Soner Yalçın'ın Z Kuşağı tartışmasına katılıyorum

Z Kuşağı hakkında yazıldı, yazılıyor, yazılacak.

Kimler Z Kuşağı? Neden Z? Nasıl yaşarlar? Neler yaparlar, yapmak isterler? Ülke ve dünya sorunları hakkında ne düşünürler? Gerçekleştirmek istedikleri projeler neler?

Bu kuşak adını Zoomer’ın Z’sinden alıyor.

Zoomer: Kamera veya kamera lensi, değişken odak uzaklığı.

"Değişken odak uzaklığı" fotoğrafçı Hakkı Ceylan’ın deyişiyle; ışık ışınlarının toplandığı merkez noktası demek. Benim deyişimle; merkezdeki konuyu düşünceleri netleştirene dek çeşitli uzaklıklardan incelemek. Beyin kapasitesini artırmak. Bir zamanlar "Think Tank" adı verilen düşünce, öneri kuruluşları, araştırma ve analiz platformları özenilen eğilimdi. Beyin fırtınaları buralarda yapılıyordu.

Zoomer’lar bugün her türlü küresel bilgiye internet ağında hızla ulaşıyor ve en uygun çözümün belirlenmesinde kullanılacak parametrelerin tutulduğu yönlendirmelere göre karar alıyor. Önceki kuşaklardan ayrıldıkları değer bu. Teknolojiyi kullanabilmek elbette üstünlüktür. Ayrıca sosyal medya, bloglar, video oyunları onlar için eğlence değil sonsuz ciddiyetle ele aldıkları business odakları.

"Z kuşağının en belirgin özellikleri, güven, özgürlük, bireysellik, teknolojiye bağımlılık ve hızdır."[1]

"Geçmişteki azla yetinen, otoriteyi sorgusuz kabul eden çalışanların yerine daha bilgili, azla yetinmeyen, gerektiğinde sorgulayan, beklentileri ve ihtiyaçları farklı şekillenen, kendine zaman ayırmayı önemseyen yeni nesil bir iş gücü "[2]onlar.

İDEALİZE EDİLMİŞ 'AMERİKAN RÜYASI'NA İNANMIYORLAR
1946 - 1964 arasında doğanlardan oluşan Boomer Kuşağı "Amerikan Rüyası"nı idealize ediyordu.

Zoomer’ların öyle katı sınırı yok. Yeni bir şey inşa etmelerine izin veren sınırlar için değişmeye istekliler ve herkesin başarıya ulaşabileceğine inanıyorlar.

Tüm geleneksel güzellik kavramlarından, kaygısız yaşam tarzından kaçınıyorlar.[3] Sağlık konusunda çok daha dikkatliler. Birçoğu telefonlarında düzenli olarak sağlıklı yaşam tarzı uygulamaları kullanıyor.

Zoomer’lar sessiz bir nesil. Zamanlarını arkadaşlar arasında değil internette geçirmeyi tercih ediyor. Tehlike burada: Uzun süre çevrimiçi olmanın sonucu endişeye ve depresyona yakalanma olasılığıyla karşı karşıyalar. Bu sonucu Covid 19 kapsamında başlanan uzaktan eğitim sürecinde mesela üniversitelerde gördük. Kendilerini sürekli seçim yapmak zorunda kaldıkları durumlarda buluyorlar. Birkaç hazır çözüme dayanarak aralarından birini seçiyorlar.

Önceki nesillerde müzik, giyim tarzı vb. tercihlerle tanımlanan çeşitli alt kültürler Z Kuşağı temsilcileri için önemli değil onlar da dijital alanda. Genellikle birbirleriyle ilgisi olmayan bir dizi ilgi alanında iletişimdeler. Çünkü çıkartmalar, gif resimleri, emojilerden oluşan bir "Hiperdil" kullanarak metin olmadan tam iletişim kurabilen ilk nesil.

17 Eylül 2021 Tarihli yazısında Soner Yalçın diyor ki:

"Sahi günümüz gençliği/ Z kuşağından beklentimizi çok yüksek mi tutmalıyız? Bu tartışmayı yapmalıyız; çünkü gençlik tartışması gelecek tartışmasıdır."[4]

Beklentimizi yükseltmezsek onların bize gösterecekleri fazla bir şey olmaz.

Soner Yalçın "bu [Z Kuşağı] tanımlamanın bütün çabası-amacı şirketlerin kârlılığını yükseltmek" diyor. "İnsanları daha sistematik olarak sömürge[leştirme] yollarını araştıran sektörlere ait. Reklamcılık gibi…" diye belirtiyor. Ve " hangi sosyal bilim; aynı dönemde doğdukları için -bırakın dünyayı- ülkemizdeki milyonlarca genci aynı görme genellemesi yapar? diye ekliyor.

