Atakent Mahallesi’nde meydana geldi. Gözleri görmeyen kedi yavrusunu veterinere götürmek üzere evinden çıkan 20 yaşındaki Beril Nisa Aydın, hiç tanımadığı Hüseyin Aksüt’ün ”Neden şort giyiyorsun” sözlerinin ardından saldırısına uğradı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) hazırlık sınıfı öğrencisi Beril Nisa Aydın, korku dolu o anları Sözcü’den Halil Ataş'a anlattı. Aydın, sokak ortasında gördüğü şiddeti şu sözlerle anlattı: Kısa bir süre önce gözleri görmeyen yavru kedi bulmuştum. Onu her hafta veterinere götürüp tedavisini yaptırıyorum. Dün yine tedavisi için evden çıkarak minibüs durağına doğru yürümeye başladım. O sırada 60 yaşlarında adamın biri önümde durdu. Ben dedem ve anneanem ile yaşıyorum. İlk başta dedemin arkadaşı olabileceğini, bir şeyler soracağını düşündüm. Bana, ”Kaç yaşındasın?” diye sordu. 20 yaşımda olduğumu söyledim. Ardından şortumu işaret ederek, ”Sen bunu giyemezsin” dedi ve bana çıkıştı. "Bu sözleri sarfettiğinde onun niyetini anladım" diyen Aydın, “Siz kimsiniz? Bana karışamazsınız, ben istediğimi giyerim dediğimde o da sürekli ‘Sen bunu giyemezsin’ deyip durdu. Ardından ‘Evet ben karışırım, bana soracaksın’ ifadeleri ile beni tahrik etmeye başladı” şeklinde konuştu. 'PEŞ PEŞE VURMAYA BAŞLADI' Saldırının şokunu hâlâ üzerinden atamadığını söyleyen Aydın, şöyle devam etti: Sol kolumu tuttu ve peş peşe yüzüme vurmaya başladı. Olayın şoku ile kendimi düşünmek yerine o an yavru kediye bi rşey oldu mu diye baktım. "Yapma çantamda yavru kedi var” dedim. Beni bırakmayınca da yardım edin diyerek çığlık atmaya başladım. Duraktaki minibüs şöforleri koşarak adamı durdurdular. Hiç vakit kaybetmeden jandarmayı aradım. O sırada saldırgan Aksüt’ün ablası geldi ve jandarmayı çağırmamamı, olanlardan ötürü özür dilediğini söyledi. Daha sonra jandarma ekipleri ablası ile Hüseyin Aksüt’ü evinden alarak karakola götürdü. 'KADIN JANDARMAYA DA ÇIKIŞTI' Jandarma karakolunda ifademizi verirken Aksüt, kadın jandarmaya da küstahça davrandı. Ardından geçici sağlık raporu için Çınarcık Devlet Hastanesi’ne getirildim. Onu da getirdiler. Hastanede bluz giymiş bir kadın vardı. Bu kez de onun üzerine yürümeye kalktı. Jandarma engel oldu. 'SERBEST KALDIĞINI ÖĞRENDİM' Bana akli dengesi yerinde olmadığı ve raporu olduğu söylendi. Raporu görmek isteğimi belirttim. Getirilen raporun 2015 yılında alındığı ve 1 yıl geçerliliği olduğu ortaya çıktı. Daha sonra hiç yenilenmemiş. Ailesi kontrole götürmemiş. Tedavi ettirmemişler. Toplum içine çıkarılması sakıncalı biri. Daha sonra beni Yalova Devlet Hastanesi’ne götürüp yeniden sağlık raporu aldılar. Yüzüme vurduğu anda burnumda ezilme meydana gelmiş. O sırada saldırganı savcılığa çıkardıklarını ve adli kontrol şartı ile serbest bıraktıklarını öğrendim. 'GÜVENLİK KAMERALARI ÇALIŞMIYOR' Yine aynı bölgede 16 yaşlarındayken tacize uğramıştım ve faili bulunamamıştı. Çünkü, 2010 yılında takılan güvenlik kameraları bugüne kadar hiç çalışmamış. Dün yaşadığım saldırının da o yüzden görüntü kaydı yok. Ama çevreden olayın şahitleri var. 'BUNLARLA MÜCADELE EDECEĞİM' Bölgede yaşayanlar, mümkün olduğu kadar ondan uzak durduklarını söyledi. Belki bu kişi hapse girmeyecek ama bunun bir yaptırımı olmalı. Hastaneye yatırılmalı. Dışarıda tutulmalı. Hâlâ olayın şokunu yaşıyorum. Bunun nasıl bir psikoloji olduğunu ve kadın olarak nasıl etkilendiğimi anlatmak çok güç. Sonuna kadar mücadele edeceğim, şikayetçiyim.