Hüsnü Mahalli, Türk askerinin Libya'ya gönderilecek olmasına ilişkin, "Dokuz yıldır Suriye’yi konuştuk ama AKP oralarda istediği her şeyi yaptı ve yapıyor. Dokuz yıl Libya’yı da konuşacaksak varın siz düşünün Türkiye’nin halini." dedi. "Verdin mi gazı Rus borularına bile gerek kalmaz." diyen Mahalli'nin Libya tezkeresine ilişkin yazısı şöyle: Diyelim ki Türk Ordusu Libya’ya gitti ve Suriye’den taşınan İslamcı gruplarla oradaki İslamcı gruplara sahip çıktı ve büyük savaşa tutuştu. Karşı cephede bulunan General Hafter’in arkasında Mısır, Sudan, Suudi Arabistan ve BAE var. Suriye’de Ankara ile işbirliği yapan Moskova Libya’da karşı cephede. Diyelim ki Türk Ordusu herkesi yendi ve Suriye’de olduğu gibi Libya’nın kuzeyini ele geçirdi. Neyse ki oralarda PYD/YPG yok. Şii ve Aleviler hiç yok ama her an yeni mültecilerle karşı karşıya kalınabilir. Ankara Libyalılar için vizeyi kaldırmıştı. Feribotla bir günde İzmir’e gelinir. Libya’nın Akdeniz’e 1800 kilometrelik sahili var ve bu sahil İtalya’ya çok yakın. Saldın mı yüz binlerce mülteciyi karıştır yeniden Avrupa’yı. Peki ya sonrası! Suriye’nin kuzeyinden sonra Libya’nın da kuzeyi Türkiye’nin olunca ne olacak? Biraz da Irak’ın kuzeyini kattık mı şenlik büyür. Az geldi mi Azerilerin yoğun yaşadığı İran’ın batısı da alınabilir. Şimdiye kadar Suriye ve bölgede beslenen İslamcı gruplar ne güne duruyor! AKP’nin devlet ve toplumu İslamlaştırma çabası boşuna mı! Model olunca gereği de yapılır. Bu konuyla ilgili her gün birçok hikaye duyuyoruz ama herkes tepki göstermekle yetiniyor. Harekete geçme niyeti olmayan muhalefet için kınamak işin en kolayı. İç ve dış politikada olağanüstü tehlikeli bir dönem yaşanıyor ve acilen önlem alınmazsa telafisi imkansız bir konuma gidiliyor. Suriye’den sonra Libya hikayesi çok tehlikeli. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ‘Şam’a gidip Esad ile görüşmek ve Suriye sorununu çözmekten’ söz etti ama hepsi o kadar. Oysa Sayın Akşener Şam’a gidip herkesi şaşırtabilirdi. Esma Hanım’ı yanına alarak Emevi Camisi’nde namaz kılabilirdi. O yapmayınca Putin Emevi Camisi’ne gitti ve Selahattin Eyyubi’nin mezarı başında poz verdi. Neyi düşündü bilinmez ama kesin Haçlı Seferleri’ni hatırlamıştır. Eyyubi Kürt kökenliydi ama ordusunda Araplarla Türkler de vardı. Tarih çok ilginç. Bir namaz uğruna neler neler yaşandı Eyyubi’nin mezarı çevresinde. Hiç bunlara gerek yoktu ama oldu. İyi niyet varsa her şeyin bir çaresi var. Emevi’de namaz kalmak zor değil. Putin ve Ruhani gibi aracılara da gerek yok. Akşener’le birlikte Kılıçdaroğlu da Şam’a gidebilir. Acaba neden gitmiyor ya da gidemiyorlarlar? Dokuz yıldır Suriye’yi konuştuk ama AKP oralarda istediği her şeyi yaptı ve yapıyor. Dokuz yıl Libya’yı da konuşacaksak varın siz düşünün Türkiye’nin halini. Yakında başka İdlib’ler olur. Yakında ülkenin her yerinde ‘Suriye’nin kuvayi milliyelileriden’ sonra nurtopu ÖLO’cularımız olacak. Hepsi de ‘En hakiki’ Müslüman! Şehirlerimizi ancak onlar koruyabilir. Fetö’cular kalmadı ama olsun. Her zaman her yerde düşman var yoksa da bulunur. Baksanıza Trump Hazretleri bile durduk yerde herkese sataşıyor. İnsanları hayali de olsa yabancı düşmanlarla korkutmak algı operasyonunun en kolayı. İran’ı düşman ilan eden Trump bu ülkeyi çevreleyen tüm ülkelerde Amerikan üslerinin bulunduğunu hatırlamak istemiyor. Türkiye, Afganistan, Pakistan, Azerbeycan, Hindistan, Katar, BAE, Kuveyt, Irak, Bahreyn, Suudi Arabistan ve Umman… ‘Vatan millet’ dedin mi akan sular bile durmak zorunda. İtiraz ettin mi vatan hainisin. Laik olmak çok daha büyük bir günah. Memleket cahil cühelaya kalınca işler giderek karışır. Allah hiç kimseyi yalaka, iki yüzlü, kişiliksiz ve satılmışların eline düşürmesin. Çıkar için her şeyi yaparlar. Hele hele başlarına gelecek olanlardan korkuyorlarsa. Ah şu vasat kültür sen neye muktedirsin. Cehalet, yoksulluk ve bağnazlık müthiş malzeme. Verdin mi gazı Rus borularına bile gerek kalmaz.