Sözcü yazarı Saygı Öztürk yaşanan orman yangınlarına müdahalede iktidarın yetersiz kalmasının neden kaynaklandığını sorgulayan bir yazı kaleme aldı. Öztürk yazısında, 2018 yılında dönemin Türk Hava Kurumu Başkanı Kürşat Atılgan’ın görevindeyken Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile görüşüp uçak parçaları, bakımı ve diğer giderleri için ihtiyaç olduğunu belirttiğini iddia etti. Öztürk’ün iddiasına göre, Bakan Pakdemirli bu isteği kabul ederek THK’ya 1 milyon dolar ayırmıştı ama bu para, aynı yıl yönetimin değişmesiyle ve yeni gelen yönetimin başka işlere harcamasıyla çarçur edilmişti.

İddia bu. Ancak doğru mu? Değil… Uçakların bakımı ve onarımı için devletten alındığı ve uçaklar için kullanılmadığı ileri sürülen 1 milyon dolar aslında hiç olmadı. İddianın ciddiyeti, devletin Türk Hava Kurumu’na döviz cinsinden para veriyor olmasından bile rahatlıkla sorgulanabilirdi aslında ama Saygı Öztürk buraya takılmamayı tercih etmiş! İktidarın bu konuda elinden geleni yaptığını söylemek ve suçu THK bozguncularına ve kayyumuna atmak çok daha kolay, hatta kısa vadede çok daha ‘kurtarıcı’ çünkü…

Neyse ki birçok köklü kurum gibi THK’nın da bir kara kutusu var. Yoksa içi türlü yalanlar ve hilelerle boşaltılan, emektarları tasfiye edilen Türk Hava Kurumu’nda yaşanan bunca gelişme asla doğru anlaşılamazdı. Olan oldu elbette ama yarın bir gün sis dağılıp da rüzgar tersine esmeye başladığında tasfiye edilen birçok kurum gibi THK’yı da yeniden ayağa kaldırmaya başladığımızda, gerçekte neler yaşandığını anlamanın bu sürece faydası olacağı kanaatindeyim. Tarihe not düşmüş olmak da zaten bu yüzden değerli.

THK’nın kara kutusu dediğim isim Hamdi Özkan. THK emektarı, kurumun ele geçirilme sürecinde gönüllü olarak yaptığı Sarıyer Şube Başkanlığı’ndan tasfiye edilen ve şubesi kapatılan, bu bağlamda da THK’da ilk tasfiye edilenlerden. Gidişatı erken sezmiş THK yöneticilerinden. Hamdi Özkan’ın Saygı Öztürk’ün yazısına ve alıp yayınladığı taraflı bilgilere itirazı var. İtirazlarını da bana gönderdiği bir mektupta sıraladı. Bu mektupta sadece “1 milyon dolar” iddiası yok; THK’nın başından AKP’li yıllarda ne geçtiyse hepsi var. Aslında bu, THK’nın uçaklarının neden hurdaya çıkarılmak istendiğinin ve bugün aynı tip yangın söndürme uçaklarının ta İspanya’dan kiralandığının en yalın tarifi. O nedenle mektuba dokunmanın bu yalınlığa zarar vereceğini düşünüyorum...

İşte Hamdi Özkan’ın mektubu:

THK’da Genel Başkan Osman Yıldırım sonrası Kurumda yönetim krizi oluşmuştu. Kurum Tarihinde hiç görülmemiş bir itibar kaybı ve buna karşın yönetimin kurulları ile THK Şubeleri ile birlikte THK yeni Genel Başkanını belirlemek başta Türk Hava Kuvvetleri olmak üzere diğer Kamu Kurumlarından oluşan delegeleri içinden bir genel başkan seçme ve Kurumu feraha çıkarma gayreti vardı.

Yapılacak olan Genel Kurulda Osman Yıldırım’ın kuruma verdiği büyük zarar ve itibarın yeni yönetim tarafından düzeltileceğine olan büyük inanç 2015 yılı içerisinde yapılacak olan THK Büyük Genel Kurulu bu yüzden önemli bir yıldı.

