Toplumsal Haber Merkezi

İstanbul, çok önemli bir sempozyuma ev sahipliği yapıyor. Maltepe Belediyesi'nin organize ettiği 'Maltepe Forum: Yeni Dönemde AB ve Türkiye' konulu sempozyum CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Arnavutluk Cumhurbaşkanı Ilir Meta ve ev sahibi Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç'ın konuşmasıyla başladı.

Maltepe Belediyesi tarafından düzenlenen “Yeni Dönemde AB ve Türkiye Forumu” Elite World Asia Otel’de başladı. 2 gün sürecek forumun ilk gününde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Arnavutluk Cumhurbaşkanı Ilir Meta ve ev sahibi Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç açılış konuşması gerçekleştirdi. İstiklal Marşı ve Arnavutluk Milli Marşı’nın okunmasının ardından ev sahibi Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç bir selamlama konuşması gerçekleştirdi.

'İKTİDARA YÜRÜYÜŞÜN İPUÇLARI'
Kılıç, “Maltepe forumu adı altında gerçekleştirdiğimiz sempozyumlar dizisinin bölümlerinden biri olan toplantımıza hoş geldiniz. Türkiye-AB ilişkilerinde, uzun süreden bu yana durma noktasına gelen bir süreçte, yeni bir döneme giriyoruz.  Son aylarda Rusya ile Ukrayna arasındaki gelişmelere bakılınca Türkiye’nin AB üyeliğinin kaçınılmaz olduğunu görmekteyiz. Bir NATO üyesi olarak Avrupa’daki dostlarımızın bizi dışladığını da görüyor, AB’nin yeni fasıllarda isteksiz kaldığını gözlemliyoruz. Türkiye’nin son yıllardaki dış politikası da ciddi bir tartışma yaratıyor. Dış güçler vurgusu bunun bir dışa vurumu olarak önümüzde duruyor” dedi. Kılıç CHP’nin de içinde yer aldığı Millet İttifakı’nın bu sorunların üstesinden geleceğini ifade ederek, bu forumun iktidara yürüyüşün de ipuçlarını vereceğini belirtti.

Kılıç’tan sonra söz alan AB’ye aday ülke konumundaki Arnavutluk’un Cumhurbaşkanı Ilir Meta ülkesinin birliğe üye olmak noktasındaki çalışmaları hakkında da ipucu veren bir konuşma yaptı. Ilir Meta, “Avrupa ve dünya güvenliği söz konusu olduğunda Türkiye önemli riskler üstlenmiş durumda. Terörizmle mücadelede önemli bir aktör olan Türkiye, mültecilere için de en büyük ev sahibi. Bu açıdan Balkanlar’daki ve Avrupa’daki istikrar ve güven için Türkiye’nin bu tutumu oldukça önem kazanmıştır. Türkiye ayrıca Kosova ve Bosna Hersek sorunlarında da geçmişte önemli katkılar sunan bir ülke olarak anılmaktadır” diye konuştu.

'CHP OLARAK TAM ÜYELİK İSTİYORUZ'
Açılış konuşmalarının sonuncusu ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından gerçekleştirildi. "Buradan AB’ye, Avrupa Parlamentosu’na seslenmek istiyorum" diyen Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı: "Bizler demokrasi için mücadele veriyoruz. Önümüzdeki seçimlerden sonra demokrasisi gelişen, AB normlarını uygulayan, yurtta ve dünyada barışı isteyen bir Millet İttifakı göreceksiniz. Bu bakımdan bölgenin en güçlü ülkesi olan Türkiye’nin göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. İktidarın yanlış politikaları nedeniyle giderek açılan makasın yeniden nasıl kapatılacağını sizlere göstereceğiz ”

Kılıçdaroğlu konuşmasında AB’ye ve iç siyasete yönelik olarak belirlediği 9 maddelik bildirisini de açıkladı.

İLK OTURUM: PANDEMİ VE AB'NİN KONUMU
Forumun ilk oturumunun konu başlığı 'Pandemi ve Savaş Sonrası Dünyada AB'nin Yeni Konumu' oldu. Oturumun moderatörlüğünü gazeteci Zeynel Lüle üstlendi. 'AB'nin bugünkü durumu ve gelecek vizyonu', 'AB genişlemesi ve olası genişleme modelleri', 'Yeni soğuk savaş: Avrupa nasıl konumlanacak?', 'Avrupa'nın Batı ittifakı dışındaki ilişkileri nasıl değişecek?' gibi başlıkların cevap bulduğu oturumun konuşmacıları Avrupa Parlamentosu Milletvekili Udo Bullmann, Paris Bosphorus Enstitüsü Başkanı e Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Bahadır Kaleağası ve Tepav AB Çalışmaları Merkezi Direktörü Nilgün Arısan oldu.

