Boğaziçi Üniversitesi'nin Uçaksavar lojmanlarını, kısa bir süre önce (27 Mart) Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ziyaret etti.

Kayyum Melih Bulu'nun da yer aldığı ziyaretten bir gün sonra (28 Mart) Rektörlük'ten akademisyenlere bir mail gönderildi ve şöyle denildi:

Deprem riski altındaki bu lojmanların yıkılıp altı ay içerisinde yerine daha modern, altında kapalı otoparkı olan ve daha fazla sayıda (İsteyen Dr. öğretim üyelerimize yetecek kapasitede olacağını öngörüyoruz) lojmanın yapılması konusunda Rektörlüğümüz ve Bakanlık prensipte bir ön mutabakata varmışlardır. Bu projenin hayata geçirilmesi durumunda halihazırda lojmanlarda yaşayan personelimize İstanbul Valiliği yeterli miktarda misafirhaneyi sağlama taahhüdünde bulunmuş; taşınma masraflarının da Çevre Bakanlığı tarafından karşılanması sözü alınmıştır. Aynı amaçla yaptığımız girişimler çerçevesinde eğitim ve araştırma faaliyetlerinin daha etkin yürütülebilmesi için Üniversitemize yakın bir konumda en geç iki yıl içerisinde Boğaziçi Üniversitesi'nin bütün isteyen öğretim üyelerine, bize yakışan sayıda modern lojmanın erişilebilir olması için çalışmalarımız öncelikli olarak devam etmektedir.

Akademisyenlere gönderilen mailde "Öğretim üyelerinin yaşam şartlarının iyileştirilmesinde var olan lojman imkanımızın geliştirilmesi yıllardır konuştuğumuz önceliklerimizdendir" ifadeleri de yer alıyordu.

'PROJE KAMU YARARI GÖZETMİYOR'
Bianet'ten Dilek Şen'in haberine göre Uçaksavar lojmanlarının olduğu arazide yeni lojmanların yapılmasının Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu'nun rektörlük yaptığı dönemde de düşünüldüğünü ancak o dönemki yönetimin bundan vazgeçtiklerini aktardı. Kaynakların belirttiğine göre o dönemki yönetim, projenin üniversiteyi ve kamu yararını gözetmediğine karar vermişti.

ÜNİVERSİTE ARAZİSİ TOKİ'YE DEVREDİLECEK
Kurum ile Yerlikaya'nın ziyaretini bir "baskın" olarak nitelendiren akademisyenlerin konuyla ilgili yorumları da şöyle:

"Üniversitenin arazilerinin çoğu tahsisli olsa da, Uçaksavar'daki lojmanların bulunduğu arazinin tapusu Boğaziçi Üniversitesi'ne ait. Son derece kıymetli bir arazi olan bahsi geçen araziye Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) aracılığıyla lojman yapılması, üniversitenin arazisinin bir kısmının TOKİ'ye kalıcı olarak devri anlamına geliyor. Arazi mülkiyeti hakkında hiçbir açıklama yapılmadı."

'BOĞAZ BÖLGESİNİN DOKUSU BOZULABİLİR'

"Üniversiteye bütçe sağlanarak inşaatını kendisinin yapması sağlanabilir. Boğaziçi Üniversitesi'nin inşaatın planlamasını ve kontrolünü yapabilecek gelişmiş bir yapı işleri var."

"TOKİ daha önceki örneklerde gördüğümüz üzere bu bölgenin dokusuna uymayacak, biçimsiz bir yapı yapabilir. Kontrolü üniversitenin elinde olmayan böyle bir inşaat, Boğaz bölgesinin dokusunu bozacak bir inşaat olabilir."

"Üniversitemizde 173 doktor öğretim üyesi var. Hepsine yetecek sayıda lojman deniyor, eğer TOKİ de buradan daire alacaksa, bu 250-300 dairelik bir inşaat anlamına geliyor. Çok katlı bu tür bir inşaata belediyenin izin vermeme ihtimali var. Bu risk göz önünde bulunduruldu mu?"

'TEPEDEN İNME BİR İŞ'

Lojman ihtiyacımız var ama yukarıda bahsettiğimiz gibi çekincelerimiz de var. Üniversitemizde bu gibi kararlar, kamu yararı gözeten demokratik ilkelerimiz ve katılımcı yönetim anlayışımız doğrultusunda ilgili kurullarımız tarafından alınır. Bu karar nasıl alındı?"

"Özellikle bundan etkilenecek akademisyenlere sormadan böyle tepeden inme işlere kalkışmanın yeni fakülte açmaktan hiçbir farkı yok.