Türk Hava Kurumu şube başkanları ve delegeleri 11 Ekim 2015 tarihinde yapılan Büyük Genel Kurul’da 324 oyla Hv.K.K.lığı delegesi E.Hv.Plt.Tuğg.Kürşat Atılgan’ı THK’nın yeni Genel Başkanı olarak seçti.

THK Genel Başkanı Kürşat Atılgan Hv.K.K.lığından Hava Pilot Tuğgeneral olarak emekli olduktan sonra MHP Adana Milletvekilliği yapmış olduğu için tüm THK mensuplarının umudu olmuştu.

Ancak, Genel Başkan Kürşat Atılgan THK’daki (Dernek ve Vakıf dâhil) tüm yetkileri kendisinde toplayarak enteresan kararlar vermeye başladı.

Bunlardan bazıları,

-THK Üniversitesi için Eski MHP Milletvekili Prof.Dr. Alim Işık’ı önerdi. Prof.Dr.Alim Işık, özellikle milletvekilliği döneminde FETÖ’ye karşı yaklaşımlarıyla dikkat çeken biriydi.

-Prof.Dr.Alim Işık MHP Milletvekiliyken 12.12.2014 tarihinde Meclis Başkanlığına verdiği soru önergesinde “Fettullah Gülen cemaati bir sivil toplum kuruluşudur ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti bu cemaat için usulsüz, hukuk dışı ve haksız suçlamalar yapıp suç üretmektedir.’ Bu cemaatin mensupları için ise; “suçlu gösterilerek cezalandırılması amacıyla Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından sahte delil ve belgelerle hizmet hareketine kumpas kurulmaktadır. Cemaatler ve tarikatlar üzerinde operasyon yapmak isteyen zavallı anlayışı anlamakta güçlük çekiyorum.” ifadelerini kullanan bir vekildi.

-Prof.Dr.Alim Işık sırasıyla, THK Üniversitesinde Genel Sekreterlik, Rektör ve Mütevelli Heyet Üyesi olarak görev yaptı.

-Prof.Dr. Alim Işık hakkında “FETÖ’cü” olduğuna dair iddiaların yüksek sesle dile getirilmeye başlamasını müteakip YÖK’ün 14 Aralık 2016 tarihinde almış olduğu “Görülen lüzum üzerine” kararı ile THK Üniversitesindeki görevden alındığını açıkladı. Sonrasında Prof.Dr. Alim Işık. 2019 yerel seçimlerinde MHP’nin Kütahya Belediye Başkan adayı oldu ve seçimleri kazanarak halen Kütahya Belediye Başkanı olarak görev yapmaktadır.

-Türk havacılığına hizmet vermek amacıyla kurulan ve Türkiye’nin ilk İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ olan THK Üniversitesine Mütevelli Heyeti’ne hiçbir akademik kariyeri ve bilgisi olmayan ve hiçbir SBK Holding’in sahibi ilkokul mezunu Sezgin Baran Korkmazı üye atadı. (Kürşat Atılgan’ın oğlu Buğrahan Atılgan, Korkmaz Sezgin Baran Korkmaz’a ait BORAJET’te pilot olarak çalışıyordu.)

-Sezgin Baran Korkmaz, THK Üniversitesi’ne Mütevelli Heyet Üyesi olarak atandı. Çok gariptir o dönem THK Üniversitesi Mütevelli Heyetinde Üniversiteyi yöneten İlk ve Ortaokul mezunu Üyeler seçilmiştir. (Örnek; Sadık Karayel-Ortaokul, Sezgin Baran Korkmaz-İlkokul, Mustafa Gedük-İlkokul)

Bu konuyla ilgili; ODA TV Haberi, Sadık Karayel’in beyanı, Ben belediyede işçiyim ya hala daha işçiyim. Beni yanlış hatırlamıyorsam sanırım Kürşat Atılgan getirdi."

SBK İLE ÇALIŞTI MI?

Karayel, THK mütevelli heyetinde üyelik görevinde bulunurken SBK'nın da orada görev yapıp yapmadığına dair sorumuza "O bizde kağıt üzerinde vardı. Gelmiyordu zaten toplantılara, zaten hemen de istifa etti. Mütevelli heyet toplantılarında görmedim" açıklamasında bulundu.

