Yayın krizine ilişkin son durumu köşesine taşıyan Hürriyet yazarı Tahir Kum, TFF Başkanı sayın Nihat Özdemir geçen hafta Kulüpler Birliği toplantısının ardından üçüncü ihtarnameyi beIN Sport’a gönderdiğini ve ihtarnamede özetle “2020-21 sezonu için şu ana kadar ödenmesi gereken meblağdan ‘eksik kalan’ 83 milyon 300 bin doların tarafımıza ivedi olarak ödenmesine, aksi halde sözleşme gereği yasal işlerin başlatılmasına” yazdığını aktardı. Kum, salı günü giden ihtarnameyle ilişkin 14 günlük sürenin başlatıldığını belirtti.

Kulüplerin bu süre dolmadan yayıncıdan para geleceğine dair beklentisi olduğunu belirten Kum, “Ama öğrendiğimize göre ‘gelmeyecek.’ Bunu ben değil, beIN Media Grubu’nun CEO’su Yousef Al-Obaidly diyor” diye aktarıyor.

Kum, söz konusu ihtarnamenin çekilmesinin hemen ardından Katar’lı CEO’nun, TFF Başkanvekili’ni telefonla arayarak “Bizden böyle bir ödeme beklemeyin. Gelmeyecek. Yasal yollara başvurursanız, biz de başvururuz, bunu bilesiniz” diye noktayı koyduğunu söylüyor.

Kum şu ifadeleri kullanıyor:

“Son koydukları nokta da; bizimkilerin yıllık 3 milyarlık taleplerine karşılık 2 milyar 350 milyon TL. Geçtim sözleşmeye göre TEFE-TÜFE artışını; beIN’in teklifi 2019-20 sezonunun da altında. Dahası 18 takıma değil, artık 21 takıma bölünecek. Döviz artışı da cabası. Her neyse... Ama asıl ilginç olan ortada 2016 yılında imzalanmış kapı gibi (!) bir sözleşme olmasına karşılık beIN Sport cephesinin rahatlığı ve tehditkârvari tutumu. Gerçekten ilginç. Demek ki bu konuda ellerinde sağlam bir argümanları var. Durum onu gösteriyor. 

İddiaya göre, bizim de daha önce bu köşeden gündeme getirdiğimiz 2 Ağustos 2019’da imzalanan ‘ek sözleşme ile’ kalan iki yılın fiyatlarının da revize edildiği yani indirim garantisi verildiği. Yani o yeni protokolün altına, geriye kalan 2 sezonla ilgili ‘günün ekonomik koşullarına göre fiyatın yeniden müzakere edileceği konusunda tarafların mutabık kalarak ek bir madde ilave etmeleri.’ BeIN cephesinin bu tavrı bu iddiayı doğrular cinsten. Sanırım bunu da ancak olay yargıya intikal ederse görüp öğreneceğiz.”