Anayasasının temelini “laik, demokratik, sosyal hukuk” ilkeleri oluşturan Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten şu anki kadro şimdilerde çok mutlu.

Çünkü, Afganistan’a Taliban teröristleri egemen oldu.

O Taliban’ın bir videosunu izledim: Toprak bir stadyumun ortasına bir çukur kazdılar. Sakallı, sarıklı o silahlı teröristler eli arkadan bağlı genç bir erkeği getirip çukurun kıyısına yatırdılar. Taliban’ın kasabı bıçakla geldi; o kişinin çenesinden tutup başını geriye kanırttı. Sonra bıçakla koyun keser gibi o genç adamı kesti. Kanın akmasını bekledi biraz. Sonra yeniden kesti zavallı adamın boğazını. Kan, kuru toprağı kızıla boyadı. Futbol izler gibi bu olayı izleyen kalabalığın yüzünde bir mutluluk vardı.

Midem bulandı, bir gün yemek yiyemedim…

İşte Afganistan bu…

İşte Taliban bu…

TÜRK’İN İNANCINA TABAN TABANA TERS

Ne diyor, laik, demokratik, çağdaş hukuk devleti TC’yi yöneten Tayyip Erdoğan: “Bizimle onların (Taliban’ın) inancı arasında ters bir yan yok!”

AKP’nin reisi kendi inancını öyle görebilir; ama tarih gösteriyor ki kendisi gibi düşünmeyen Müslümanları bu çağda koyun gibi kesen Taliban zihniyetinin bu dini getiren Hazreti Muhammet Müslümanlığıyla en küçük ilgisi yoktur. Bunlar Emevi İslamı dediğimiz katliamcı, yağmacı İslam’ın adamlarıdır. Akla, bilime, eşitliğe, özgürlüğe, kadın haklarına şiddetle karşıdırlar. Bunu da eskiden âlim sayılan dinlerini paraya satmış saray adamlarının yazdığı kitaplara dayandırırlar. Cehaleti yüceltirler. Din adamlarını ve yöneticileri kutsallaştırarak halkın koyun sürüsü gibi bunların emirlerine uymalarını isterler. Karşı çıkanları da kâfir ilan edip kesip biçerler. Aslında böyle fetva verenlerin kendileri kâfir-i muazzamadırlar.

Taliban’ın İslam anlayışı ile benim Türk Müslümanlığı dediğim inanç birbirine taban tabana zıttır. Bu vahşiliğe İslam demek, İslam dinini vahşi bir katliam sistemi göstermekten başka bir şey değildir.

Bunların ilk dedeleri, Hz. Ali’ye karşı çıkan Hariciler idi. Sonra kuvvetli bir siyasi hareket olarak 18. Yüzyıl’da Vehhabiler ortaya çıktılar. Osmanlı Devleti’ni arkadan vuran, Türkleri dinsiz sayan işte bu Vehhabilerdir.

AKP-İHVAN

Bugün İslam dünyasını kasıp kavuran Taliban, IŞİD, El-Kaide gibi dinci terör örgütleri ile bunların alt birimleri Vehhabiliğin değişik biçimlerinden başka bir şey değildir. Kendilerini cihatçı göstererek katliamlarına bir kılıf uyduran bu örgütler, Batı sömürgecilerinin elinde oyuncak olmuşlardır. Sünni mezhepçi olan İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler), Taliban, El-Kaide, Boko Haram, IŞİD vb… İslam dünyasını parçalayarak Batı emperyalizminin işgaline açmaktan başka hiçbir şey yapamamışlardır. AKP’nin de anası sayılan İhvancıların, Mısır’da önce İngilizlerle sonra da Amerkalılarla işbirliği yaptıklarını, bunların Mısır’ı İngiliz sömürgesi olmaktan kurtaran Mısır Lideri Cemal Abdünnasır’a düşman olduklarını bilmeyen yoktur.

Bu İhvancıların İsrail ve ABD ile işbirliği yapmayan Suriye’de nasıl terör estirdiğini de biraz Ortadoğu tarihi okuyan herkes çok iyi bilir. (İhvancıların, AKP ile ilişkilerini merak edenlere, “Muaviye’den Erdoğan’a DİN VE SİYASET” adlı kitabımızı okumalarını salık veririz.)

BOŞUNA SEVİNMESİNLER

Afganistan’daki masum insanları horoz keser gibi kesen Taliban militanlarının ülkeyi ele geçirmesi, içimizdeki Taliban’ı çok sevindirdi.

Bunlar Afrika’da, örneğin Sudan’da yenilmişlerdi. Kuzey Afrika’da yenilmişlerdi. Mısır’da yenilmişlerdi. En emin oldukları Suriye’de yenildiler; Ortadoğu’nun son antiemperyalist kahramanı Beşşar Esat, bu terörist sürülerini ezip dağitti. Kalanları İdlib’de bizim İhvancıların koruması altındalar.

Kısacası, kendisini İslam örtüsü altına saklayan sömürgecilerin uşakları her yerde perişan edildiler. Bir Pakistan ile bir Afganistan kaldı. Ama burada da kuşatma altındalar. Kuzey’deki Türk cumhuriyetleri ile Rusya Taliban teröristlerine karşılar. Güneyde Hindistan karşı. Doğu’daki Çin, ticari olarak tarafsız kalsa da Taliban’ın ideolojik yayılmasına karşı. Batısındaki İran, ideolojik olarak karşı.

Bu örgütün dayattığı ilkel ve kanlı hayat tarzı yüzünden Afgan halkı kısa sürede tepki göstermeye başlayacaktır. Kısacası modern dünyanın düşmanı olan bu yaşam tarzı ve kanlı yönetim biçimi kısa süre sonra yıkılıp gidecektir. Bu vahşiliğin bu yüzyılda hayat hakkı yoktur.

***

Unutmayalım; bu zihniyet, İslam dünyasını etkileyen öldürücü bir virüs gibidir. Bunların babaları Sivas’ta insanları yaktılar; dedeleri Maraş’ta hamile kadınları bile şişlediler. Kimse bu vahşileri, “Bunlar Müslüman!” diyerek Müslüman Türk halkına kabul ettiremeyecektir.

Mısır’daki ve Suriye’deki İhvancılara karşı olan yönetimlerle görüşmeyip Taliban çetebaşıyla görüşebileceğini açıklayın Erdoğan ilk seçimde gönderilecek; ertesinde de Türkiye’deki İhvancılık, Talibancılık, IŞİD’cilik de yok olacaktır.

Ama bu süreci yaratmak için bu ülkenin yurttaşları, mezhep veya etnik kimlik ayrımı yapmadan, sadece temiz ve bayındır bir ortak gelecek için el ele verip çalışmalıdırlar.