Gazeteleri, televizyonları ele geçirdi ama yetmiyor. Yazılı ve görsel medyanın yüzde 90’ı emrinde ama artık bir işe yaramıyor. Çünkü vatandaş, bu zalim iktidara övgüler düzen yayın organlarını hiç ciddiye almıyor. O yüzden düşüncelerini, duygularını, isteklerini ve eleştirilerini sosyal medya dediğimiz AKP’nin kontrol edemediği alanlardan yapıyor.

Bu alan, AKP’nin çöküşünü gösteren ve duruşuyla da çöküşe katkı yapan bir alan.

Bu yüzden AKP Lideri Erdoğan bugün sosyal medyayı yerden yere vurdu. Sosyal medyayı susturmak için yeni yasalar çıkartacağının işaretini verdi. Yasa dışı ilan ettiği sosyal medyayı ileriki günlerde bir tür terörist gibi tanımlarsa şaşırmayacağım.

Kendi emrine girmeyen her şeye bir kulp takarak onu değersizleştirmekle ünlü olan Erdoğan, artık sözlerinin kamuoyunda dikkate alınmadığını görünce “kanun sopası”na sarılıyor. Nasıl olsa TBMM’deki çoğunluk emrinde; bütün savcılar, yargıçlar emrinde. Daha da önemlisi, adı konulmamış bir özel savcılar-yargıçlar ekibi var. Erdoğan, halledilmesi gereken işleri o mahkemelere düşürtüyor ve oralardan istediği sonuçları da çıkarttırıyor. Dün, “Terörist, casus; bu bir daha gün yüzünü göremez!” dediği kişileri, dışarıdan gelen bir telefonla o mahkemeler eliyle hemen serbest bıraktırabiliyor. Veya üç kuruş maaş alanları, bana hakaret etti diye o mahkemelere verip yüz binlerce lira tazminat cezasına çarptırtabiliyor.

Ama sosyal medya küresel bir sistem olduğu için ona güç yetiremiyor.

DEMOKRASİYİ SUÇLAYACAK
Bugün demokrasi kendisini en çok sosyal medya ile dışa vuruyor; sosyal medya da demokrasinin olduğu iklimlerde çalışıyor. Özgür bireyin isteğine uygun olarak, otokrat yönetimleri ve diktatörlükleri karşısına alan sosyal medya kanalları, Erdoğan gibi tek adam rejimi kurmuş siyasetçileri de sıkıştırıyor. Burada AKP’nin hataları, yanlışları ve ülkeyi batağa sokan işleri tartışılıyor. AKP seçmeni de buralardan bilgi edinerek partiyi terk ediyor.

Partisi çok ciddi biçimde bu kanallar üstünden oy yitirdiğinden sosyal medyayı boğmaya çabalıyor Erdoğan. Saraydaki iletişimciler de ona bu yönde gaz veriyorlar.

Göreceksiniz; bunlar sadece sosyal medyayı değil yakında demokrasiyi bile tehlikeli güç ilan ederler. Demokrasi teröre hizmet ediyor diye konuşmaya küçük ortak başlar, Erdoğan sürdürür…

***

Erdoğan’ın ve Saray ekibinin sosyal medyayı düşman ilan etmesi, aslında demokratik sisteme yapılmış dolaylı bir saldırıdır.

Sosyal medyanın sesini kısmak, Türkiye’yi otokrat ülkeler safından diktatör ülkeler safına düşürür. Ülkemiz ikinci bir Kuzey Kore olur.

Eğer böyle bir delilik yaparlarsa AKP baraj sorunuyla karşı karşıya kalır. Çünkü, tarikatçılar ve partiye sülük gibi yapışmış çıkarcılar dışındaki seçmeni de Erdoğan’ı terk eder. O seçmenlerin de ülkede post-modern bir diktatörlüğe karşı çıkacağından kendim gibi eminim.

Gerisini Saray ve ekibi düşünsün…