CHP’li belediye başkanları, geçtiğimiz Cumartesi günü Genel Merkez’de buluşmuştu.

Sözcü’den Başak Kaya’nın haberine göre Kılıçdaroğlu, toplantıda, “Bizim parti içinde konuştuğumuz şeylerin bir kısmı tabii ki aramızda kalmalıdır. Ama köşe yazarları üzerinden parti içi meseleler tartıştırılıyor. Ben kimin nereden ne kadar maaş aldığını iyi biliyorum” ifadelerini kullanmıştı.

Cumhuriyet yazarı Murat Ağırel de, Kılıçdaroğlu’na, “Sayın Kılıçdaroğlu çıkın açıklayın” diyerek çağrıda bulunmuştu.

Kılıçdaroğlu, Ağırel’e şu sözleri söyledi:

Yazınızı okudum. Yahu Allah aşkına bu trollerden bizim çektiğimiz nedir ya gerçekten.“Murat Ağırel denince akla yolsuzlukla mücadele ülke için her türlü fedakarlığı yapan insan gelir. Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ya bunlar hayatlarını sizler gibi hapisanede geçirdiler, doğruları yazdıkları için. Benim ne Murat Ağırel ile ne Barışlarla bir sorunum olabilir mi Allah aşkına?”

Yani o sözleri bizler için söylemediğini açık açık söyledi. Biz de biliyorduk ne Barışlar ne ben ne de ahlaklı diğer başka gazeteciler için söylemediğini.

Ancak ortaya böyle muallakta kalan bir cümle atılınca bu iş hemen düşmanlarımız tarafından bir silah gibi bize karşı kullanılıyor.

Bu sözlerimi Sayın Kılıçdaroğlu’na da aynen söyledim. Ben Kemal Kılıçdaroğlu’nu bir genel başkan olarak eleştiririm, eleştiriyorum da… Ülkem adına da duyduğum endişeyi de zaman zaman dile getiririm.

Bizim zorumuza giden şu; en son bir davadan cezaevine girdik çıktık. Şu anda hem müşteki olduğumuz hem de sanığı olduğumuz yüzlerce davadan yargılanıyoruz. Barış Pehlivan ile ben denetimli serbestlikten dışarıdayız. Yarın ya da sonraki gün cezaevine girme ihtimalimiz çok yüksek. Buna rağmen yazıyoruz.

Tam da bu noktada kızdığım sitem ettiğim bir konu daha var. Onu hatırlattım Kılıçdaroğlu’na…

Odatv’den arandım önceki gün. Bir trolün laflarını alıp bize “Siz maaş alıyor musunuz” sorusunu sorabiliyorlar. Hakaret etse daha iyi…

Odatv’nin geliri nereden onu sorun? Odatv’den Barışlar niye ayrıldı. Müyesser Yıldız niye ayrıldı. Ben de biliyorum siz de biliyorsunuz. Eskiden Odatv’yi izlerdim bakardım yaklaşık 6 aydır siteyi bile açmıyorum. Çünkü güvenmiyorum yani güvenmiyorum. 

Soner Yalçın ise şu yanıtı verdi:

Odatv 15 yıldır yayındadır. Kimseden bir kuruş para ya da fon almamıştır. Aldığını ispat etmek iddiayı yapanların kendi aldıklarını örtme çabasıdır. Odatv son üç yıldır maliyeciler tarafından denetlenmiş, böyle bir paranın olduğuna dair rapor düzenlememiştir. Keza hapislik sürecinde de FETÖ benzer araştırmayı yapmış sonuç elde edememiştir. Yıllarca Odatv’de çalışan iki dedikodu yazarını iddialarını ispat etmeye çağırıyorum.

Keşke haklarındaki iddiaya net yanıt verselerdi? Yazık. Kötü yola düşmemişlerdir umarım…