Bodrum’da Bardakçı koyunda bulunan bir otelde geçtiğimiz hafta “Bodrum Turizm Sektörü Ve Sivil Toplum Buluşması Toplantısı” düzenlenmişti. Söz konusu toplantıda AKP propagandası yapıldığını ve kamu kaynaklarının AKP adaylarının seçim çalışmalarına ayrıldığını iddia eden Bodrum Yurttaş İnisiyatifi Yürütme Kurulu üyeleri Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulundu. 

Yapılan suç duyurursunda söz konusu toplantının konuşmacılarından ve düzenleyicilerinden; Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un, AKP Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adayı Aydın Ayaydın’ın, Bodrum Belediye Başkan Adayı Mehmet Tosun’un Türk Ceza Kanunu’na göre cezalandırılması talep edildi.

Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığının ivedilikle işleme koyduğu suç duyurusunda bahse konu kişilerin; Kamu görevini kötüye kullandıkları, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak işlenen nitelikli dolandırıcılık fiiline denk gelen suçu işledikleri, seçim yasaklarını ihlal ettikleri öne sürüldü.

KARAHAN: O TOPLANTIDA TÜYÜ BİTMEMİŞ YETİM HAKKI KALMIŞTIR

Suç duyurusu öncesi Nazan Yılmaz, Nuray Çelen, Feza Can Tüfekçi, Süheyla Güvenç, Tuncay Bektaş, Aslan Çataroğlu ve Ayhan Karahan’dan oluşan Bodrum Yurttaş İnisiyatifi Yürütme Kurulu Bodrum Adliyesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Topluluk açıklama esnasında üzerinde; “Bodrumlular Aptal Değildir, Turizm Bahane-Takiye Şahane, Şişşşşşşttt Çok Ayıp Çok Ayıp ve Haramla Seçim Çalışması Günahtır” yazılı dövizleri açtı.

İnisiyatif adına basın açılamasını okuyan Ayhan Karahan açıklamasında, “Bilindiği üzere 3 gün önce Bardakçı Koyu’ndaki Az Ka Otel’de adeta ucube bir toplantı ile halka karşı alenen bir suç işlenmiştir. Kamu gücü ve olanağı kamunun aleyhine kullanılmıştır. O toplantıda tüyü bitmemiş yetim hakkı kalmıştır. Çöpten beslenen Şaziye teyzenin, konteynır kentte  yanarak yaşamla vedalaşan 4 yaşındaki İsacan’ın ve 1 yaşındaki Doğa’nın hakkı kalmıştır. Emeklinin, asgari ücretlinin, tüm krize karşın vergisini ödeyen esnafın, emekçinin yani kısacası namusuyla yaşayan herkesin hakkı kalmıştır. Bir kez rekabet ya da siyasi yarış olarak değerlendirildiğinde mertlik bunun neresinde? Ahlaken değerlendirdiğinde, hangi yere oturtacaksın. Hukuken değerlendirdiğinde bunun yasada karşılığı olabilir mi? Hepsini geçelim. Dinen değerlendirdiğinde hangi kitapta yazar bu. Bunu kabullenebilecek ilahi bir güç var mı” ifadelerine yer verdi.

MİMAR YILMAZ: AKP’NİN TÜM BODRUM PLANLARI RANTA ÇIKAR

Açıklamaya Bodrum Adliyesi’ne kendi özel işleri için uğramış olan çok sayıda yurttaş da destek verdi. Suç duyurusuna ve basın açıklamasında yer alan Bodrumlu mimar Nazan Yılmaz şunları söyledi:

İmar planlamalarından, sektörel planlamalara, kent yaşamına değin AKP’nin tüm adımları Bodrum'u uçuruma biraz daha yakınlaştırmıştır. Bodrum turizmindeki gelişmelerin 1980’lerden bu yana tanığıyım. Adeta bir rüya gibi başlayan turizm, gerçek bir kabusa dönüşmüştür. Her ne kadar iktidar ve bakanlık turizmde patlamalar olduğunu ifade etse de, patlayan turizmci olmuştur. Bodrum’daki iki icra dairesindeki dosyaların en az yarısı turizmcilerle ilgilidir. Herkes; “Turizmin kötüye gidişin sorumlusu kim” diyor. Oysa turizm baştan kokmuş. Yani gömleğin üstteki düşmesi yanlış iliklenince aynı yanlış en alt düşmeye değin sürer. Şimdi burada Kültür Ve Turizm Bakanı’nın bu küçük ve sığ bakış ile Bodrum turizmine katkı sunması mümkün mü? Olmadığı zaten çok ortada. ‘Oy yoksa, hizmette yok’ tehditlerinin kendilerine hiçbir faydası olmayacaktır. Bodrumlu bu ucuzluklara pabuç bırakmaz. Bodrumlu o garip ve düzenleyenlerin de açıklayamadığı toplantıdaki fotoğrafı görmedi mi? Devlet faaliyeti olarak düzenlenen organizasyonda meslek odası ve turizm temsilcileri aşağıda, turizmle ile ve sivil toplum ile alakasız siyasi şahıslar ise yukarıda-kürsüde idi. Toplantının bir sonuç bildirgesi dahi yok. Devlet gücü ve kamu kaynakları ile ‘dostlar alışverişte görsün’ komedisi yaşandı. Çok yazık.