En iyisi güne sıfırdan başlayalım…

İlk iş ek yıkamak…

Öyle de oldu, sabah göz açılır açılmaz önce kısa bir yataküstü gerneşmesi sonra da yorgan altından sıyrılıp çıkmak…

Öyle her gün temizlik falan yok. Toz pamukçukları hele bi yığılıp adım attıkça oluşan rüzgara kapılıp yer değiştirsin ki zemine doluştuklarını anlayıp yapışayım süpürgeye…

Neyse,

Hacı Şakir de dayanmıyor artık. Elde her çevirdiğinde eridiğini fark ediyorsun. Sabun da mı dağıtsalar ne!..

Sigara bitmiş;

Hadi bakalım Migros’a…

Çıktık dışarı, uzak değil. Gitmişken su da alsak iyi olur. Öyle tankerle falan değil; 5’lik yeter 2-3 gün…

Kapıdan içeri adım atar atmaz güvenlik dikilmez mi karşıma;

Yassah hemşerim!..

Böyle değil tabi… Oldukça kibar hatırlattı maskesiz girilmeyeceğini. Biliyordum aslında ama ‘bi arkadaşa bakcam’ der gibi ‘bi sigara alıp çıkcam’ demedim. Onlar da satıyormuş. Kasada bi tane kalmış, ona da 35 lira dediler. Yıkayıp kurutup kullanılan türdenmiş. Güvenlik görevlisi, hemen yan taraftaki eczanede maske satıldığını söyleyince, ordan tek kullanımlık 10’lu paketi kapıverdim. Sonra doğru Migros’a ama bu kez maskeli…

Daha önce de birçok maskeli müşteri görüyordum ama kendi suratımda bir adet asılı olana kadar böylesine dikkat çekmemişti. Madem maskeliydim, şöylesine bi dolaşayım dedim içerde. Herkeste maske var. ‘Şimdi’ dedim, müşterilerden birkaçı seri hareketlerle kasiyerlere yönelip bağırsa;

‘Çabuk boşalt kasayı!..’

Ya da içeri bi polis girse de her biri potansiyel banka soyguncusu gibi görünen maskelilere bağırsa silahını çekerek:

‘Kimse kıpırdamasın!’

Öylesine kendi kendime güle oynaya aldım alacağımı, doğruca ev…

Tek kullanımlık maskeyi birkaç kez kullanırım dedim. Ne de olsa altı üstü gidiş dönüş 150 metre yok. Eve girince ayakkabıları çıkarıp poşeti bi kenara koyduktan sonra doğruca banyoya girip Hacı Şakir’i bi daha eritmeye başladım. Elimi yıkarken lavaboya bi tüküreyim dedim; yuh be:

Kafamı kaldırınca tersliği aynada gördüm, maske yüzümdeymiş.

Sözde bi kaç kez kullanacaktık…

Alışacaaz tabi. Kullanmayı öğrenene kadar;

Tükürürüm maskenin içine!..