Konya, Ankara ve Aksaray sınırları içinde bulunan ve kapalı havza özelliği taşıyan Tuz Gölü, Türkiye'nin tuz ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılamanın yanında doğal güzelliğiyle de dikkat çekiyor. İlkbahar ve yaz aylarında göçmen kuşlara ev sahipliği yapan göl, çoğunlukla flamingoların konaklayıp kuluçkaladığı yer olması nedeniyle de halk tarafından "flamingo cenneti" olarak biliniyor. Tuz Gölü'nü koronavirüs salgını nedeniyle bu yıl yerli ve yabancı turistler ziyaret edemedi.

Algler, sıcaklığın ve tuzluluğun arttığı yaz dönemlerinde kırmızı renkli beta-karoten madde üreterek güneş ışınlarının zararlı etkilerinden kendisini koruyor. Yine bu dönemde halo bakteriler ise fazla ürediği için gölün rengi pembe veya kırmızı renge bürünüyor. Sıcaklık azalınca veya yağmurlu dönem başlayınca göl tekrar eski haline kavuşuyor.

Tuz Gölü’nün pembe renge bürünmesiyle ilgili bilimsel açıklamalarda bulunan Aksaray Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Cemal Darılmaz, “Tuz Gölü zaman içerisinde pembemsi ve kırmızımsı renklere bürünüyor. Bu rengi veren ise artemia salina adını verdiğimiz tuzcul bir omurgasız. Aynı zamanda bazı bakteriyeller de var. Bu renklenme aynı zamanda flamingolarında besini olduğu içinde flamingoların kanatlarındaki renklerde beslenmesi veriyor. Flamingolar Tuz Gölü'nde küçük omurgasızlar ve böcek ile yosunlarla besleniyor. Beslendiği maddede karotin dediğimiz madde ne kadar fazla ise kuşun renklenmesi de o kadar fazla oluyor. Flamingolar renklerini tuz gölünden alıyorlar” dedi.

'PEMBE RENGİ VEREN BAKTERİ, AVRODA KULLANILIYOR'
Tuz Gölü’ne bu rengi veren bakterilerin boyar madde olarak kullanıldığını aktaran Darılmaz, “Hatta en önemlisi para basımında kullanılan renklenme de, euro üzerinde bu boyar madde kullanılıyor. Bu biyoteknolojik yöntemlerle üretilmesi gerekmekte. Bu bölgedeki bakterileri saflaştırıp ticari bir ürün haline getirilip pazarlanabilir ise de, ticari olarak da para kazanılabilir. Tuz nasıl değerli ise bu da ayrı bir pazar olabilir” diye konuştu.