Ercan Çankaya

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Kağıthane İlçe Başkanı Abidin Yılmaz, Toplumsal'a konuk oldu. TİP'li Yılmaz'la partisinin yerel seçim politikasını ve Kağıthane'deki son durumu konuştuk.

Abidin Yılmaz, "TİP yerel seçimlerde ne vaat ediyor?" sorumuzu "biz yerel seçimlerde de genel seçimlerde olduğu gibi bir muhalefet çizgisi oluşturmak istiyoruz. Meclis’teki milletvekillerimizle nasıl bir muhalefet yapıldığını gösterdik aslında önceki dönemde. Bunu yerel seçimlerde de aynı şekilde hem Meclislerde hem de kazanabileceğimiz belediye başkanlıklarında göstermek istiyoruz" diye yanıtladı.

TİP Kağıthane

'VARAKLI KAPILAR ARDINDAKİ SİYASET ARTIK BİTECEK'

TİP'in kamucu, sosyalist belediyecilik açısından halka vaat ettiği en önemli şeyin "halkın yönetime dahil olması, sıradan vatandaşların seçilebilmesi, Meclis’te, Meclis listelerinde ve belediye başkanlıklarında o varaklı kapıların arkasındaki siyasetin artık bitmesi" olduğunu söyledi. 

"Sosyalizmin Türkiye’de bir gerçekliğinin olduğunu" söyleyen Yılmaz, sosyalizmin "kökleşmesi ve yerelleşmesi gerektiğini düşünüyoruz. TİP o yüzden yerel seçimlerde de gücü nereye kadar yettiyse her yerde aday" diye konuştu. 

'HALK SİYASET YAPMA PRATİĞİNİ ZENGİN, TAKIM ELBİSELİ BEYEFENDİLERDEN ALACAK'

"Seçimlerden sonra kazandığınız belediyelerde halkın yönetime dahil olması için neler yapacaksınız" sorusunu sorduğumuz Yılmaz, "yapacağımız ilk şey belediye başkanlığı kapılarının halka açılması olacak" diye konuştu. "İhale usullerinin şeffaflaştırılması ve rant kapılarının kapatılması"nı vaat ettiklerini söyleyen Yılmaz, "Halkın bu karar mekanizmalarına doğrudan dahil edilmesi. Halkın siyaset yapma pratiğini zengin ceketli beyefendilerden alması gerekiyor" ifadelerini kullandı. 

'TARİKATLARIN SÜBYAN MEKTEPLERİNE GÖZ YUMULARAK KREŞ HAKKI GASP EDİLİYOR'

"Sosyalist bir belediye başkanı, mesela Kağıthane'de belediye başkanlığı koltuğuna oturduğunda ilk ne yapar?" sorusunu yönelttiğimiz TİP Kağıthane İlçe Başkanı Yılmaz şöyle konuştu:

Kağıthane özelinde düşünürsek Kağıthane’de kamu kurumlarına ait 2 tane kreş var, biri İBB’nin, diğeri de mevcut ilçe belediyesinin. Kağıthane gibi yoğun nüfuslu bir ilçede hem yetersiz hem de politik bir tutum. Çünkü AKP’li belediye kreş yerine merdivenaltı yerlerde ve her mahallede tarikatların sübyan mekteplerine göz yumarak kreş hakkını gasp etmiştir. Bizim vaatlerimiz arasında her mahalleye en azından bir kreş. İstanbul bir deprem bölgesi. Afet Koordinasyon Merkezi bir tane var ve mahallelerde hiçbir işlevi yok. Bunu her mahallede kurmayı planlıyoruz. Kağıthane’de hem yayalaştırma problemi var hem otopark problemi var, sokaklar çok çarpık, çöp problemi var. Benim oturduğum Ortabayır Mahallesinde çöpler hala konteyner dışında yerlere bırakılıyor. Bunun illa bir izahı vardır Kağıthane’nin topografik yapısından dolayı. Ama bir çözüm de üretilmiyor şu ana kadar. Birçok sorun var Kağıthane’de. Bunların hepsini listeledik. Konuştuk. Dernekler ve STK’larla fikir alışverişinde bulunduk. Hep aynı cevapları aldık. Bunların değişmesi gerekiyor. 20 30 yıldır sağcıların elinde bir belediye. Hep aynı sorunlar devam ediyor. Bizim yapacağımız ilk işler, aslında biz çok pratik görevlere talip olduk. Kağıthane’de şu an gerçekten sorun olan şeylere odaklandık.

'HİÇBİR MAHALLEYİ, İLÇEYİ SAĞ ZİHNİYETE TESLİM ETME LÜKSÜMÜZ YOK'

Yılmaz'a son olarak "1990’lardan önce Kağıthane sosyalizan geleneğin güçlü olduğu bir ilçeydi. Fakat yine aynı ilçeden Refah Partisi iktidara yürüdü. Siz bu ilçede bir şansınız olduğunu düşünüyor musunuz? Kağıthane halkına 1990’lardan önceki siyasi geleneğini hatırlatmak için ne yapacaksınız?" sorusunu yönelttik. 

Yılmaz sorumuza şöyle yanıt verdi: 

Biz sosyalistlerin aslında her yerde iddialı olması gerektiğini düşünüyoruz. Eğer bir ilçeyi, ili, ya da Türkiye’yi sağa teslim ettiyseniz bu biraz da bizim eksikliğimiz. Suçumuz diyemeyiz ama bizim eksikliğimiz. Biz her yerde iddialıyız. İddialı olmak zorundayız çünkü temel hedefimiz bunu gerektiriyor. Biz emekçilerin olduğu her yerde iddialı olmak istiyoruz. Bugün iddiamız biraz düşük olabilir ama bir sonraki dönem daha büyük iddialarla geliriz. Hiçbir mahalleyi, ilçeyi bizim sağ zihniyete teslim etme gibi bir lüksümüz olmaması gerekir.