HDP Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu’nun raporunda kayyumların pazarlık usulü yaptıkları ihalelerde büyük yolsuzluklar yapıldığı kaydedilerek, “İnsanlık tarihindeki en büyük soygunla karşı karşıyayız” denildi. Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, Batman Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Demir yaklaşık 28 belediyeye ilişkin hazırladıkları kayyum faaliyetleri raporundan birkaç başlık sundu. Demir, raporda sundukları belediyelerin ihlallerin, tüm belediyelerde uygulandığına değindi. 'AMAÇ İHALELERİN...' Kayyum belediyelerinde 4734 sayılı Kamu ihale Kanunun 21’inci madde uygulamasına tepki gösteren Demir, "Yasa çok açık olmasına rağmen Belediyelere ilk kayyım atanma tarihi olan 2016 yılından beri süregelen politika ile ihaleler 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 21 maddesinin b, c ve f bentleri kullanılarak pazarlık (davetiye) usulü şeklinde gerçekleşmektedir. Buradaki amaç ihalelerin istenilen firmaya istenilen tutarda verilmesini sağlamaktır" dedi. "Kayyumlar; kanunsuzlukta, yolsuzlukta ve talanda hükümetten destek aldıkça peyderpey istisnai bir uygulama olması gereken kanunun 21’inci maddesi genel uygulama haline getirdikleri görülmektedir" diyen Demir, Batman Belediyesi’nde de çok büyük yolsuzlukların yapıldığını dile getirdi. 'DAHA AZ MALİYETLİ OLACAKTI' Demir şöyle konuştu: "Örnek verecek olursak, su kanalı olmayan en erken bir buçuk yıl sonra ancak faaliyete sokulabilecek olan su deposunun 12 milyon 122 bin 766 TL artı KDV ile 21 b ihale usulü ile yapılmıştır. Ki bu ihale açık ihale usulü ile yapılsaydı, en fazla 9 milyon TL’ye yaptırılabilecekti. Diyarbakır'da da 2021 yılın ilk beş ayında toplamda 117 ihale yapılmıştır. Bunların 93’u açık ihale, 24’u pazarlık usulü ile yapılmıştır. Yani yüzde 20,.8’i pazarlık usulü ile yapılmıştır." 'HUKUKİ SÜRECİ BAŞLATACAĞIZ' Sur Belediye Eşbaşkanı Filiz Buluttekin de "Kürtçeyi feshedip Türkçe ile devam ettiler. Sokak tabelalarını değiştirdiler. İlk önce kadın kurumlarına saldırdılar, müdürlükleri kapattılar, erkek başkan getirdiler. Kayyum sistemi Türkiye'nin en büyük soygun politikasıdır. Dayanışmacı ekonomi politikasına karşı bağımlı ve yoksullaştıran ekonomi anlayışıdır. Biz bunların takipçisi olacağız. Hukuk bağımsızlaştığı zaman onlara karşı hukuki süreci de başlatacağız" diye konuştu.