Toplumsal Yaşam ve Düşünce Derneği (TYDD), AKP-MHP'nin başlattığı sözde barış sürecini ve TBMM'den bir heyetin İmralı'ya terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ı ziyaret etmesini sert sözlerle eleştirdi. Derneğin 27 Kasım tarihli basın açıklamasında Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik ve üniter yapısının, Lozan Antlaşması’nın sağladığı uluslararası meşruiyetin ve Anayasa’nın ilk dört maddesinin tartışmaya kapalı olduğunu hatırlatılarak şu ifadelere yer verildi:
“Bu devlet; Sakarya’da, Dumlupınar’da, Çanakkale’de, 15 Temmuz’da ve terörle mücadelede canlarını feda eden şehitlerimizin kanı üzerine kuruludur. Şehitlerimizin emaneti olan Cumhuriyet’in temelleri hiçbir siyasi hesapla, hiçbir dış baskıyla pazarlığa açılamaz.”
Açıklamada, vatandaşlık tanımının etnik kimlik, inanç ya da ideolojik gerekçelerle ayrıştırılamayacağı belirtilirken TBMM’nin görevinin “ulusal birlik, bağımsızlık ve ülkenin üniter yapısını korumak” olduğu vurgulandı.
Açıklamada, terör örgütü lideriyle kurulacak her temasın “şehitlerin hatırasını inciteceğini ve Gazi Meclis’i zaafa düşüreceğini” ifade edilerek söz konusu girişimin “siyasi mühendislik, oy hesabı ya da günü kurtarma çabasıyla yürütülmesinin Cumhuriyet’in kurucu iradesine karşı büyük bir vefasızlık” olduğunu belirtildi.
TYDD, barışın terör örgütleriyle müzakere edilerek değil, “hukuk, adalet ve demokrasiyle” sağlanabileceğinin altını çizdi.
Açıklamada, vatandaşlara da çağrıda bulunularak, Atatürk’ün ilke ve devrimlerine, laik ve çağdaş Cumhuriyet’in kazanımlarına sahip çıkılması istendi. TYDD, “Türkiye Cumhuriyeti’nin dış güç projeleri, etnik bölücülük ya da örgüt tehditleriyle yön verilecek bir devlet olmadığını” ifade etti.
Dernek, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Cumhuriyet’in temel değerlerinden, Atatürk’ün devrimlerinden ve üniter devlet yapısından tek bir adım geri atılmasına izin vermeyeceğiz. Hiçbir süreç ve hiçbir siyasi hesap, şehitlerimizin hatırasının ve milli iradenin üzerinde değildir.”
İşte açıklamanın tamamı:
Değerli Kamuoyu,
Değerli Basın Mensupları
"Toplumsal Yaşam ve Düşünce Derneği olarak bizler, Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerini, Cumhuriyet’in laik ve üniter yapısını, hukukun üstünlüğünü ve milli egemenliği ülkenin temel taşı kabul eden bir anlayışın temsilcisiyiz. Son günlerde TBMM çatısı altında oluşturulan bir heyetin, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ı ziyaret etme girişimi; kamu vicdanında derin bir yara açmış, milletimizin ortak değerlerini hiçe sayan ve devlet aklıyla bağdaşmayan bir adım olarak karşımıza çıkmıştır.
Bu girişimin, “sözde barış süreci” adı altında yeniden meşrulaştırılmaya çalışılması, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesine yönelik açık bir tehdit ve milli güvenliğimize yönelmiş bir müdahaledir. Cumhuriyet’in Temelleri ve Şehitlerimizin Emaneti Pazarlık Konusu Yapılamaz Açıkça ifade ediyoruz: Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik ve üniter yapısı, Lozan’ın belirlediği uluslararası meşruiyet, Anayasa’nın ilk dört maddesi ve vatandaşlık tanımı tartışmaya kapalıdır.
Bu devlet; Sakarya’da, Dumlupınar’da, Çanakkale’de, 15 Temmuz’da, terörle mücadelede, sınır ötesi operasyonlarda canlarını feda eden binlerce şehidimizin kanı üzerine kuruludur. Şehitlerimizin emaneti olan bu Cumhuriyet’in temelleri, hiçbir siyasi hesapla, hiçbir "süreç" masasında, hiçbir dış baskıyla pazarlığa açılmaz, açtırılamaz.
Etnik kimlik, inanç veya ideoloji üzerinden ayrıştırılan hiçbir tanım, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının eşitlik ilkesinin üzerine çıkamaz. Gazi Meclis’in görevi; Milletin bağımsızlığını, Cumhuriyet’in temel değerlerini, ulusal birlik ve ülkenin üniter yapısını korumaktır. Terör örgütü lideriyle kurulan her temas; şehitlerimizin hatırasını incitir, milletin iradesini temsil eden TBMM’yi zaafa düşürür.
Bu ziyaretin siyasi mühendislik, oy hesabı, dış baskı veya günü kurtarma arayışıyla yapılması, Cumhuriyet’in kurucu iradesine ve şehitlerimizin fedakârlığına karşı büyük bir vefasızlıktır. Barış; Terör örgütüyle Müzakere ederek değil, Hukuk ve adaletle sağlanır.
Bizim için barışın yolu bellidir: Adalet, hukukun üstünlüğü, toplumsal eşitlik ve demokrasi… Ancak terörün dayatmalarıyla, baskısıyla, silah tehdidiyle “yeni bir düzen” kurulamaz. Bugün mesele siyaset değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasıdır. Milletimize Çağrımızdır Her bir vatandaşımızı, Atatürk’ün bize emanet ettiği laik, çağdaş ve bilim temelli Cumhuriyet’e sahip çıkmaya; Şehitlerimizin hatırasına saygı göstererek, terörün gölgesine izin vermemeye davet ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, dış güç projeleriyle, etnik bölücülükle veya kirli örgütlerin tehditleriyle yön verilecek bir devlet değildir.
Kararlılığımız Açık ve Nettir. Toplumsal Yaşam ve Düşünce Derneği olarak ilan ediyoruz: Cumhuriyet’in temel değerlerinden, Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerinden, Laik ve üniter devlet yapısından tek bir adım geri atılmasına izin vermeyeceğiz. Bu devletin temelleri; Mehmetçiğin kanıyla, milletin iradesiyle, bağımsızlık ateşiyle atılmıştır. Hiçbir süreç, hiçbir masa, hiçbir siyasi hesap; şehitlerimizin hatırasının ve milli iradenin üzerinde değildir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."