Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Pendik Engelsiz Yaşam Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Türkiye’de devlete ait otizmli kişilere özel tek bakımevi.

İktidar ve bakanlığın Türkiye’de tek olması nedeniyle övünerek anlattığı bakımevi; dar gelirli aileler için tek çıkış yolu olarak görülüyor.

Özel bakımevleri ücretlerin çok yüksek ve devletin otizmli çocuklara sahip ailelere verdiği desteğin de çok düşük olduğunu da belirtelim.

ŞİDDET VAKALARI
Ancak iktidarın ve bakanlığın övünerek anlattığı Pendik Engelsiz Yaşam Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi, son yıllarda şiddet vakaları ile gündeme geliyor.

Gerçek Gündem'den Serhat Yılmaz'ın aktardığına göre Sinan Gündoğdu, otizmli bir genç. 25 yıl annesi Ayfer Gündoğdu ile birlikte kalan Sinan yaklaşık 3 yıldır Pendik’teki bu bakım evinde kalıyor.

’OLAYI ÖĞRENDİKTEN SONRA KAMERAYI İNCELEMEYE BAŞLIYORLAR’
Sinan’ın şiddete maruz kalmasına ilişkin bakımevinin haberinin olmadığını, ne olduğunun anlaşılması için kameraların incelendiğini söyleyen anne Ayfer Gündoğdu, bakımevine tepki göstererek şunları söyledi:

Haberleri yok, kaburgaları ne zaman kırıldı ondan da haberleri yok’’ diyen Gündoğdu, ‘’Genel cerrahın dediğine göre bir hafta önce olmuş olay. Ama kim tarafından yapıldı, nasıl oldu bilinmiyor. Kameraları inceletiyorlar şu an. Ama sürekli kameraların başında birilerinin olması gerekiyor, izlemeleri gerekiyor. Olay olduktan sonra kamerayı incelemeye başlıyorlar.

Bundan önce de Sinan pandeminin başında şiddete maruz kalmıştı, bakıcı tarafından. Daha önce Sinan bir otizmli çocuk tarafından dayak yiyor; bayıltana kadar Sinan’ı dövüyor. Ben çocuğumu orada kaybedebilirdim de. Çocuk vuruyor ama o da rahatsız, ne diyebilirim? Bakıcıların hatası.

Çocuğum oraya gittiğinden beri böyle şeylere maruz kalıyor.

’ŞİKAYETÇİ OLACAĞIM’
Yaşananların peşini bırakmayacağını söyleyen Gündoğdu, şunları söyledi:

Ben tabi ki dava açacağım, kim yaptıysa cezalandırılmalı. Ben çocuğuma 25 yıl baktım, bir kez vurmadım. Çocuğum 90 kilo evden çıktı, şimdi bir deri bir kemik kalmış. Ben davacıyım tabi ki. Bakalım kameralarda ne çıkacak, şikayetçi olacağım’’ diye konuştu.

Ayfer Gündoğdu ayrıca Sinan’ı özel bir kuruma veremediğini, evde de bakamadığını; bu nedenle çaresiz olduğunu dile getirdi.

‘’Çok övünüyorlar, Türkiye’de bir tane diye. İçine girince görüyorsunuz. Yaşayınca anlıyorsunuz. Türkiye’de tek’’ diyen Gündoğdu, ‘’Tek olmasa da değiştirme şansı çok zor. Binlerce çocuk sırada. Ya Türkiye’de dayın olacak, arkan sağlam olacak ki olsun bu. Para da yok bizde. Paran olsa bakıcı tutarsın, özel kuruma verirsin. Ben iki gün önce iş başı yaptım, ne kadar çalışacağım garantisi yok; sağlık sorunlarım var.

Maddi zorluklar nedeniyle özel bir kuruma veremiyorum. Devlet ya da başka birileri bana yardım etmiş olsa alırım yanıma. Ben tek başıma baş edemiyorum. Devlet sadece bakım ücreti veriyor, çocuğun ilacına yetmiyor. Sinan’a ben evde özel yemek yapıyorum, her şeyi yiyen bir çocuk değil.

Çaresiziz. Her şey çaresizlikten oluyor. Şu an benim doğalgazım yanmıyor. Yakamıyorum, gelirim yok, nasıl ödeyeceğim. Elim kolum bağlı. Sessiz de kalamam, benim evladım. Bir şekilde sesimi duyurmalıyım. Bir şey yapamadığım için bir anne olarak çok üzülüyorum, içim yanıyor. Bir tek evladım var.

’AİLELERİ SİNDİRMİŞLER’
Diğer çocukların da şiddete maruz kaldığını belirten anne, ‘’Orada şiddet gören başka çocuklar da var, kurumda iki ölüm gerçekleşmiş. Kurumun eski yöneticileri, velileri öyle korkutmuş ki, çocuklarının başına bir şey geldiğinde ses çıkaramıyorlar. Çünkü neden; çocuklarını alsalar kimisinin durumu iyi değil, kimisi çocuklarını zapt edemiyorlar. Bu yüzden veliler sesini çıkaramıyorlar. Ama ben bu yolda canımı veririm, beni kimse korkutamaz. Ne kurum korkutabilir ne devlet korkutabilir. Benim içim yanıyor, ben anneyim’’ diye konuştu.

‘BENİM ÇOCUĞUMU KURTARSINLAR ORADAN’
Son olarak kamuoyuna ve yetkililere seslenen anne Ayfet Gündoğdu, ‘’Benim çocuğumu kurtarsınlar oradan. Nasıl yapacaklar bilmiyorum ama kurtarsınlar. Ben çocuğumun üzerine o kadar titrerken; çocuğum bunlara maruz kalıyor. Ben öldüğümde Sinan ne olacak bilmiyorum. Bu bir kedi değil, bir insan’’ dedi.