İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde (İBB) çalışan bazı personellere yönelik "terör örgütleri ile iltisaklı veya irtibatlı olduğu yönündeki ihbar ve tespitler olduğu" iddiasıyla ‘özel teftiş’ başlatılmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Soylu, İBB'ye yönelik ‘özel teftiş’ yapılmasına ilişkin "Başımıza gelebilecek felaketi engellemek için yapıyoruz" savunmasını yaptı. "İhbarlar gelmeye başladı" iddiasında buluna Soylu, "Dağda bulunmuş, ‘FETÖ'den ihraç ettiğimiz birçok kişinin yoğunlaştırılmış olarak İBB'ye işe alındığını" öne sürdü. Soylu, İBB'ye yönelik teftişe ilişkin şu açıklamayı yaptı: Dağdaki teröristlerle mücadele ediyoruz, şehirlerdeki terörizmle mücadele etmeyecek miyiz? Fehriye Erdal kimdir? Çok yüksek korunaklı Sabancı Center'a nasıl girmişti? Kimi katletti? Peki Muhammet Fatih Safitürk kamunun içerisinde görev alanların iş birliğiyle katledilmemiş miydi? Biz kendimizle ilgili, devlette çalışanlarla ilgili bir terör irtibatı bulduğumuz zaman kendimizi suçlu mu hissediyoruz? Hayır. Tam tersine, burayı temizlemeye, yarın öbür gün başımıza gelebilecek bir felaketi engellemek için, terör irtibatıyla devletin bir arada olmayacağını ortaya koymak için bunu gerçekleştiriyoruz. Yarın öbür gün yapılacak bir eylem, bu kişiler üzerinden gerçekleştirilirse, bu sefer bunu sormazlar mı? Siz ne iş yapıyorsunuz, sizin göreviniz nedir? Siz hangi sorumluluğun içerisindesiniz ki bunlara evet veya hayır demediniz. Sosyal medya çığırtkanlığıyla terörle mücadele etmiyoruz. Biz laf cambazlığıyla da bununla mücadele ediyor değiliz. Türkiye'nin şu an her tarafında huzur ve güven var. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ortaya koyduğu bir konseptle birlikte tüm güvenlik güçleri ve istihbarat ağıyla bunu sağlamaya çalışıyoruz. DİAYDER’İ HEDEF GÖSTERDİ Bakan Soylu teftişin gerekçesine ilişkin açıklamasında Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ni hedef göstererek (DİAYDER), bu derneğin dini istismar için kurulduğunu iddia etti. Soylu, devamında şunları söyledi: Biz bununla ilgili çalışma yaparken bir şeye daha ulaştık. Buradan referansla İBB’ye insanların girdiğini burada çalıştıklarını tespit ettik. Bu arada ihbarlar geldi. PKK/KCK ile bağlantılı hapse girmiş, özellikle dağda bulunmuş, polisimizin öldürülmesi eylemlerine katılmış veya katkı vermiş ve yargı tarafından da bu tescil edilmiş, FETÖ’den ihraç ettiğimiz, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç ettiğimiz, Bylock kullanıcısı birçok kişinin İBB’ye işe alındığı… Belediye de bir kamu teşükkülüdür. Buradaki işe alınanlar sadece işçi olarak mahalleleri süpürmüyor, temizlemiyorlar. Bir bölümü kamunun çok kritik yerlerinde çalışma kabiliyetine sahipler. Biz bunları izlemeyelim, takip etmeyelim mi? Tedbir almayalım mı? Elbetteki tedbir almalıyız. Bizim kimsenin belediyesiyle işimiz yok, bizim terörle mücadele ile işimiz var. Türkiye'yi alarmda tutmak zorundayız. Bu konu siyasi değil, bir güvenlik meselesi. Etrafımızdaki coğrafyanın hangi halde olduğunu biliyoruz. Diyorlar ki ‘Hiç tutuklama var mı?’ diye. Tutuklama mercisi ben değilim, bağımsız yargıdır. Biz kanunların bize verdiği bir yetkiye dayanarak böyle bir ihbarı araştırmak ve soruşturmakla mükellefiz. 550-560 kişi işe alındı. Biz bunların isimlerini size verelim demek varken, benim üzerime böyle geliyorlar demek siyasi bir hatadır. Soylu, “sözde imam” olarak İBB’ye alınanların bir kısmının tutuklandığını belirterek, her olayın siyasal bir kaldıraç olarak kullanıldığını savundu.