Türkiye Cumhuriyeti’nde bugün Türk aile yapısını yıkmaya çalışan bir hareket var. Bu yıkım ekibi, ne yazık ki bu saldırılarını “aileyi korumak” yalanına sarıp sarmalıyorlar. Bu kesim, İstanbul Sözleşmesi diye bilinen ve 9 yıl önce kabul edilen kadınımızı koruyan bildirgeye savaş açmış durumda.

İstanbul Sözleşmesi’ne karşı savaş yürütenlerin fikir ve eylemlerine bakın… Küçük çocuklara yönelik cinsel suçları yasallaşttırmaya çalışanlar, zinaya din kılıfı uydurmaya kalkışanlar bu takımdandır… Bunların en çok konuşanı Cübbeli Ahmet diye bilinen sözde hocadır… Bu adam, kendisini Halidi tarikatından gösteriyor. Bu tarikat Cumhuriyete, kadın haklarına, çağdaş yaşama karşı ve kökten Amerikancıdır. Halidi örgütlenmesi AKP eliyle Türkiye’yi kuşatmış durumdadır. Sadece Güneydoğu’dan Türkiye’yi kuşatan Menzilciler değil, İskenderpaşacılar olarak bilinen ve Turgut Özal’dan tutun da Tayyip Erdoğan’a kadar siyasal dinci liderleri yaratan çizgi de Halidi’dir… (Bu tarikatın yaptığı yıkımları ve AKP tarafından nasıl korunduğunu “TARİKAT KUŞATMASINDAKİ TÜRKİYE/Halidi Cehennemi” adlı kitabımda gösterdim.)

Televizyonlarda ahlak bekçisi kesilen bu tipler, Türk töresinde olmayan zinayı bile aklamaya çalışırlar. Konuyla ilgili videoları izlediğinizde göreceksiniz ki Cübbeli Ahmet, zinayı meşrulaştırmak, dine uygun göstermek için Peygamberin arkadaşlarının da zina yaptığını söylemektedir.

Bundan daha acısı, siyasal dincilerin kadın yazarlarından Emine Şenlikoğlu’nun içine düştüğü acınacak durumdur. Bu hanımefendi, Cübbeli Ahmet’in patlayan zina kasetinden sonra ona öğüt veriyor ve kendisini kurtarması için mahkemede “O kadına imam nikahı kıymıştım!” demesini öğütlüyor.

Siyasal dincilerin fikir dünyası böyle dokunduğu için Emine Şenlikoğlu gibi kadınlar da erkekler gibi ve erkekler için düşünürler ve bu erkek köleliğini de dindarlık sanırlar.

TECAVÜZCÜLER SÖZLEŞMEYE KARŞI
İstanbul Sözleşmesi’ne karşı savaş açan Halidi tarikat şeyhleri küçük kız çocukları ile evlenmeyi dine uygun göstererek yola çıkarlar. Sonra bilinçaltlarında yer eden erkek çocuklarla temasa yönelirler. Dışa kapalı, denetimden uzak örgütlerine aldıkları yoksul insanların çocuklarına karşı her türlü cinsel suçu işlerler. Çocukları tehdit ederek susmalarını sağlasalar da bu tecavüzlerin bazıları kapatılamaz ve basına yansır. Bu rezil kesimin tecavüzlerinden bir listeyi, “OSMANLIDA OĞLANCILIK” adlı kitabımda vermiştim.

Son örneğini Sakarya Akyazı’daki AKP iktidarı yanlısı Uşşaki tarikat şeyhi Fatih Nurullah Şağban’ın yaptığı pisliklerde gördük. Mürid edindiği çaresiz ailenin 12 yaşındaki kızına cinsel istismardan tutuklandı.

Kuran kursu yurtlarında, AKP’ye hizmet eden Ensar Vakfı yurtlarında, Süleymancıların ve öbür tarikatların yurtlarında erkek çocuklara bile tecavüz edildi. Bunların birçoğunun üstü kapatıldı. AKP iktidarı döneminde patlayan bu olayların çoğu hakkında yayın yasağı bile getirildi.

OSMANLICILIK SEBEBİ BUDUR
Kendilerini dindar gösteren bu şeyhlere ve onların desteklediği siyasal dincilere bakın hepsi Osmanlı hayranıdır.

Bu hayranlık Osmanlı ahlak sisteminin bugün yaşanmasını istemekten kaynaklanmaktadır.

Osmanlı toplumunun temelini oluşturan Türk ahlakında sapkınlık yoktu. Ama devleti zamanla ele geçiren devşirme kadroları saraylarda fuhuş ve erkek erkeğe ilişkiyi olağan hale getirdiler.

Bunun belgelerini doğrudan doğruya Osmanlı yazarlarının eserlerinden alarak “OSMANLIDA OĞLANCILIK” adlı kitabımda (Kaynak Yayınları) yayımladım. Saraydan sokaklara taşan oğlancılık öyle yaygınlaştı ki zamanla kadınla ilişki aşağılanır oldu.

Erkek fahişeliği Osmanlı devlet sisteminde resmen bir meslek olarak kabul edildi. Bu oğlanlar, esnaf törenlerinde padişahın önünden cilveler yaparak geçtiler.

Osmanlı padişahlarından, 4. Murat gibi oğlanlara aşık olanlar çıktı. Yavuz Sultan Selim, oğlancılık üstüne en sert kitabı yazdırttı. Saraydaki içkili eğlencelerde bıyığı terlememiş parlak oğlanlara sakilik yaptırıldı. Bu oğlanlara âşık olanlar birbirlerine girdiler.

Bu işlerin saraydaki elemanı halindeki içoğlanları bile birbirleriyle sapkın cinsel ilişkiler yaşadılar.

İş öyle ilerledi ki evlerinde oğlan kullanan Osmanlı din adamları, bunun değil hadislere dayanarak ipekli giyinmenin haram olduğunu söylediler. (Belgelerini görmek isteyenler, “Muaviye’den Erdoğan’a DİN VE SİYASET” adlı kitabımıza da bakabilirler.)

Türk töresine de Muhammedi İslam anlayışına ters olan bu cinsel anlayış öyle normalleştirildi ki oğlancı zenginler ve yöneticiler yanlarında oğlanları taşır oldular ve kimse de bunu yadırgamadı. Yüzlerine peçe geçirildiği için bunlara Peçeli denilmeye başlandı.

Bu oğlancılık yaygınlaştıkça kadınlar ötekileştirildiler, aşağılandılar ve hatta şeytanlaştırıldılar. Sürecin ayrıntılı belgelerini ilk kez biz OSMANLIDA OĞLANCILIK adlı kitabımızda ortaya koyduk.

İşte bu zihniyet şimdi karşımıza dindar şemsiyesi altında çıkmaktadır.

Halbuki bunların dininde amaç Allah’a ulaşmak değil cinsel objeye ulaşmaktır. İmam hatip yurtlarında, dinci vakıf yurtlarında, Kuran Kursu yurtlarında erkek çocuklara yapılan cinsel tecavüzler bu geleneğin devamıdır. Bu tecavüzcüler bu yüzden Osmanlı torunu pozlarını takınmaktadırlar.

İslam’ı sadece cinsellik olarak gören bu takım, oğlancı Osmanlı düzenini yıktığı için Mustafa Kemal’e ölümüne düşmandır.

Ey vatandaş! Çocuğunun sağlığını düşünüyorsan onları, cemaat adı altına saklanmış olan ve bu hükümet tarafından korunan tarikatçı sapkınlardan koru!