Aynı görme genellemesi değil de yaşadıkları çağa göre bir tanımlama. Onlar dijital kuşak ve dünya vatandaşı. Küresel çağın koşullarında benzer sorumluluklar hissediyorlar. Öte yandan hepsinin eşit haklara sahip olmadıkları kuşkusuz.

Ama diyorum ki: bizler yani X olan Y’yi doğuran ve yetiştiren Z’nin gelişimini izleyen bizlerin yapabilecekleri, katkıları olamaz mı?

Soner Yalçın’ın "“yaratıcı”, “özgür ruhlu”, “kandırılamayan”, “sınır tanımayan” denen Z kuşağı, nasıl bir ülke-dünya inşa edecek?" sorusuna yanıtı verdiler zaten.

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri akademisyenleriyle birlikte yalnız kendileri için değil tüm üniversiteler için akademik özerklik, özgürlük ve demokrasi taleplerini dile getirdiler.

Ancak büyük sorun laf cambazlığı yapan siyasetçilerimiz.

Ve kurulmasına, işlemesine çanak tutulan arkaik, zorba iktidar.

Oysa Z kuşağına güvenimizi, yapacaklarına, dünyayı değiştirebileceklerine inancımızı, gösterebilseydik güzel sonuçları olmaz mıydı?

Çünkü kapitalist, emperyalist, vb. oluşumların dayattığı mekanizmaların getirdiği doğal, kültürel, siyasi, ekonomik çöküşleri görüyorlar ve farklı, temiz, ortak bilinçte, çağdaş bir gezegen istiyorlar.

1945’lerden bu yana seyrettiğimiz siyaset sahnesinin perdesi kapanmalı

Türkiye ve dünya için siyasi, ekonomik çözümler ivme bekliyor.

Her yerde kafalar eski, sınırlı, kandırılmış, kimliksiz, etiketli, bağımlı.

TUİK’e göre 2020 Türkiye toplam nüfusunun %15,4'ü 1997 sonrası doğan 15-24 yaş grubundaki Zoomer’lar.

2020 nüfusunun yüzde 27,2'sini çocuklar oluşturuyor. Ve dünya çapında her hafta 2,5 milyondan fazla yeni doğan Alfa’lar var. En büyükleri 4 yaşında; sayıları 2025 yılına kadar iki milyara ulaşacak.[5]

Yapay zekâ tecrübesiyle şekillenmekte olan Alpha Kuşağı Zoomer’ları eleştirerek büyüyecek. Onlarla, onlardan eskilerle birlikte kendini var etmek için çalışacak; taşı toprağı havası suyu değişen dünyanın sürdürülebilirliğini sağlamak için çözümler arayacak, uzaya farklı yaklaşacak.

Kuşakların temel sorunu; yerküreye ve insanlığa ilişkin çözümlerin temelindeki sağlam fikirleri, ideolojileri, bunlarla edinilmiş deneyimleri anlayabilmek. Onları iyileştirerek, geliştirerek yaşadığı çağa uyarlayabilmek.

Bunu gerçekleştirmiş -dijital çağda bile başvurabileceğimiz - bir Atatürk var.

Yaşadığı zamanda ortamda, donanımları ve kafa gücüyle, özgürce düşünerek, gerekeni başarmış, dünyada örnek gösterilen lider.

Şimdi bunu görmezden gelip Dumlupınar Üniversitesi rektörünün geçen gün övgüler düzdüğü, görüşleri doğrultusundaeğitim dizgesinin yeniden düzenlenmesini istediği Said-i Nursi’yi mi örnek alalım?


[1]Gözde Toprakcı Alp, Azim Doğuş Tuncer, Dr. Shaharin A.B. Sulaiman şu kaynağı veriyorlar: Levickaıte, R. Generations X Y Z: How Social Networks Form The Concept Of The World Without Borders The Case Of Lithuania, Liımes. 2010.

[2]https://www.researchgate.net/profile/AzimDogusTuncer/publication/338297871_Calisma_Hayatinda_Y_ve_Z_Kusaginin_Motivasyonel_Farkliliklari/links/5e0cc09792851c8364ab6bc6/Calisma-Hayatinda-Y-ve-Z-Kusaginin-Motivasyonel-Farkliliklari.pdf

[3]https://sympa-sympa.com/admiration-cest-curieux/8-particularites-de-la-generation-z-qui-sont-a-la-fois-effrayantes-et-fascinantes-985110/

[4] https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/soner-yalcin/z-kusagi-aldatmacasi-6653443/

[5]https://www.huffpost.com/archive/qc/entry/generation-alpha-tout-que-vous-devez-savoir-sur-les-enfants-des-milleniaux_qc_5de821b1e4b0913e6f8a605e