TMMOB, Elazığ ve çevresinde meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depreme ilişkin yazılı açıklamada, "Elazığ ve bölgesinde artçıları devam etmekte olan deprem Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu bir kez daha hatırlatmıştır" ifadelerine yer verdi. “Elazığ ve Bölgesinde Artçıları Devam Etmekte Olan Deprem Türkiye’nin Bir Deprem Ülkesi Olduğunu Bir Kez Daha Hatırlatmıştır” başlıklığıyla yayınlanan açıklamada, “Yaşanan deprem sonucu 25 Ocak 2020 saat 11.45 itibari ile açıklanan resmi verilere göre 22 yurttaşımız hayatını kaybetmiş 1030 yurttaşımız da yaralanmıştır. Yıkılan binalarda arama kurtarma çalışmaları sürmektedir. Öncelikle hayatını kaybeden yurttaşlarımız için başsağlığı diliyor, aile ve yakınlarının acılarını paylaşıyoruz. Yaralı yurttaşlarımızın da bir an önce sağlıklarına kavuşmalarını diliyoruz” ifadelerine yer verildi. TMMOB Yönetim Kurulu açıklamanın devamında, "Elazığ ve Malatya’da çalışmalarına başlamıştır. Sivrice Kaymakamı ve Belediye başkanı ile gerekli görüşmeler yapılmış kriz masaları ile temas kurulmuştur. Tespit edilen hasarlı yapılar kriz masalarına bildirilmiştir." ifadelerine yer verirken, "Tespit edilen hasarlı yapılar kriz masalarına bildirilmiştir. Çalışmalar yıkılan binalarda arama kurtarmaya yoğunlaşmış olup, yıkılmamış durumda olan hasarlı yapılara ilişkin herhangi bir tedbir alınmamış durumdadır." şeklinde süren çalışmalara dair bilgi paylaştı. 'Hasar gerekli önlemlerin alınmadığının en açık göstergesi' "Ülkemiz dünyanın en etkin deprem kuşakları üzerinde yer almaktadır. Ne zaman nerede bir depremin olacağını kestirmek güç olsa da, her an ülkemizin herhangi bir yerinde orta büyüklükte veya yıkıcı nitelikte bir depremin olma olasılığı çok yüksektir. Orta büyüklükte meydana gelen depremlerin bile kırsal alanda bulunan yapı stokunda oldukça büyük oranda hasar meydana getirmesi depreme yönelik gerekli önlemlerin alınmadığının en açık göstergesidir." açıklamalarında bulunan TMMOB Yönetim Kurulu, “Her depremden sonra aynı acıları ve kayıpları yaşamamak için yer seçimi, yapı tasarımı, üretimi ve denetimi aşamalarında mühendislik biliminin, bilgisinin gerekleri tam olarak yerine getirilmeli, ülkemizin deprem ve afet planları geliştirilmeli, ülkemiz yapı stokunda gerekli mühendislik incelemeleri yapılarak riskli yapılardaki risklerin giderilmesi çalışmaları ivedilikle başlatılmalıdır” diyerek deprem güvenliği için çalışmaların hızlandırılması talebini yineledi. Açıklama, “TMMOB şimdiye kadar olduğu gibi depremden etkilenen tüm yurttaşlarımızla tam dayanışma içerisinde olacak, arama kurtarmadan hasar tespiti çalışmalarına ve yaraların sarılmasına kadar üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecektir. Tüm üyelerimizi depremden etkilenen bölgelerde yürütülecek çalışmalara destek olmaya ve dayanışmayı büyütme davet ediyoruz” ifadeleriyle sonlandı.