Trabzonspor ile yolları ayrılan teknik direktör Ünal Karaman sessizliğini bozdu. Karaman, "Kayserispor maçının akabinde Yönetim Kurulu tarafından görevimin sona erdirildiğine dair alınan karar, tarafımdan anlayışla karşılanmıştır" dedi. Bordo-mavili ekiple sürpriz bir şekilde yolları ayrılan Ünal Karaman, yazılı açıklamayla hem kulübe veda etti hem de süreci anlattı. İstikbal Mobilya Kayserispor maçının ardından alınan ayrılık kararının kendisine tebliğ edildiğini açıklayan Karaman, "Kayserispor maçının akabinde Yönetim Kurulu tarafından teknik direktörlük görevimin sona erdirildiğine dair alınan karar, tarafıma tebliğ edilmiş ve bu durum tarafımdan anlayışla karşılanmıştır" dedi. Başkan Ahmet Ağaoğlu'na, yönetime, kulüp personeline ve tüm oyuncularıma teşekkür eden Ünal Karaman, "Geldiğimiz bu noktada hadiselerin tafsilatını tartışmanın, gönül verdiğimiz Trabzonspor camiasına zarar vereceği kanaatindeyim. Meslek ahlakı anlayışım gereği bugün “Ünal Karaman”a düşen “İsmail tevekkülü ve teslimiyeti”dir. Şartlar ne olursa olsun bize yakışanı yapmak boynumuzun borcudur" ifadelerini kullandı. Tecrübeli teknik adam kendisine destek olan taraftarı da unutmadı. Karaman "Aralık ayının soğuk günlerinde belkide hak etmediğim bir gururu şahsıma yaşattıkları için tüm taraftarlara teşekkür ederim" dedi. Karaman'ın yazılı açıklamasının tam metni şöyle: Değerli Trabzonspor Camiası; 1990 senesinde tesislerinin kapısından sporcu olarak girdiğim, zaman içerisinde 2019-2020 sezonuna ismini veren “Dozer Cemil” gibi takım kaptanlığını yapma şerefine mazhar olduğum, on dokuz aydır teknik direktör olarak hizmet ettiğim Trabzonspor’daki görevimden bugün itibarıyla ayrılmış bulunmaktayım. Haksızlığa isyanın, mertliğin, dürüstlüğün, samimiyetin ve kadirşinaslığın tüm sokaklarına sindiği Trabzon şehrinde görev yaptığım süre içerisinde desteklerini hiç bir zaman esirgemeyen başta Trabzon Valileri, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanları ve Trabzon Emniyet Müdürü olmak üzere siyasi parti ayrımı yapmaksızın eski ve mevcut tüm milletvekillerine, şehrin tüm idarecilerine ve ileri gelenlerine hassasiyetleri ve kıymetli destekleri için teşekkür ediyorum. Trabzonspor’un şanlı mazisini dolduran gurur sayfalarına yenilerini eklemek için elimizden gelenin de fazlasını yapabilmek gayreti ve anlayışı içerisinde görev yaptığımız zaman zarfında; bana bu fırsatı sunan başta Kulüp Başkanımız Sayın Ahmet Ağaoğlu ve yönetimine, teknik kadromuzdaki arkadaşlarıma, kulüp personeline, bu şehrin değerleri adına forma ve arma aşkıyla yüreğini ortaya koyan, gözümün değdiği, terimi harman ettiğim, bugün başka takımlarda olsalar bile yüreklerinin Trabzonspor ile birlikte attığını bildiğim tüm oyuncularıma teşekkür ederim. Yağmur, kar, fırtına demeden; gerekirse cebindeki son harçlığı harcayarak gerek iç sahada gerekse deplasmanda yanımızda olan, antrenman sahasında yahut tribünde hatta sosyal hayatın içerisinde bulunduğumuz en ufak zaman diliminde bile açık ya da zımni desteklerini yakinen müşahede ettiğim büyük Trabzonspor taraftarına gelince… Aralık ayının sonunda ve yılın en soğuk günlerinden birinde, gecenin karanlığında tesislere akın ederek, Trabzonspor taraftarlığının sportif başarının değil bir değerin, bir anlayışın, bir duruşun tezahürü olduğu gerçeğini geçmişte olduğu gibi bugün de tüm dünyaya göstererek belki de hak etmediğim bir gururu şahsıma yaşattıklarını ifade etmem gerekir. Dün gece evde eşini, çocuğunu bırakıp soğuğa aldırmadan orada bulunan ablalarımın, ağabeylerimin ve kardeşlerimin yüreklerinden kopan samimi desteğini bir ömür boyu yüreğimde yaşatacağımı bilmelerini isterim. Kayserispor maçının akabinde Yönetim Kurulu tarafından teknik direktörlük görevimin sona erdirildiğine dair alınan karar, tarafıma tebliğ edilmiş ve bu durum tarafımdan anlayışla karşılanmıştır. Geldiğimiz bu noktada hadiselerin tafsilatını tartışmanın, gönül verdiğimiz Trabzonspor camiasına zarar vereceği kanaatindeyim. Meslek ahlakı anlayışım gereği bugün “Ünal Karaman”a düşen “İsmail tevekkülü ve teslimiyeti”dir. Şartlar ne olursa olsun bize yakışanı yapmak boynumuzun borcudur. Bahtiyar Vahapzade’nin dediği gibi, Mum eğer yanmırsa yaşamır demek, Onun yaşamağı yanmağındadır.