TOPLUMSAL HABER MERKEZİ

KESK’e bağlı Eğitim-Sen ve Büro Emekçileri Sendikası(BES) Genel Merkezleri, 3 yıldır KHK’lara karşı ‘işimizi geri istiyoruz’ diyerek mücadele veren Acun Karadağ, Nuriye Gülmen, Mehmet Dersulu, Nazan Bozkurt ve bu mücadeleleri destekleyen toplam 21 üyesi hakkında disiplin soruşturması başlatmıştı. 

Hakkında soruşturma başlatılan 21 kişiden Acun Karadağ, Nuriye Gülmen, Mehmet Dersulu, Nazan Bozkurt, Hatay Eğitim-Sen Şubesi Yönetim Kurulu üyesi olan 7 kişi ve sendika üyesi olan 2 kişiyle birlikte toplam 13 kişi ihraç talebi ile genel kurula sevk edildi.

İhraç talebi ile Genel Kurula sevk edilen Hatay Eğitim-Sen Yönetim Kurulu üyelerinin görevleri ellerinden alınıp yerlerine kayyum atandı.

Yaşanan sürece ilişkin Hatay Eğitim-Sen şubesi ve Kamu Emekçileri Cephesi (KEC) , 28 Aralık’ta Eğitim-Sen Genel Merkezi önünde basın açıklaması yapacaklarını duyurdu.

Haklarında soruşturma açılanların KESK’in direnişlere karşı tutumunu eleştirdikleri için ihraç talebi ile Genel Kurula sevk edildiğini belirten KEC açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

‘DİRENİŞÇİLERİ TASFİYE POLİTİKASINA SESSİZ KALMIYORUZ’
‘’KESK ve Eğitim-Sen’deki hakim reformist anlayışlar, direnişçileri, devrimci kamu emekçilerini ve kendi teslimiyetçi anlayış ve pratiklerini hayata geçirmeyen, direnenlere sahip çıkan Hatay Eğitim-Sen Şubesi’ni disiplin soruşturmaları yoluyla sendikadan tasfiye etmek istemektedirler.

KESK ve Eğitim-Sen’deki hakim anlayışların direnişçileri ve devrimci kamu emekçilerini sendikadan tasfiye etme politikasına sessiz kalmıyoruz’’

Basın açıklamasının yapılacağının duyurulması üzerine Emniyet, Hayat Eğitim-Sen şubesini arayarak 48 saat öncesinden bildirim yapılması gerektiğini söyledi.

Basın açıklaması yapacak sendika üyeleri bu duruma tepki gösterdi. İzin alınması gerekmediğini belirten sendika üyeleri bunun anayasal bir hak olduğunu ifade etti.

İhraç talebi ile genel kurula sevk edilen ve 3 yılı aşkın süredir Yüksel Caddesi’nde ‘işimi geri istiyorum’ diyerek direnen Akademisyen Nuriye Gülmen de basın açıklamasına çağrı yaparak, yaşanan sürece ilişkin bir açıklama yaptı.

Nuriye Gülmen açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

‘’KESK'le olan sürecimizi takip ettiniz mi bilmiyorum. Aşağıda durumu kısaca aktaracağım. Konu sol içi bir durum olduğu için genel olarak herkes uzak durmayı ve tavırsız kalmayı tercih ediyor. Sizden talebim, sendikamızdan ihraç edilmemizi görmezden gelmemenizdir.

‘KESK BİZLERİ AKP’NİN ÖNÜNE ATMAKTADIR’
Biz, bildiğiniz gibi üç yıldır AKP'nin her türlü saldırısına uğradık. Az ya da çok, gücümüz yettiği ölçüde faşizmin önünde bir barikat örmeye çalıştık. Yaptıklarımız, yapamadıklarımız ortadadır ve dostlarımızın eleştiri ve önerilerine açıktır. Mücadelemiz sürüyor ve sendikadan ihracımızın, AKP faşizminin bize karşı elini güçlendirmekten, bizi zayıflatmaktan başka bir şeye hizmet etmeyeceği açıktır. KESK bu tavrıyla, açıkça, her gün sokakta olan bizleri AKP'nin önüne atmaktadır.

Bunun da ötesinde, direnenleri bünyesinden atan bir sendikanın artık bizim anladığımız anlamda bir sendika olamayacağı açıktır. Bu duruma sessiz kalmamak, sendikal ve demokratik mücadele açısından da bir sorumluluktur, diye düşünüyorum.

‘BİZİ SENDİKADAN FİZİKİ ŞİDDET UYGULAYARAK ATTILAR’
Sendikamızı mücadeleye en sert eleştirilerle, aynı zamanda en demokratik yöntemlerle mücadeleye davet ettiğimiz doğrudur.

Direnmediler. Kamu emekçilerinin haklarını, ekmeklerini altın tepside sundular AKP faşizmine. Biz, buna da sessiz kalmadık. Faşizme karşı mücadeleyi nasıl bir sorumluluk olarak görüyorsak sendikamızın teslimiyetini tartışmayı ve tartıştırmayı da sorumluluk olarak gördük.

KESK yönetiminde bulunan anlayışların temsilcileri, genel merkezde KESK'in, ihraç edilen üyelerine sahip çıkması çağrısıyla yaptığımız oturma eyleminin 11. ayında bizi sendikadan fiziki şiddet kullanarak attılar, daha sonra da hakkımızda soruşturma açtılar. Eylül ayında soruşturma tamamlandı ve 12 kişi ihraç talebiyle genel kurula sevk edildik.

‘SENDİKAL ANLAYIŞI SENDİKADAN TASFİYE EDİYORLAR’
Eğitim-Sen Hatay Şubesinin yönetim kurulunun tamamı, oturma eylemine hiç katılmadığı ve süreç boyunca Ankara'da hiç bulunmadığı halde, direnişçileri destekleyen açıklamaları gerekçe gösterilerek görevlerinden alındılar. Yerlerine yeni bir yönetim kurulu görevlendirdi. Bu uygulamayı "kayyum atanması" olarak nitelediler ve kabul etmediler. Şu anda Hatay'da iki Eğitim-Sen şubesi bulunuyor.

Sendikadan fiziki şiddet kullanılarak atılan biz olduğumuz halde, şiddet uygulayanlar hakkında hiçbir işlem yapılmazken biz ihraç talebiyle genel kurula sevk edildik. Soruşturmaları durdurmaları, sendika içi problemlerin demokratik kurullar işletilerek, eleştiri-özeleştiri yöntemi ile çözülmesi gerektiği yönünde bir imza kampanyası yaptık ve topladığımız imzaları KESK GM'ye gönderdik. 2019 Şubat'ta Aydın ve sanatçıların tanıklığında bir tartışma toplantısı organize ettik ama KESK yöneticileri bu toplantıya da katılmadılar. Sonuç olarak, soruşturma yoluyla bir sendikal anlayışı sendikadan tasfiye etmek konusunda kararlı olduklarını gördük.

Bunun üzerine, Hatay Eğtim-Sen Şubesi ve Kamu Emekçileri Cephesi Ankara'da Eğitim-Sen Genel Merkezi önünde bir basın açıklaması çağrısı yaptı. Biz de, ihraç edilmek istenenler, soruşturma geçirenler Hatay-Eğitim Sen'in yapacağı açıklamaya katılacağız.