Fransa’nın başkenti Paris’te yaşayan Orta Doğu uzmanı gazeteci-yazar Fehim Taştekin koronavirüse yakalandığını açıkladı.

Yazmama sebebini ve hastalığındaki son durumu sosyal medya hesabından duyuran Taştekin, şu paylaşımda bulundu:

Ben düze çıktım dedikten sonra anladım ki bu düzlük uzunmuş. Boğazda yanma ve ağır ateş geride kaldı. Tat ve koku alma duyguları geri geldi. Öksürük, ateş ve ağrılar devam ediyor. Öksürük konuşturmuyor. Doktor, “Evde kal, 5-10 güne düzelirsin” diyor. Budur arzuhalim, yazmama sebebim.

Independent Türkçe’den Abdulhakim Günaydın’a hastalık sürecini anlatan Taştekin, koronavirüsün kendine bulaşması ile ilgili olarak “Son dönemlerde birkaç öğrenci aniden hastalandı ve okula gelmemeye başladı. Benim tahminim sınıfta öğrencilerden bana geçtiği yönünde” dedi. Röportaj şu şekilde:

> Hastalığa nerede ve nasıl yakalandınız?

Bildiğiniz gibi Fransa’nın başkenti Paris’te yaşıyorum. Haftada dört gün Dauphine Üniversitesi’ne Fransızca ders için gidiyorum. Benim tahminim üniversitede kaptığım yönünde. Çünkü metro kullanmıyorum ve daha çok bisiklet kullanıyorum. Genelde insanlar metrodan kuşkulanıyor ama ben bisikletle gidip geldiğim için kuvvetle muhtemel sınıfta oldu. Son dönemlerde birkaç öğrenci aniden hastalandı ve okula gelmemeye başladı. Benim tahminim sınıfta öğrencilerden bana geçtiği yönünde.

> Koronavirüs teşhisi ne zaman konuldu?

Aslında çok garip bir durum. Fransız sitemi sağlıkta kendinden çok gururla kendinden söz eder ve övünür. Fakat burada hastanelere yığılmayı önlemek için bir hat geliştirdiler. Korona hattı. 15 numaralı hat. Orayı arıyorsunuz, doktor sizi dinliyor ve durumunuza göre evde kalın veya ağır bir durum yaşıyorsanız sizi alıyorlar o zaman test yapıyorlar. Yani tedavi sürecinde test oluyor. Mesela benim durumumda kendi halinde olan insanlara evde atlatılabilir öngörüsünde bulundukları için test yapmıyorlar. Ama doktorun dediği bütün göstergeler koronavirüsü işaret ediyor.

> Yani bu süreçte test olmadınız mı?

Hayır. Benim durumumda olanların hiçbiri için test yaptırmıyorlar. Hastaneye bile gitmiyorsun. Yani evde oturun ‘yüksek ateş ilaç ile düşmez ve öksürük nefes darlığına dönüşürse biz gelip test yapar sizi evinizden alır hastaneye getiririz. Bunun dışında evinizde kalın’ diyorlar. Yaklaşım bu. Geçen hafta bir şeyler atlattık ve ne atlattığımı da bilmiyorum. Doktorun söylediği bütün göstergeler korona diyor. Dün akşam tekrar konuştum ve bana ne diyorsunuz dedim. Yani ben üç haftadır öksürüyorum. Şunları yaşadım ve bunlar oldu dedim. Doktor ‘tüm belirtiler korona’ dedi. Ama test yapmıyorsunuz dedim. Doktor ‘Sizin durumunuzdaki insanlara test yapmıyoruz, tedavi sürecine girerseniz test yaparız” dedi. Fransız böyle tuhaf bir sistemi var.

> Hastalığı biraz tarif eder misiniz, ne tür belirtileri var?

Aslında yaşadığımız şey bir gribal enfeksiyon. Ama tün insanlar aynısını mı yaşıyor bilemiyorum. Benim boğazımda yanma ile başladı. Herhalde üşüttüm dedim ve bir iki önlem ile bu boğazdaki yanmayı atlattığımı düşünürken üç gün sonra boğaz yanmasıyla bu sefer yüksek ateş başladı. Çok garip bir şey. Mesela önce burnum akmadı. Fakat burun içerisinde yaralar çıktı. Normalde insanlar grip olur, burun akar ve sonra tahriş olur. İçeriden yaralar çıkar ve akıntı kalınlaşır. Sonra yavaş yavaş yaralar geçer. Bende akıntı yokken yaralar başladı. Sonra akıntı olmadan balgam şeklinde başladı.

Yani normalde bir nezle dediğimiz durum akıntısı değil de direk kalın bir akıntı ile devam etti. Daha sonra yüksek ateş oldu ve üç gün sununla uğraştım. Ateş düştü ama öksürük devam etti. Öksürük ve akşamları ateş sürüyor. Şimdi bu öksürüğün zatürreye dönüşme riski var. Bunu hep söylüyorlar. Ondan korkuyoruz. Ama yaklaşık üç haftadır ona dönüşmedi. Doktorlarla sık sık konuşuyorum. Şuan ki seyir iyi. Ama bazıları 3-4 haftada ancak atlatıyor. Biraz daha kısa veya biraz da uzayabiliyor. Doktorlar bir hafta on güne atlatacağımı söylüyorlar.

> Hastalıktan kurtulmak için nelere dikkat ediyorsunuz?

Ben kendi bağışıklık sistemimin güçlü olduğuna inanırdım. Normalde beslenmeye dikkat ederdim. Spor anlamında aktif olarak bisiklet kullanan biriyim. Vücudumu dinç ve canlı tutan bir insanım. Uyku düzenim çok hafiftir ve bu yüzden uykumu almaya çalışıyorum. Çünkü uykuda önemli. Bunun dışında geleneksel olarak beslenme konusunda kendi kişisel bir takım izlediğim şeyler var. Mesela günde rahatlıkla bir bardak kefir yerim. Günde bir kaşık bal, zerdeçal ve karanfil karışımı yerim. Bunlar bağışıklık sistemini güçlendiren şeylerdir. Ceviz gibi günlük aksatmadan yediğim şeylerde var. Bunlara önem veririm. Soğan ve sarımsak çok önemli. Tüm bunlara rağmen hastalandım.

> Daha önce benzer durum yaşadınız mı?

Acaba diyorum durumum ağır da ben mi bu kadar hafif atlatıyorum? Acaba bağışıklık sistemim kötü olsaydı ne olurdu? Bunları düşünemeden edemedim. Bağışıklık sistemimin güçlü olmasına rağmen bu durumu yaşıyorum. Daha önce belirsiz bir gribal durumu atlatmadım. En fazla iki gün yatakta yatmış biriyim. Daha fazla yatmam. Fakat üç haftadır yataktayım. Ben gribi genelde ayakta atlatan insanlardan biriyim. Bu şekilde yatmak biraz ağır geldi. Birde tecrit meselesi var. Tek başıma olduğumdan kendimi daha kolay tecrit edebildim. Evde kimse yok. Kimse olmadığı içinde biraz daha rahatım. Dışarıyla fazla temasım olmadı. 7 Mart’tan beridir evdeyim. Şuan ki durumum bu.