğunu okula göndermeyen aileler için Eğitim Bakanı'nın yapılabileceği tek şey güvenlik güçlerini haberdar etmek ve bu çocukları devlet güvencesi altına almaktır.

Bu saray bakanının sarf ettiği çağ dışı ve akıl almaz fikirleri ülkemizin emekçileri adına reddediyoruz. Yoksul kız çocukları da en az zengin çocukları kadar bilimsel, laik ve çağdaş bir eğitim görme hakkına sahiptir.

Öğrencilerden bakana ‘kız okulları’ tepkisi

Zaten herkesin bildiğini dile getirelim, Yusuf Tekin'i önümüze eğitim bakanı diye koyan saray ve şeriatçı dostları kız çocuklarının okula gidemediği bir Türkiye'nin hayaliyle yatıp kalkıyorlar. Kız çocuklarının özgür ve bağımsız kadınlar olarak yetişmesi, geleceklerinin güvence altına alınması ve toplumsal yaşamın canlı bir parçası olmalarının ilk basamağı şüphesiz okullardır.

Biz kız çocuklarının geleceğini sizin kirli ellerinize bırakmayız! Türkiye İşçi Partili öğrenciler laikliğin ve özgürce bir yaşamın kırmızı çizgisidir, kimse bu çizginin ötesine geçemez."