Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG), Türkiye genelinde toplam 344 maden sahası için 10 Mayıs 2022 tarihinde ihale ilanı yayınladı. Söz konusu ihalenin iptal edilmesi istemiyle Ankara 16. İdare Mahkemesi’nde dava açan çevreci avukat İsmail Hakkı Atal, dava dilekçesinde tehlike altına giren Türkiye tarımına dikkat çekti. Atal, dilekçesinde şunları kaydetti: "Dünya çapında gıda krizi ve kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuz, ekmek fiyatının 3 TL’den 5 TL’ye doğru gittiği bu süreçte tarım topraklarımızı, su kaynaklarımızı zehirleyen özel sektör maden işletmeleri Türkiye’yi bir felakete sürüklemektedir. Türkiye’nin suyunu, buğdayını, etini, sütünü zehirleyen özel sektör maden şirketleri, Türkiye’yi felakete sürüklemenin karşılığında yüzde 1,5 devlet hakkı bırakmaktadırlar. İklim krizini, klimatolojiyi, gezegenin iklim krizi nedeniyle içine girdiği istikrarsızlaşma sürecini bilmeyen, algılayamayan cahil MAPEG yöneticilerinin Cumhurbaşkanı’nca görevden alınmasını talep ediyoruz. Anayasa’nın 56. maddesine göre devlet yurttaşlarına sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını sağlamak zorunda olup, ayrıca Anayasa’nın 104. maddesine göre cahil MAPEG yöneticilerinin eylemleriyle tehlikeye düşen milli güvenliğimizi koruma yetkisi ve görevi de Cumhurbaşkanı’ndadır." 'KANSER RİSKİ ARTIYOR' Atal, son iki yılda toplam 2021 projenin iptali için dava açtıklarını aktararak, "Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun kirletici, yok edici tesislere dair kümülatif etki çalışması yapılması gerektiğine dair amil içtahatları da uygulamıyorlar, sağlık etki değerlendirme raporu da almıyorlar. Sağlık etki değerlendirme raporu alsalar, Türkiye’de nasıl kanser hastalıklarının patlama içerisinde olduğunu görecekler" dedi. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün 2022-2016 kanser istatistiklerini aktaran Atal, erkeklerde prostat kanserinin üç, lenf kanserinin beş, troid kanserini 12 kat ve akciğer kanserinin 1,5 kat arttığını belirtti. Atal, halk sağlığının çöküşe gittiğini kaydederek, gıda krizine de dikkat çekti ve MAPEG’in, bu krizi anlamayan kişilerce yönetildiğini öne sürdü. Atal, “Bütün yok ettikleri tarım toprakları, zehirledikleri insanlar, devletin sağlık maliyetinin artması sonucunda (maden şirketlerinin) devlete bıraktığı pay, çıkardığı madenin yüzde 1,5’i” diye konuştu.