ATILGAN İDDİALARI

Kürşat Atılgan'ın SBK ile birlikte hareket ettiğine dair daha önce basında çıkan bazı haberleri sorduğumuz Karayel "Ben gerçekten bilmiyorum. Biz de mütevelli heyet üyesi olduğunu biliyorum onun ama yan yana bir resmim yok beraberliğim yok görmedim ben onu" dedi.

2015 yılı öncesi THK'da Altındağ Şube Başkanı olduğunu söyleyen Karayel, Sezgin Baran Korkmaz'ın toplantılara gelmediğinin altını tekrar çizdi.

Karışık ve karmaşık ilişkiler yumağı olmuştur. En doğrusu vakıf ve üniversite karar defterlerinin ilgili bölümler talep edilerek incelenmelidir. Ayrıca düşündürücü olan THK Vakıf ve Dernek Başkanının bilgisi ve imzası olmadan bir mütevelli heyet atanabilir mi?

-O dönem Üniversite ve Türk Hava Kurumda, Kurum mensubu olmayan Sezgin Baran Korkmaz isimli birinin neden Üniversite Mütevelli Heyetine seçilmesine bir anlam verilememiştir. Daha sonra basında çıkan çeşitli haberlerde Genel Başkan Kürşat Atılgan döneminde Sezgin Baran Korkmaz üzerinden 65 gayrimenkulün usulsüz şekilde satıldığı iddiaları Yönetim Kurulları ve Kurum çalışanları arasında huzursuzluk yaratmıştı.

-Genel Başkan Kürşat Atılgan, Kurumsal çalışmalarını Genel Kurul çalışmalarında yanında bulunan Kurum çalışanı olmayan kendi özel danışmanı Ebubekir Hocaoğlu aracılığı ile yapıyordu. Bu kişi haftanın belli günleri İstanbul’dan Ankara’ya geliyordu. Araç tahsisi konaklama vb. masrafları kurum tarafından karşılanıyordu.

-Ayrıca, Resmi bir görevi olmayan Ebubekir Hocaoğlu’nun görevlendirilmesi hakkında Yönetim Kurulunun almış olduğu bir karar veya Genel Başkanlığın herhangi bir görevlendirme yazısı bulunmamaktadır. Buna rağmen Genel Başkanlıktaki tüm toplantılara bu kişi başkanlık eder, talimatlar verir. Ne yazık ki hiçbir kararın veya yapılan görevlerin altında imzası veya ismi yoktur. O dönemki Genel Sekreter, Genel Müdürler ve Birim Müdürleri yapılan her işten çok tedirgindi.

-Her konuda tam yetkili olan Ebubekir Hocaoğlu, personel maaşı, banka kredi taksitleri, cari borçlarını ödeyemeyen ve büyük mali kiriz içinde olan Türk Hava Kurumunu sponsor bulup 2020 yılında Dünya Hava Oyunlarını Türkiye’de biz yapacağız diye FAI (Uluslararası Havacılık Federasyonu) başvuru yaparak girişimleri başlattı. İşi resmiyete dökmek için FAI yetkilileri ile protokol imzalandı. Oysa ki Kurumun hiçbir altyapısı buna hazır değildi. Göstermelik incelemeler yapıldı. Çıkan masrafları görünce Kurum çekilmek zorunda kaldı. Yapılan ödemeler geri alınamadı. Harcama ve masraflar cabası.

-Genel Başkan Kürşat Atılgan ve Ebubekir Hocaoğlu bu süreci beraber yönettiler. Yurtdışından yetkili heyetler geldi Kurumdan yetkili bir iki kişi ile göstermelik gittiler. Ancak kurum yetkilileri ile çalışanları şunu biliyordu ve konu kesinlikle olamayacak bir şeydi. Çünkü 1997 yılında kurum 1 Dünya Hava Oyunlarını yaptı ancak içinde çıkamadı. Sonrasında İbrahim Büyükyumukoğlu Kayyum Atandı.

