Başbakanlığı döneminde birçok "karanlık" cinayet işlenen, yaptığı gaflarla sürekli gündem olan bir isimdi Tansu Çiller. Son dönemde "akil insan" olarak AKP medyası tarafından yeniden gündem yapılmak istenen, her konuşmasında Erdoğan'a övgüler sıralayan Tansu Çiller'in "kaynağı belirsiz serveti" yeniden gündemde. Konuyu köşesine taşıyan Sözcü yazarı Emin Çölaşan, Çiller'in siyasete girmeden önce batırdıkları İstanbul Bankası'ndan söz ederken, siyaset sonrası artan serveti yazdı. "Tansu deyince ister istemez onların inanılmaz mal varlığı ve serveti akla gelir. Boğaz'da muhteşem bir yalı, Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanında değerli araziler, arsalar, konutlar, apartmanlar, çiftlikler ve başı sonu olmayan korkunç bir para…" diyen Çölaşan, zamanla ortaya çıkan ve parça parça basına sızan bu servetin aileyi o dönem "zor durumda" bıraktığını belirtirken, Çiller'in kendini “Ne var bunda canım, ben uzun yıllar üniversitede görev aldım, firmalara danışmanlık yaptım, eşim bankacılık yaptı. Tabii ki servetimiz olacak" diye savunduğunu aktardı. MAL BEYANLARINDA ÜÇKAĞITLAR "Ama iş o kadar basit değildi… Örneğin günün birinde Kuşadası'ndaki muhteşem çiftliği ortaya çıktı. Fakat gelin görün ki, bu çiftliği kendi mal beyanlarında gizlemişlerdi. Çiftlik, yanlarında çalışan Suna Pelister isimli bir kadının üzerine kayıtlı idi!" diyen Çölaşan, yazısına ABD'deki servetten söz ederek şöyle devam etti: Ve günün birinde bir başka bomba patladı! Ailenin ABD'de inanılmaz bir mal varlığı ortaya çıktı. Oteller, apartmanlar, AVM'ler vesaire… Çıktıkça çıkıyordu! Bunları da gizlediği belgelenmişti. Tansu zor durumda kalmıştı. Bir süre sonra kameraların karşısına geçip mal varlığının nereden geldiğini açıkladı: "Annem vefat ettiğinde evde bir çıkın bulduk. İçinde para vardı. Servet artışımız bu çıkındaki paralardır!"