BUSE ÇELEBİ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kağıthane ilçe binasında 17  Aralık akşamı ilçe başkanı adayı olduğunu açıklayan Gültekin Apaydın, Toplumsal Haber'e açıklamalarda bulundu.

Apaydın, 'halk için siyaset' vurgusu yaptığı açıklamalarında ilçe başkanı seçilmesi durumunda hayata geçireceği projelerin detaylarını anlattı ve CHP Kağıthane ilçe örgütünün ilk hedefinin önümüzdeki seçimlerde belediyeyi kazanmak olması gerektiğinin altını çizdi.

Daha önce ilçede başkan yardımıcısı olarak yöneticilik yaptığını aktaran Apaydın "İlçeye gittiğimde orada halk için siyaset yapılmadığını gördüm. Bir şeyler yapmaya gayret ettim o zaman fakat ilçe başkanımız kabul görmedi. Yapmak istediğim projeler var"  ifadelerine yer verdi. 

'DAR BİR ÇEMBERİN ALTINDA DÖNÜP DURUYORUZ'
Apaydın adaylık sürecine ilişkin açıklamalarında "Barış kültürünü geliştirmemiz gerekiyor. İçimizdeki kırgınlıkları, dargınlıkları düzeltmemiz gerekiyor. İlçedeki arkadaşlar da, hepimiz parti için mücadele ediyoruz önce bunun bilincinde olmamız gerekiyor. Dar bir çemberin altında dönüp duruyoruz. Herkes elini taşın altına koysa Kağıthane'de liyakat sahibi yöneticiler olsa içimizde kavgalar olmayacak. İlçe sadece resmi günlerde anmalar yaparak yönetilmez. Takım elbise giyip koltukta oturmayacaksın, insanların evine gideceksin. İnsanlar CHP'ye neden oy verelim diye soruyor, bizim yöneticilerimiz bunun altını dolduramıyor. Birçok eksikliği gördüğüm için aday oldum" dedi.

'GENÇLERİMİZİ PARTİYE KATMAMIZ GEREKİYOR'
Apaydın gençliğin parti içinde aktif olması gerektiğini vurgulayarak, "Gençlik vurgusu yapıyoruz ama gençleri ilçede göremiyoruz. Bu gençleri ilçeye getirmemiz için örgütlenmeyi tabana yaymamız lazım. Buna mahalle başkanlarından başlamamız gerekiyor. Mahalle başkanlarının eğitimden geçmesi gerekiyor. Anaşılır dilde siyaset yapmanın eğitiminden geçmesi gerekiyor. Siyasi terbiye lazım. Bunun en büyük örneği de Ekrem İmamoğlu'dur. Hçbir zaman beyefendiliğini bozmadı ve İstanbul'u aldı. Önümüzde örnek var; hiçbir şey bilmiyorsanız izleyin Ekrem İmamoğlu'nu ne yapıyor?. Onun yaptıklarını yaparsanız Kağıthane'de sıkıntı çözülür" ifadelerine yer verdi.

Projelerini halkla bütünleşmek üzerine kuran Apaydın, "Mahallelerde örgütlenilmesi gerekiyor. Sokak sorumluları, bina sorumluları olması gerekiyor. Gençlerimizi partiye katmamız gerekiyor. Örgütümüzle esnafımızı bir araya getirmemiz gerekiyor. Bu dayanışmayla kendi içimizde işsizliği de çözebiliriz. İlçeler arasında dayanışma olması gerekiyor. İlçe başkanının halka dokunması gerekiyor. Halkın içinde olması gerekiyor.

Esnaf ve örgütle dayanışmayı sağlarsak ilçemizde yardıma ihtiyacı olan ailelere de yardım görütüebiliriz. İlçe başkanı işçi tulumunu giyse yardıma ihtiyacı olan insanların evine gitse esnaflarımızla beraber, mahalleden birkaç kişiyle beraber o insanımızın evini onarsak dayanışma kültürünü de geliştirmiş oluruz" ifadelerinı kullandı.

'GENÇLER KAHVEHANEDE DEĞİL KİTAPLARIN OLDUĞU YERDE SOSYALLEŞMELİ'
Sokak hayvanları için bir birim kurulması gerektiğini düşünüyorum diyen Apaydın, "Bizim belediyelerimiz de bu konuda yardımcı olur zaten. Bu çok önem verdiğimiz bir konu. Sokak hayvanlarının özellikle kış aylarında yaşadığı yiyecek sıkıntısı ve soğuktan korunmasıyla ilgili çalışmalar gerçekleştirilmesi gerektiğİni düşünüyorum.

Yaşlılar köylerinden getirdikleri organik yiyecekleri sokakta satmaya çalışıyor. Biz bu insanara bir yer açmalıyız. Bir yer tahsis etmeliyiz.

Gençler için hem kütüphane hem kitap okuyacakları bir yer açılmalı. Kitap okuma oranını da arttırmalıyız. Gençler kahvehanelerde değil böyle yerlerde sosyalleşmeli" dedi.

EMEK VEREN İNSALARIN EMEKLERİ YOK SAYILMAMALI
Apaydın açıklamalarının devamında şu ifadelere yer verdi:

"Şu anda ilçe başkanlarının hedefi önümüzdeki dönem Kağıthane Belediyesi'ni almak olmalı. Kağıthane'yi yönetenler şapkasını önüne koyup düşünmeli; biz şimdiye kadar neyi başaramadık? Belediyeyi neden alamadık? Bunlar düşünülmeli.

Yanlış bir karara imza atıldığında ilçe başkanının etrafında ona dur diyebilecek insanların olması gerekiyor. İstemediğimiz bir aday gösterildiğinde ilçe başkanı ve yöneticiler buna tepki göstermeli. Belediye başkan adayı için toplantı yapılmalı, bu örgüte emek veren insanlarımızın emekleri hiçe sayılmamalı. İlçe örgütüne sormadan bu kişi sizin adayınızdır diyemezsiniz. Burada bir sürü insan örgüte emek veriyor, kapı kapı dolaşıyor. Örgüt iradesi yok sayılmamalı.

İlçe örgütü içinde var olan kutuplaşmaya son verilmeli. Herkes birbirini eleştirebilmeli. Kimse kimsenin şahsına bir şey söyleyemez, ben de söylemem çok iyi insanlarla arkadaşız, dostuz. Siyaseten birbirimizi eleştirmeliyiz ama biz birbirimizin ihtiyacı olduğunda birbirimiz için yardıma koşarız. Eleştiri kültürünün oturması gerekiyor.

Parti içinde demokrasi yok. Ben akadaşlarıma da beni eleştirmelerini söylüyorum. Eleştirsinler ki hatalarımı göreyim. Birisi bana diyebilmeli ki 'sen yanlış yapıyorsun bu noktada' ben de oturup düşüneyim nerede yanlış yapıyorum diye. İlçe başkanı bir yanlış yapıyor kimsenin sesi çıkmıyor. Kimse eleştirmiyor.

Biz yatay örgütlenmeyi esas alıyoruz, dikey örgütlenmeyi değil. Tepeden inme örgütlenme şekli olamaz. Demokrasi kültürünün tam olarak oturması gerekiyor."