-Başvuru ve girişim masrafları FAI’ye o yıl için yaklaşık 1 Milyon TL harcındı. (Tüm yazışma ve belgeler ile harcırahlar, konaklama ve harcama belgeleri THK Havacılık ve Eğitim Md.lüğünde mevcuttur.) Genel Başkan Kürşat Atılgan ve Ebubekir Hovaoğlu bu kapsamda çeşitli yurtdışı gezilerinde bulunmuşlardır. Sonuç olarak yapılmadı.

-Genel Başkan Kürşat Atılgan ve Ebubekir Hocaoğlu, Yönetim Kurulu kararı hiçbir yetkilinin haberi olmada ODEA BANK başta olmak üzere çeşitli bankalar ile kredi anlaşmaları imzaladılar. Öyleki TL’sı olan banka borcu (TL faizi yüksek diye) dövize (Normal borç yaklaşık 3 kat arttı) çevirdiler. (Evraklar Mali İşler Muhasebe Müdürlüğünde mevcuttur.)

-Kurumun mali kiriz içinde olmasından dolayı çeşitli mülkleri iş hanları arsaları vb. menkulleri satışa çıkarıldı. Yapılan bu satışların hiçbiri gerçek değeri üzerinden olmadı. Kendilerine yakın gayrimenkul yatırım ve ekspertiz firmalarına değer tespiti yaptırıp gerçek değerin altında kimisinde yarı değerinde satışları yaptılar. (Adana İşhanı, Trabzon İşhanı ve Mersin bölgesinde denize sıfır arsa satışları halen konuşulur. İlgili belgeler İnşaat Emlak Müdürlüğünde mevcuttur.)

-Kürşat Atılgan bankalar ile yaptığı anlaşmalar sonrası yüklü miktarlarda kredi alındı. Taksit günü geldiğinde Kurum mali krizden dolayı taksitleri ödemedi. Odea Bank alınan kredilere karşılık ipotek olarak verilen Laleli Oteli için icra işlemlerini başlattı.

-Çok düşündürücü olan Odebank’tan gelen icra tebligatlarında THK nın ödemediği 11 farklı kredi için TL olarak verilen ana paraya ek olarak %42.02, ABD Doları bazlı alınan krediler için ise %28 temerrüt faizi istemesiydi.

-Odebank’ın bu talebi yasal olarak mümkün olmadığından 2018 itibariyle ABD Doları bazlı kredilere yasal olarak en fazla %2,65, TL bazlı kredilere ise en fazla %9 temerrüt faizi talep edilebiliyordu.

-Bu nasıl bir anlaşmaydı hiçbir Kurum mensubu anlamamıştı. Bu kredilerin takibi vb. tüm işleriyle ilgili olarak görüşen ve takip eden Ebubekir Hocaoğlu ve Genel Başkan Kürşat Yıldırım herhangi bir hukuki işlem başlatmamıştır.

-04 Ocak 2017 tarihinde Kürşat Atılgan hakkında Ankara Sulh Ceza Hâkimliği kararı gereğince “Üzerine atılı suçlar gerekçesi” ile yurtdışına çıkış yasağı kararı verilmiştir.

-Yangın Söndürme uçakları ile ilgili filonun yenilenmemesi kurum çalışanları ile pilot ve teknisyenlerin maaşlarının ödenmemesi Genel Başkan Kürşat Atılgan zamanındada devam etti. Birçok personel iş akdini sonlandırarak kurumdan ayrılma durumunda kaldı.

-Kendisi Halk Tv de yaptığı konuşmada Tarım ve Orman Bakanı ile görüşüp uçak parçaları, bakım ve diğer giderler için ihtiyaç olduğunu belirtmiş ve Bakan Pakdemirli ise bu isteği kabul ederek THK ya 1 Milyon Dolar ayırdığını beyan etmiş ancak yönetim değişti ve yeni gelen yönetim uçakların parça değişimi ve bakımı için ayrılan 1 Milyon Doları başka işlerde kullandığını beyan etmiştir. Bu beyanı gerçek dışıdır. Seçilen yeni yönetim kendi ekibi yani yönetim kuruluydu. Kurum kasasında 80 Bin TL vardı. Onunla da şube başkanları ile diğer otel harcamaları ödendi.

