Korkusuz yazarı Hüsnü Mahalli, 'yerli ve milli' tartışmalarına Kanal İstanbul, yerli otomobil ve Libya gelişmeleri üzerinden "Yerli ve milli" başlıklı yazısı ile değerlendirdi. Hüsnü Mahalli'nin yazısı şu şekilde: TOGG otomobili ile yerli ve milli tartışması yeniden alevlendirildi. Bir İstanbullu böyle bir otomobil satın alıp İzmir’e gitmek isterse geçeceği köprü, tünel ve otobanların hiçbiri yerli ve milli değil ama olsun! Yerli ve milli olmadığı için ‘yerli ve milli’ şirketlere ve onların yabancı ortaklarına dolar bazında 258 TL ödemek zorunda kalınıyor. Tek tek anlatmanın bir alemi yok çünkü bu iktidar 17 yılda yerli ve milli olan her şeyi yerli ve milli olmayan yerli ve ortağı yabancı şirketlere sattı ya da 30-40-50 yıllığına kiraladı. Tank Palet fabrikasında olduğu gibi. Başka çok örnek var ama konuyu dağıtmayalım. Örneğin bankaların yüzde 60-70’i milli değil. Borsa’daki paranın durumu pek farklı değil. Bir anlamda yerli ve milli Türk parası ipotek altında. TOGG’la ilgili tartışmayı bir yana bırakarak herhangi bir ülkenin kendi otomobilini üretmesi elbette çok önemli. Yalnızca otomobilini değil toplumunu mutlu edecek araç ve gerekçeleri üretmelidir. Bir ülke kendini savunmak için askeri araç ve gereçleri de üretmelidir. Türkiye’nin NATO’ya katıldığı 1951’den bu yana silahlarının neredeyse tümü ABD ve Batı menşeli. Son zamanların en popüler konusu S-400’lerle birlikte Türkiye tarihsel düşmanı Rusya’dan silah satın alıyor. Hem de Erdoğan’ın baş düşmanı Esad’a tam destek veren Putin’den. Şimdi aynı Putin, Erdoğan’ın asker göndermeye hazırlandığı Libya’da Erdoğan düşmanları Suudi Arabistan, BAE ve Mısır’ın yardım ettiği General Hafter’e de destek veriyor. Arap ve dünya medyasında Libya ile ilgili çok haber ve yorum yayınlanıyor. Örneğin IŞİD ve NUSRA’cıların İdlib bölgesinden Libya’ya taşınması. Örneğin yerli ve milli İHA ve SİHA’ların Ankara tarafından Libya’da savaşan Müslüman Kardeşler kökenli güçlere verilmesi. Tıpkı daha önce Fırat’ın batı ve doğusunda Esad’a karşı savaşan gruplara verildiği gibi. Rus medyasında bununla ilgili çok sayıda haber ve görsel yayınlandı. Bu da normal çünkü Esad’a karşı savaşan ÖSO militanları Cumhurbaşkan Erdoğan’a göre Suriye’nin kuvayi milliyesidir yani en hakiki yerli ve milli gücüdür. Adamların kullandığı ve Türkiye tarafından onlara verilen silahların büyük bölümü yerli ve millidir. Şimdi artık ÖSO yok daha havalı olsun diye Suriye Milli Ordusu yani SMO var. Yani çok milli. Dönelim TOGG’a. Ülke ve şirketler hatta bireyler kendi aralarında dijital çağın tüm kavgalarını sürdürürken TOGG’un üretilmesi geç kalınmış bir hikaye. İktidar TOGG için harcadığı enerjiyi demokrasi, insan hakları ve özgürlükler için harcamış olsaydı şimdi bu ülke çok farklı bir konumda olurdu. Sonuçta her şeyi milli ve yerli kılacak olan beceri bu ülkede yaşayan tüm insanların ortak çabasıyla ortaya çıkar ve gelişir. Buna fırsat bulunabilirse! AKP’ye göre bir tek kendisi yerli ve milli geri kalanlar ya düşman ya da vatan haini. Peki nasıl? Yerli ve milli tohumu yasaklayıp İsrail’den GDO’lu tohum ve gıdaları piyasa süren AKP galiba insanların sağlıklı düşünmesini istemiyor. Etler Bosna halkını öldüren Sırbistan’dan, saman Bulgaristan ve Romanya’dan, at ve eşek eti şimdi hapiste olan El-Beşir’in ülkesi Sudan’dan ve aklınıza gelebilecek bakliyatların tümü yabancı ülkelerden. Yoksul insanlar bunların çoğunu alamıyor ama yine de milli ve yerli TOGG’u görünce çok heyecanlanıyor. Keşke TOGG için bir Osmanlı Sultanı ya da bir Müslüman liderin adı seçilmiş olsaydı da konuya dini bir motif katılmış olurdu. Türkiye’nin Katar’da inşa ettiği Halid Bin Velid ve Tarık Bin Ziyad isimlerinin verildiği üs ve kışla gibi. Tam da Amerikan üslerinin yanıbaşında. Katar Emiri Temim kendine göre yüzde yüz yerli ve millidir!. Annesi Moza ve kız kardeşleri de öyle olmasaydı Kanal İstanbul’un iki yakasında geniş arazi almazlardı. Başkaları da aldı alıyor ama biz yine Kanal için yerli ve milli diyelim tartışmadan kaçınalım. Çevremde AKP’ye oy verenler müthiş heyecanlı. Morallerini bozmanın bir alemi yok.