AB'DE TÜRKİYE'YE YER VAR MI?
Yeni Dönemde AB ve Türkiye Forumu'nun ikinci oturumunun ise moderatörlüğünü CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre yaptı. Oturumun konuşmacıları ise yazar ve avukat Eşber Yağmurdereli, Bayern SPD Genel Sekreteri Arif Taşdelen ve Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi, İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman oldu. Oturumda "Sosyal demokrat partilerin iktidarında AB’nin dönüşümü?", "Değişen AB’de Türkiye’ye yer var mı?", "AB-Türkiye ilişkilerinin geleceğinde olası senaryolar neler?", "Avrupa’daki siyasi trendler neler? Bu trendler Türkiye’yi nasıl etkileyecek?" gibi konulara değinildi.

YAĞMURDERELİ: SOL İNSANLIĞIN AHLAKI VE VİCDANI OLARAK TANIMLANIR
Oturumun ilk konuşmacısı olan Eşber Yağmurdereli 'Sol insanlığın ahlakı ve vicdanı olarak tanımlanır' diyerek şu ifadeleri kullandı: "İnsanlık bu iki kavram üzerinden kendini var etmiştir. Türkiye’nin bir şansı var, çağdaş uygarlık hedefi konulduğu zaman bir parti vardı, CHP işgal altındaki ülkeyi kurtarma şartlarında Meclis’i kurarak bu Cumhuriyet’i kurdu. Anti faşist, anti emperyalist bir hareketi kurmuş olmasıdır. Bugün de sağcı ittifaklar içerisinde Türkiye’yi geleceğe taşıyacak bir iktidar vardı. Bunun en önemli hedefi neo liberal politikalar üreten bir parti olmasıdır. NATO bu savunma örgütü adı altında kuşatma örgütü ve Avrupa’yı dizayn eden bir yapı içerisindedir, özellikle Rusya’yı..."

TAŞDELEN: BİZ SİZİN YANINIZDAYIZ
"Türkiye AB macerasının geriye gitmesinin sebebi, yeni liderlerin başka pencereden buna bakması oldu" değerlendirmesi yapan Yunus Emre, "Bizim kardeş partimiz olarak siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" diyerek sözü Arif Taşdelen'e bıraktı.

AB liderlerinin bakış açısının eskisine göre değiştiğini söyleyen Arif Taşdelen şu ifadeleri kullandı: "Türkiye’nin stratejik değerini tartışmaya gerek yok. AB için geo stratejik olsun, Ukrayna savaşından sonra Türkiye’nin yeni rolü ne olacak, AB ve dünyada önemli bir enerji pazarı olabilir mi, biz sizin yanınızdayız. Sizin güçlenmenizi istiyoruz. Önümüzdeki senelerde inşallah AB’ye girdiğimizi görürüz" ifadelerini kullandı.

Fuat Keyman ise Türkiye ve dünyanın neo liberal politikaların etkisi altında olduğunu ifade ederek şu değerlendirmeyi yaptı: "Türkiye’de de muhalefetin canlandığı, seçim kazanmak istemesi, toplumun farklı kesimlerinde birleştiği farklı bir Türkiye’nin olduğunu gözlemliyoruz. Türkiye seçim döneminde 20 yıllık dönemde muhalefetin kazanması ve farklı Türkiye yaratılması mümkün."

GÜVENLİK VE GÖÇ MASAYA YATIRILDI
Sempozyumun üçüncü ve son oturumunda konu başlığı AB'nin Göç Politikaları ve Güvenlik'ti. Hamburg Protestan Üniversitesi'nden Dr. Yaşar Aydın'ın moderatörlüğünü yaptığı oturumun konuşmacıları ise Yeşiller Partisi Hamburg Parlamentosu Üyesi Yusuf Uzundağ, Rusya Siyasi Araştırmalar Enstitüsü Başkanı, Rus-Türk Toplumsal Forumu Eş Başkanı Sergey Markov, Hessen Eyaleti Milletvekili Turgut Yüksel ve Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı oldu.

Oturumda 'Ukrayna'nın işgali ile AB'nin göç politikası nasıl etkilendi?', Göçler AB siyasetini nasıl etkiliyor?', AB-Türkiye ilişkilerinde göçmenlerin rolü' ve 'AB'nin güvenlik sorunu ve AB ordusu' gibi konular tartışıldı ve sorulara yanıt arandı.