Başkentte 2 yıl önce meydana gelen, 3’ü makinist 9 kişinin yaşamını yitirdiği Yüksek Hızlı Tren (YHT) kazasıyla ilgili tutuksuz 10 sanığın yargılanmasına dün devam edildi. Ankara 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı. TELE1'de yer alan habere göre, duruşmada söz alan avukatlar, kazaya ilişkin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan mahkemeye gönderilen bilirkişi raporunun yasal dayanaktan yoksun olduğunu, raporu hazırlayanların uzmanlık alanlarına yer verilmediğini belirterek, raporun dikkate alınmamasını talep etti. ‘BİLGİM YOK’ Beyanların ardından, kaza tarihinde TCDD Genel Müdür Yardımcısı olan İsmail Çağlar tanık olarak dinlendi. Müşteki ve sanık avukatlarının sorularının çoğuna yanıt vermeyen Çağlar, “Kazanın olduğu hattın sinyalizasyon sistemi olmadan ulaşıma açılmasıyla ilgili yapılan risk analizleri hakkında bilginiz var mı?” sorusuna “Bilgim yok” yanıtını verdi. Tanık Çağlar, davanın sanıkları arasında yer alan, Samsun’dan Ankara’ya görevlendirmeyle gelen tren teşkil memuru (makasçı) Osman Yıldırım’a önce gerekli eğitimlerin verildiğini iddia etti. Sanık avukatının “Makasçı Osman Yıldırım’ın gerekli eğitimi aldığını söylediniz ancak hiçbir eğitime katılmamış. Buna rağmen neden onu görevlendirdiniz?” sorusuna Çağlar, “Osman Yıldırım Samsun’da da makasçıydı. Buraya (Ankara) geldiğinde eğitim almıştır” diye yanıt verdi. Çağlar, makasçının Ankara’da görevlendirilmesiyle ilgili bilgisinin olmadığını da öne sürdü. SANIK OLMALIYDI Tanığın ardından dinlenen sanık avukatları ise İsmail Çağlar’ın kaza sonrası hazırlanan bilirkişi raporunda kusurlu bulunduğunu, ancak bakanlığın soruşturma izni vermemesi nedeniyle hakkında dava açılmadığını hatırlattı. Avukatlar, soruşturma izni verilmemesi konusunda Danıştay’a yapılan itirazın akıbetinin sorulmasını talep etti. Talebi kabul eden mahkeme heyeti, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. 'MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ' DEMİŞTİ Davanın haziran ayındaki duruşmasında tanık olarak dinlenen dönemin TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın da kazanın tamamen makasçı ve makinistlerin hatasından kaynaklandığını öne sürmüştü. Apaydın, sinyalizasyon sistemi tamamlanmadan hattın neden açıldığı ve bu kararı kimin aldığı yönündeki soruyu, “Biz burayı açtığımızda çok büyük bir rahatlama oldu. Hem gelir kaybı önlendi hem de müşteri memnuniyeti arttı. Hattın açılması yönünde kimsenin bir talimatı olmadı. Bu tamamen TCDD yönetiminin aldığı ortak karardır” diye yanıtlamıştı. NE OLMUŞTU? Ankara’da 13 Aralık 2018 tarihinde Ankara-Konya seferini yapan YHT ile raylarda kontrol için bulunan kılavuz treni çarpıştı; 3’ü makinist 9 kişi yaşamını yitirirken 107 kişi de yaralandı. Hattın sinyalizasyon sistemi tamamlanmadan trafiğe açıldığı ortaya çıktı. Aralarında makasçı Osman Yıldırım, hareket memuru Sinan Yavuz, trafik kontrolörü Emin Ercan Erbey ile TCDD yöneticilerinin de olduğu 10 sanık hakkında, ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Bilirkişi raporunda kusurlu bulunan dönemin TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın ile dönemin TCDD Genel Müdür Yardımcısı Ali İhsan Uygun ise sanıklar arasında yer almadı; çünkü Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bu şahıslar hakkında soruşturma izni vermedi. Davada geçen temmuz ayında son tutuklu sanık Osman Yıldırım da tahliye edildi, böylece tutuklu yargılanan kimse kalmadı.