Denizli’nin Bozkurt ilçesinde belediyeye karşı açtığı tazminat davasını kazanan eski çalışan, alacağı için belediyeye haciz gönderdi. 600 bin liralık alacak için başkanın makam aracı ve odasındaki mobilyalar haczedildi.

Denizli'nin CHP'li Bozkurt Belediyesi eski bir çalışanı tarafından haczettirildi. Eski çalışan 600 bin liralık alacak için sadece başkan Birsen Çelik'in makam aracını ve odasındaki mobilyaları haczetti.

Geçtiğimiz gün öğleden sonra haciz işlemleri için bir avukat ve icra memurları belediyeye geldi. Önce makam aracını haczeden görevliler daha sonra Çelik'in makam koltuğunu, misafir masasını ve sandalyelerini alıp yeddi emine bırakılmak üzere araca yükletti.

Çelik'in masası çok ağır olduğu gerekçesiyle haczedilmezken icra işlemlerini izleyen Birsen Çelik, arkasında duran Atatürk portresinin de haczedilmek istendiğini söyledi.

Çelik, “Her şeyi götürebilirsiniz ama Atatürk'ün resmini aldırtmam” diyerek resmi görevlilere teslim etmedi. Akşam saatlerine kadar süren haciz işlemleri sonrasında Çelik'in odası tamamen boşaltıldı.

‘9 YIL ÖNCE, AKP DÖNEMİNDEN KALMIŞ’
Çelik olay sonrası sosyal medyada uzun bir paylaşım yaparak başından geçenleri anlattı. Hamidiye mahallesi muhtarlığı yapan eski çalışanları Mehmet Uygun tarafından haczedildiklerini söyleyen Çelik; “9 yıl önce AKP'li belediye başkanı İbrahim Arda döneminde talihsiz bir kaza yaşıyor ve belediyeyi mahkemeye veriyor. 600 bin liralık tazminat kazanıyor. Mehmet Uygun'a gittik. Ödemeler konusunda uzlaşalım, takside bölüp ödeyelim dedik. Bir yıl önce anlaştık. 100 bin lira ödeme yaptık. Sonra ne olduysa bizi avukat aradı, ‘Anlaşma yok. Paranın hepsini bir seferde istiyoruz' dedi. Üç arazimiz vardı teklif ettik kabul etmediler. Dükkan teklif ettik üzerini nakit ödeyelim dedik kabul etmediler. 4 taksitte ödeyelim dedik kabul etmediler” ifadelerini kullandı.

‘ATATÜRK PORTRESİNİ VERMEDİK’
Çelik sözlerine şöyle devam etti:

Anlaşıldı ki niyet çok başka. Bugün, avukatla birlikte belediyemizi icraya geldiler. Makam koltuğumu aldılar. Bir de misafir sandalyelerini. Sonra gözlerini duvardaki Atatürk portresine diktiler. ‘Onu da istiyoruz. Onu da alalım!’ dediler. İşte orada niyeti anladık: ‘Bu çerçevenin maddi değeri 10 lira, bunu alarak mı borcu kapatacaksınız! Hiçbir kuvvet bu portreyi bu duvardan indiremez’ dedik. İndirtmedik.