Böyle bir rezalet Afrika’nın en geri kalmış ülkelerinde bile görülmüyor. Böyle bir soygun beğenmediğimiz Arap ülkelerinden birisinde olsa, halk sokaklara dökülür, iktidardan hesap sorardı.

Ama bizim ülkede bu büyük vurguna, halkın yarıya yakını, “Amin!” diyor.

Bu yola nasıl girdik?

Bu siyasetçi çalıyor ama çalışıyor!” diyerek.

Şimdi çalışmadan, işi kitabına uydurarak çalıyorlar.

Kim organize ediyor bu işi?

AKP iktidarları yaptı, yapıyor.

En müthiş vurgun da “Yap-İşlet-Devret” planı altında yürütüldü, yürütülüyor.

AKP Lideri Erdoğan, milletin önüne çıkıp, “Devletin kesesinden 5 kuruş çıkmadan milyarlık projeleri hayata geçiriyoruz!” diyordu ya… İşte bu 5 kuruş, devlete milyarlarca dolarlık kazığa dönüşüyor.

CHP Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Sayıştay raporlarını tarayarak vurgunun rakamlarını ortaya çıkardı.

Buna göre, Erdoğan hükümetleri, 2014-2020 yılları arasında Yap-İşletçi müteahhitlere 77 milyar 949 milyon lira kur farkı parası ödemiş.

Yolu, köprüyü, hastaneyi işleten ballı müteahhitler buradan bol bol kazanıyorlar. Yetmiyor bir de devletten kur (Dolar) farkı adı altında özel para alıyorlar.

Vatandaş, yüksek geçiş ücreti ödeyerek soyuluyor.

Devlet, kur farkı adı altında, hazine garantisi adı altında ayrıca soyuluyor.

Hani ne diyordu Erdoğan?

“CHP’nin bu işlere aklı ermez. Devletin kasasından 5 kuruş çıkmadan bu yatırımları gerçekleştiriyoruz.”

Görüyorsunuz, devletin cebinden beş kuruş değil milyarlarca liralar çıkmış.

Aslında, cebinden 5 kuruş çıkmayanlar; AKP’nin bu parti müteahhitleri idiler. Bunlar, devlet bankalarından kredi alıyorlar, birtakım taşeronlara inşaat yaptırıyorlar ama sonunda o işin sahibi oluyorlardı.

Üstüne üstlük kârlarını garantiye almak için Türk Devleti ile İngiliz mahkemelerinde anlaşma yapıyorlardı. Bu müteahhitler öyle korunuyordu ki bırakın Türkiye’deki doların yükselmesini, ABD’deki enflasyonu bile bizim hükümetten alıyorlardı.

Muhalefet, bu soygunu sorduğunda, “Ticari sır” diyerek inanılmaz bir karartma uyguladılar.

Peki bizim millet ne yaptı?

Eline sağlık, daha fazla soy bizi!” der gibi üst üste AKP’yi iktidara getirdi.

Ama o iktidar, bu seçmeden bağırta bağırta topladığı vergileri bir avuçluk müteahhit ve ithalatçı tüccara dağıttı.

İşte kur farkı adı altında yandaş müteahhitlere verilen akılalmaz para da böyledir.

Tekrar edelim: Bu paranın içinde, müteahhitlerin köprüden geçen, hastaneye giden yurttaşlardan aldıkları yoktur. Onu da eklerseniz, Yap-İşlet adı altında ülkenin nasıl soyulduğunu daha iyi görürsünüz.

Soygunu anlatmak için şunu söylemek yeterli olur: Hazineden bu müteahhitlere fazladan verilen paraları kullansa idi, bu devlet bu hastaneleri, köprüleri, yolları yaptırır; oranın sahibi olur; buradan toplanacak paralarla çok daha fazlasını yaptırarak ülkeyi bayındır hale getirirdi.

Ama partizanlık bizim milletin gözünü öyle bir kör etmiş ki acından ölse bile kendisini soyup soğana çeviren siyasetçileri alkışlamaya devam ediyor.

Pire yanıyor ama yorgan da yanıyor…


YARIN KARTAL KİTAP FUARI’NDAYIZ

Salgın yüzünden kitap fuarlarına katılamadım. Ama yarın Kartal Kitap Fuarı’nda siz okurlarımı karşılayacağım.

Saat 13.00’ten itibaren Kartal Meydanı’ndaki fuarda, Toplumsal Yayınları’na ait 41.-43.standda kitaplarımı imzalayacağım.

Bekliyorum arkadaşlar!

TAŞLAMA

“Ne kendi eyledi rahat ne halka verdi huzur

Yıkıldı gitti âlemden düşünsün ehl-i kubur”

Ehl-i kubur: Mezardakiler, Öte Dünya’dakiler.