-Genel Başkan Kürşat ATILGAN, kendisini eleştiren veya karşı çıkan birçok şube başkanını görevden aldı. Şube kapattı. Haber yapan gazetecilere siyasi nüfusunu kullanarak haber yaptırmadı. Bu ve buna benzer birçok davranış ve tutumu ile Hava Kuvvetleri Komutanlığına hakkında şikâyette bulunuldu. Zaten çıkan haberlerden dolayısıyla da Genel Kurulda aday yaptırılmadı. Hv.K.K.lığı tarafından Ahmet Bertan NOGAYLAROĞLU aday gösterildi.

-13 Ekim 2018 tarihinde yapılan Genel Kurulda Hv.K.K.lığı delegesi E.Hv.Plt.Tümg. Ahmet Betan Nogaylıoğlu THK’nın yeni genel başkanı olarak seçildi.

-Genel Başkan Kürşat Atılgan bu durumu haz etmemişti. Çünkü bir dönem daha kalıp Genel Başkanlık yapmak istiyordu. Ancak Hv.K.K.lığı emri olduğu için bir şey yapamıyordu.

-Genel Başkan Ahmet Bertan Nogaylaroğlu göreve başladıktan sonra normal olarak kurumun mali durumu gayrimenkul durumu ve diğer araç gereçlerin durumu hakkında bilgi almak için çalışmalar yaptı. Sonrasında sıkıntılı bir şeylerin olduğunu tespit edince Kurum dışından bağımsız denetçiler getirdi. Denetleme raporunda Kürşat Atılgan ile ilgili usulsüz işlemler tespit edilince dosyalar hazırlandı.

-Fakat Bertan Nogaylaroğlunu bu süre içerisinde kurumda yeniden yapılanma banka borçlarını yapılandırma personel maaşlarında güncelleme gibi çalışmalar yapıyordu. Nedendir bilinmez Kürşat Atılgan bundan çok rahatsız olmuştu. Rektör maaşı iki katına çıkartıldı gibi basit vb. sebeplerden dolayı kurum için sıkıntılı süreç başladı.

-Yönetim, Denetleme ve Disiplin Kurulları kendi ekipleri olduğundan kendi hakkında hazırlanan dosya hakkında bir işlem yapılmasın diye Denetleme Asıl Üyeleri hariç diğer tüm kurul üyeleri yedekleri ile birlikte istifa ettirdi. Asıl hesabı yapılacak olağanüstü genel kurulda tekrar aday olup Genel Bakan seçilmekti. Fakat süreç istediği gibi olmadı. Kayyum atandı. Bu günler yaşandı.

-Bu sürecin anlatılma sebebi bahse konu yangın söndürme uçaklarının bakım, onarım ve yedek parça için Bakan beyin kuruma aktaracağı 1 Milyon Dolar’ın kuruma hiç gelmediğidir. Kurum gelir toplaları istenip incelenebilir.

-Gökçen İktisadi İşletmesi Genel Müdürü olarak Kürşat Atılganın atadığı kişi emekli Albay olduğundan Genel Başkan Ahmet Bertan Nogaylaroğlu döneminde de görevinde kaldı. Kurum yangın söndürme işini almasın zor duruma düşsün diye ihalede YÜKSEK teklif vermiş diğer yetkililer pazarlık usulü makul bir fiyat verin işi size verelim demelerine rağmen, Gökçen İk.İşl. Genel Müdürü bu işi bizden başkası yapamaz bunlar bu işi bize (Argo …….) verecekler demesi üzerine Orman Genel Müdürlüğü yetkilileri yangın söndürme işini THK ya vermemişlerdir.

-Ayrıca Gökçen İktisadi İşletme Genel Müdürü Albay, kuruma ait kiraya verilen Kapadokya balonlarını süresi bitmiş olmasına rağmen yönetim ve genel başkan imzası olmadan kendi imzası ile balonların kiralanan firma tarafından kazanç kazanmasını sağlamıştır. (Bu konu kurum denetlemesinde mülkiye müfettişleri tarafından tespit edilmiştir.) Sonuç itibariyle yapılan bu işlemlerin tamamı kurum gelirlerinin düşmesi ile bu günkü duruma gelmesine neden olmuştur.