Tekerleği bulan bu kadar sevinmemiştir.

Tanıtımı bugün yapılan TOGG’un, uçan otomobillerin kanat açarak göklerde süzüleceği bir süreçte ilk otomobil icat edilmiş gibi sunulması, teknolojinin karadaki ilerleme hızı olarak bi kenara not edilir artık.

Kötü mü oldu?

Değil elbette. Ama, eline horoz şekeri tutuşturulmuş çocuk sevinci gibi coşku beklemek de bayağı abartılı olur.

Bu kadar uğraş verildi, bari amfibik yapılsaydı da Kanal İstanbul’a da girseydi..

Kanal İstanbul demişken;

Hani Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum geçenlerde "Kanal İstanbul güzergahı üzerinde veya bundan önce yaptığımız her projede hiçbir şekilde arsa rantına müsaade etmedik. Ne devlet olarak biz gittik arsa topladık ne de birilerinin arsa toplamasına müsaade ettik. Bir vatandaşın, bireyin, şirketin arsa toplaması söz konusu değildir” dedi ya geçenlerde ve “Vatandaşımıza rağmen hiçbir projeyi bugüne kadar yapmadık, yapmayacağız"ı da ekledi;

Yine sondan başlayalım:

Sorarlar belki vatandaşa, Suriye’den gelmiş olsalar da ve bakarız kimin dediği oluyormuş. Aylık 2.300 TL kazanan çıplağın sözü dinlenir, adam yerine konulur muymuş görürüz…

Şimdi geçelim toplama işine:

­Kanal İstanbul’un, ‘Çılgın Proje’ tanımıyla ortaya çıktığı günlerde, daha doğrusu takip eden günlerde özellikle Arnavutköy kahvelerinde okey çekmek için taşa uzananların, kağıt savuranların ağzına sakız ettiği söylenen sohbet konusunun ‘arsa toplama’ işi olduğunu sağır sultan duydu.

Hem de güzergahı daha resmi ağızlarca açıklanmadan bir belediye başkanının kardeşi ve ilgili topraklarda muhtarlık yapanlar el ele toplamaya başlamışlar arsaları köylüden.

Yalandır büyük olasılıkla…

Belki de cehape’nin algı operasyonudur, buna da en kesin dille açıklamayı Çevre Bakanı getirdi geçenlerde… Dedi ya:

"Kanal İstanbul güzergahı üzerinde veya bundan önce yaptığımız her projede hiçbir şekilde arsa rantına müsaade etmedik.”

Bundan önceki projelerde de birilerinin arsa toplamasına ‘müsaade’ etmemişler.

Bakana inanmıyor musun?

Mesela;

3. Havalimanının yapıldığı bölgede saraya yakın isimlerden Murat Ülker’in patronu olduğu Yıldız Holding’in tam üçmilyonaltıyüzotuzbin metrekare arsa topladığı yalanı;

Böyle yazılınca okuması zor değil mi, şöyle de yazılır:

3 milyon 630 bin metrekare…

Ne yapar bir insan bu kadar toprağı;

Aile mezarlığı desen, kimsenin sülalesi o kadar araziyi dolduracak kadar kalabalık değildir.

Devlet kuracak desen, doğuda kurmak isteyenlerin başına neler geldiğini görmüştür artık.

O halde, alacak satacak…

Bak burası çok önemli:

Metrekaresini 2 lira 70 kuruştan alacak, sıkı dur:

TOKİ’ye, yani devlete tam 33 kat fazla fiyattan satacak…

Ha… Bunları yapacak mı?

Yaptı bile!

Murat Ülker’in Yıldız Holding’i topladığı arazi, arsa, tarlalar için köylülere 9 milyon 900 bin lira ödedi,

TOKİ’ye 326 milyona sattı!

Hani Çevre ve Şehircilik Bakanı "Kanal İstanbul güzergahı üzerinde veya bundan önce yaptığımız her projede hiçbir şekilde arsa rantına müsaade etmedik” diyor ya; sanki TOKİ bana bağlanmış gibi konuşmaz mı…

Adam malı götürmüş ve bakana bağlı bi müteahhit devlet şirketine kakalamış, hala “müsaade etmedik” diyor.

Yıldız Holding bu haberi yapan meslektaşımızı yalanlayarak tazminat talebiyle mahkemeye verdi ancak, avcunu yaladı.

Bakan bey buna ‘şaka’ gözüyle bakarsa şöyle bir mahkeme kararı sunalım da bi daha konuşurken herkesi ağzının içine bakan bindirilmiş vatandaş kategorisinde görmesin:

İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi

Sayı: 2014/865 Esas

Celse Tarihi: 13/12/2016

Lafın tamamı deliye söylenir.

Kanal İstanbul güzergahı üzerinde de Arap kardeşler ve bacılar dışında, hem de daha güzergah açıklanmadan önce arsayı parsayı toplamak için yola çıkanlar olmuş, onu da bakan araştırsın ‘Atı alan Üsküdar’ı geçti’ demezse…

Bi de diyorlar ki;

İnsan yapısı Panama Kanalı var… Süveyş Kanalı var…

Be son zamanların bazı rektörleri kapasitesinde beyin taşıyan muhterem:

Panama Kanalı, iki adet koca Amerika kıtalarını dolaşmadan okyanuslara geçişi sağlıyor. Binlerce deniz mili yol yapmana gerek bırakmıyor.

Süveyş Kanalı, binlerce mil yaparak koskoca kara kıta Afrika’yı dolanmana gerek bırakmıyor.

Kanal İstanbul mu:

Haritadan görünen kadarıyla 10 deniz mili kar yaptırıyor. Bak, rant demiyoruz;

10 deniz mili kısaltıyor Marmara ile Karadeniz arasını…

Daha çok yazılacak bu konu belli.

Şayet vatandaşa karşın yapılacak olursa, şakşaklayanlar Kanal İstanbul’dan geçecek gemileri sahiplenirse şaşırma!..

Tekerleği icat edenden daha çok sevinenlerin milyonlarcası ömür boyu sahip olamayacağı yerli otomobili, olmayan garajına girmiş gibi karşıladı ya;

Tekerleği yok çevirmeye…