Toplumsal Haber Merkezi

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, geçtiğimiz hafta Türkiye’de ara sonuçları açıklanan ve 10 bin 30 kişinin dahil edildiği CoronaVac Faz 3 çalışmasının sonuçlarını değerlendirdi.

Aşıların koruyuculuğunun, kaç doz yapılması gerekiyorsa o doz üzerinden belli bir süre geçtikten sonra başladığına işaret eden Prof. Dr. Yavuz, şu bilgileri verdi:

Mesela CoronaVac çalışmasında 28 günden önce, (0-14, onun üzerinden de 14 gün geçtikten sonra) çok güvenebileceğimiz bir etkinlik olmayacağını düşünerek şu anki doz aralığı belirlendi. Bu aşının bizdeki Faz 3 çalışması 14 gün arayla iki doz şeklinde yapılmıştı, o da hızlı aşılama yapmamız gerekirse diye acaba 28 gündeki kadar olmasa da 14 günde de iyi bir etkinlik oluyor mu diye görmek için öyle tasarlanmıştı. Ancak çalışmada gördük ki 21’inci günden sonra koruma başlıyor. Plasebo grubu ile aşı grubu arasındaki fark, 21’inci günden sonra başlıyor. O da 21’inci günden sonra diyelim ki koruma yüzde 50 ise 28’inci güne ulaştığı zaman yüzde 70, daha da zaman geçtikçe daha yüksek düzeylere ulaşıyor. Bizim bu aşı çalışmasında 0-14 günde yaptığımız grupta da (yani iki dozu 14 gün arayla yapsak da) 21’inci günden önce bir etkinlik olamıyor maalesef. Aşının korumasına güvenebilmemiz için iki dozu yaptırıp üzerinden de 14 gün geçmesini beklemek zorundayız. Yoksa o arada etkinlikler istediğimiz seviyede olmayabilir.

‘İKİ DOZ ARASI AÇILIRSA KORUYUCULUK ARTAR’
İnaktif virüs aşılarında iki doz arası açıldığında antikor seviyelerinin çok daha yüksek olmasının kesin bir bilgi olduğuna değinen Prof. Dr. Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:

Yani bağışıklık seviyesi daha yüksek oluyor. Bu da çok kritik bir veridir. Çünkü toplamda vatandaşların korunması, ölümlerin engellenmesi açısından, etkili bir bağışıklık yanıtı elde edebilmek ve bunun süresinin de uzun olması hepimiz açısından çok önemli. Sağlık çalışanlarının, özellikle enfeksiyonun düşüş gösterdiği dönemde aşılamaları bitmişti zaten. 28 gün olmadan oluşan koruma çok düşük seviyelerde. Zaten 21’inci günden önce yok böyle bir koruma. 21’inci günden sonra da yavaş yavaş başlıyor. Bizim çalışmamızda en azından böyle görüldü. Bu şekilde yapıldığı zaman çok daha fazla insanı, daha uzun süreli koruyarak, daha fazla hayat kurtarma olasılığınız yüksek. Bu bilimsel bir gerçek.

‘ÖNEMLİ OLAN AĞIR HASTALIK VE ÖLÜMDEN KORUMASI’
Aşı olduğu halde hastalandığını belirtenlerin durumuna da değinen Prof. Dr. Yavuz, aşılarda en önemli şeyin ağır hastalık veya ölümlerden koruma beklentisi olduğunu belirterek “İki doz aşısını olup üstünden 14 gün geçtikten sonra da kişilerde hastalık olabilir mi? Evet olabilir. Ama elimizdeki veriler şu an şunu gösteriyor, ağır hastalanma riski sıfır. Ama aradaki dönemlerde ağır hastalık geçirebilirler. Aşının esas etkinliğinin başlamasını beklediğimiz süreç, iki doz aşının ardından 14 gün geçtikten sonraki süreç. Bu noktada ağır bir hastalık şu ana kadar görülmedi. Bu çok iyi bir şey. Umarım varyantlarda da aynı etkinliği gösterir. İlk dozdan sonraki 21’inci günden sonra hastalananlarda da hastalığı hafif geçirme şansı, aşısız kesime göre çok daha yüksek” dedi.

BREZİLYA VE TÜRKİYE’DE SONUÇLAR NEDEN FARKLI?
Prof. Dr. Yavuz, Brezilya’dan açıklanan sonuçlarla Türkiye’deki Faz 3 sonuçlarının farklı çıkmasındaki faktörlere de değinerek şu bilgileri verdi:

Türkiye'de yapılan CoronaVac aşı çalışmasına, hem normal halk, hem sağlık çalışanları dahil edildi. Çalışmanın birinci kısmında sağlık çalışanları, ikinci kısmında normal vatandaşlar dahil edildi. Toplamda 10 bin 30 kişi iki doz aşısını olup üzerinden iki hafta geçtikten sonra analiz edildi. Çalışmaya katılan kişi daha fazlaydı ama önceden tanımlanmış sonlanım hedefi, (14 gün arayla) iki doz aşısını olup onun da üstünden iki hafta geçen kişilerdi. Burada semptomatik hastalığın oluşup bunun da PCR ile doğrulanması gerekiyordu. Türkiye'deki çalışmaların detaylarını, çalışmada yer alan bir merkez olmamız dolayısıyla biliyorum. Bu kriterdeki gönüllüler (ikinci doz aşıdan 14 gün sonra semptom gösterip hastalığı PCR ile doğrulanan kişiler), değerlendirildiği zaman, aşının etkinliği yüzde 83,5 çıktı. İkinci sonlanım noktası da iki doz aşısını olup üzerinden 14 gün geçen kişilerde, ağır hastalık gelişmesiydi. Bu da aşı grubunda sıfır iken plasebo grubunda 6 kişi ağır hastalık geçirdi. Dolayısıyla ağır hastalıktan korunmada yüzde 100 etkili olduğunu gösteriyor.