Fatih Altaylı, Fenerbahçe'de yaşanan gelişmeleri ve Ali Koç'un başkanlığını değerlendirdi. Altaylı, Koç'a yöneltilen ağır eleştirileri ve onun yalnız bırakıldığını belirtti.

Altaylı, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün başkanlık seçiminde Koç’a yöneltilen ağır eleştirileri dile getirerek “Aklını, vaktini, bilgini, servetini tuttuğun takıma vermek için başkan ol. Sonra normal şartlarda senden randevu almak için 6 ay bekleyecek, araya kırk kişi sokacak adamlar çıksın sana en ağır hakaretleri savursun.” sözleriyle eleştirdi.

Fatih Altaylı, "Kulüp Başkanlığı ne kadar akıl kârı!" başlıklı yazısında "Sen 30 derece sıcakta güneşin altında sana yöneltilen haksız hakaretlere, kendi düzeyine yakışır bir biçimde, kan ter içinde yanıt vermeye çalışırken tüm arkadaşların Göcek’te, Bozburun’da, Hisarönü’nde, Gökova’da teknelerinde eğleniyor olsun. Türkiye’de spor kulübü başkanı olmak gerçekten iş değil. Bundan şöhret, para, unvan kazanmaya ihtiyacın da yok ise gerçekten iş değil. Allah hepsine akıl fikir versin." ifadelerini kullandı.

Söz konusu yazı şöyle:

"Dün bir ara televizyonda Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un konuşmasını izledim.

Ve düşündüm.

“Bu insanlar niye kulüp başkanı olmak için bu kadar çaba sarf ederler?” diye.

Emin olun aklım almadı.

Ali Koç’a dikkatlice bakın.

3 yılda 10 yıl yaşlanmış gibi görünmüyor mu!

Türkiye’nin en köklü sanayici ailelerinden birinin 2 veliahdından biri ol.

Dünyanın en iyi okullarında eğitim al.

Sahip olduğun servetin hesabını dahi bilme.

Aklını, vaktini, bilgini, servetini tuttuğun takıma vermek için başkan ol.

Sonra normal şartlarda senden randevu almak için 6 ay bekleyecek, araya kırk kişi sokacak adamlar çıksın sana en ağır hakaretleri savursun.

Ve başarı kriterin muhtemelen orta mektep mezunu bir teknik direktörün yönettiği bir takımın bir topu üç direk arasından geçirip geçiremediği olsun.

Bu arada sen 30 derece sıcakta güneşin altında sana yöneltilen haksız hakaretlere, kendi düzeyine yakışır bir biçimde, kan ter içinde yanıt vermeye çalışırken tüm arkadaşların Göcek’te, Bozburun’da, Hisarönü’nde, Gökova’da teknelerinde eğleniyor olsun.

Türkiye’de spor kulübü başkanı olmak gerçekten iş değil.

Bundan şöhret, para, unvan kazanmaya ihtiyacın da yok ise gerçekten iş değil.

Allah hepsine akıl fikir versin."