Değerli okurlarım, bu makaleyi yazmamın nedeni 2022 M. E. B. e-Okul İş Takvimi’nde 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın yok sayılması.

Geçtiğimiz Çarşamba günü Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay şu tweeti attı: "15 Temmuz’u kendi zaferi ilan edenler, 30 Ağustos’ta emperyalizme karşı başkaldırışı ve kazanılan eşsiz zaferi yok saymış, M. E. B e-Okul İş Takviminde unutmuştur. Bizim zaferimiz 30 Ağustos’tur! "[1] Eklediği takvim sayfasında Salı gününe denk gelen 30 Ağustos 2022 Zafer Bayramı işaretlenmemiş.

Geçtiğimiz Cumartesi günkü Cumhuriyet'te Sefa Uyar da "Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul İş Takviminde 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ne dahi yer vermesine karşın 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı görmezden geldi. Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, “Emperyalizme karşı kazanılan eşsiz zafer yok sayıldı. İktidarın Cumhuriyet alerjisinin bir yansıması” diyor "[2] yazmış. Özbay’ın görüşlerine aynı gün HaberErk de yer vermiş[3]: «Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB)’in15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ne yer verilen iş takviminde 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı işaretlemediği ortaya çıktı.»

Öte yandan Milliyet Gazetesi, M. E. B.’in Resmi Tatil Günleri arasında atladığı 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı " Milli, dini ve kültürel öneme sahip olaylar nedeniyle sene içerisinde bazı günler resmi tatil olarak ilan edilir. " açıklamasıyla pekâlâ göstermiş.

Yanı sıra 2014-2022 yılları arası resmi tatil günlerini gösteren takvimleriyle Fenbil Akademi ile Diyanet 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı resmi tatil olarak, iki dipnotla: "17.03.1981 tarih ve 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller hakkında Kanun’a göre hazırlanmıştır" ile "27.04.2009 tarih ve 5892 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’a göre hazırlanmıştır" notlarıyla göstermişler.

Elbette ETS Tur, Jollytur, Takvim, Tatilbudur, HIS Travel, vb., hepsi; 2022 takvimlerine 15 Temmuz Demokrasi Bayramı’nı koyduğu gibi 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı da koymuş.

İyi de T. C. M. E. B. 30 Ağustos Zafer Bayramı e-Okul İş Takvimine koymayı nasıl unutur?

Yaşadığımız çözülme öyle bir düzensizlik, disiplinsizlik, edepsizlik, görev ve özveri yokluğu, ahlaksız pragmatizm, açlık, sevgisizlik ki fazla söze ne hacet. Çok tuhaf, çok üzücü, eğitimsiz, sağlıksız bir Türkiye’ye dönüştük.

ZAFER GÜNÜMÜZÜ HAYATIMIZDAN SİLEMEZSİNİZ
30 Ağustos ne tarihimizden ne hayatımızdan silinebilir!

Çünkü 30 Ağustos 1922'de «Afyonkarahisar-Dumlupınar Meydan Muharebesi» zaferle sonuçlanmış, «düşman ordusu tamamıyla yok edilmiş ve esir edilmiş ve kılıç artıkları»[4] İzmir rıhtımından, Mustafa Kemal’in ilk hedef olarak belirlediği Akdeniz’e dökülmüştür.

30 Ağustos silinemez!

Çünkü Mustafa Kemal Dumlupınar’da gerçekleştireceği 30 Ağustos Zaferine yalnız dışarıdan saldıran düşmanla değil içten yıkmaya girişenlerle de savaşarak; düzensizliği savunan millet vekili ve bürokratların bu fikir ve siyasetini yıkarak ve hızla düzenli ordular ve büyük süvari birlikleri kurarak ulaşmıştır.

Büyük önderin Türk ulusuna kazandırdığı eşsiz 30 Ağustos Zaferi asla silinemez!

SİLİNEMEYECEĞİNİ NUTUK'TAN YOLA ÇIKARAK DİLE GETİRİYORUM
30 Ağustos belleğimizden silinemez.

Çünkü «Her safhasıyla düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bu harekât Türk ordusunun, Türk subay ve komuta hey’etinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihe bir kere daha geçiren muazzam bir eserdir. Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve istiklal düşüncesinin ölümsüz bir âbidesidir. Bu eseri yaratan bir milletin evladı, bir ordunun başkomutanı olduğumdan, mutluluk ve bahtiyarlığım sonsuzdur.»

Dikkat ederseniz Mustafa Kemal burada kalkıp da halini hem Türk hem Arap, babası ve büyük babalarıyla övünen bir Mehmet Nurettin Paşa gibi "kuşatıcı", "fatih", "savunucu", "galip", "Hazret" olarak tercüme etmiyor. 23 Ağustos-13 Eylül 1921’de Sakarya Meydan Muhaberesi zaferi sonrası Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa rütbe ve sıfatını almasına karşın olabilecek en alçak gönüllü iki sözcükle tanımlıyor kendisini: Yalın bir şekilde "evlat" olarak millete ait olduğunu; "Başkomutan" olarak tüm nitelikleriyle kazanmış ve yerine getirmiş olduğu bir görevi işaret ediyor.

30 Ağustos Zafer Bayramımız tarihimizden silinemez!

Çünkü «26/27 Ağustos günlerinde, yani iki gün içinde, düşmanın Karahisar’ın güneyinde 50, doğusunda 20, 30 kilometre uzunluğundaki müstahkem cephelerini düşürdük. Yenilen düşman ordusunun bütün kuvvetlerini, 30 Ağustos’a kadar Aslıhanlar yöresinde kuşattık. 30 Ağustos’ta yaptığımız savaş sonunda düşmanın ana kuvvetlerini yok ettik ve esir aldık. Düşman ordusunun Başkomutanlığını yapan General Trikopis de esirler arasına girdi. Demek ki, tasarladığımız kesin sonuç, beş günde alınmış oldu.»

Silinemez!

Çünkü Genelkurmay Başkanı İsmet Paşa’nın reddetmesine karşın Batı Cephesi Komutanı Ali Fuat Paşa’nın 24 Ekim 1920’de Gediz Taarruzunu başlatması ve disiplinsiz, emir ve komutasız bazı hareketlerinden dolayı genel yenilgiyle bitirmesi Mustafa Kemal’i art arda yeni düzenlemelere ve dahice bir stratejiye itmiştir.

Mustafa Kemal 30 Ağustos 1922 Dumlupınar Meydan Muharebesini düşünmeye, planlamaya, Batı Cephesi Gediz’de yenik düştüğünde başlamış; Yunan ordusunun genel taarruz planındaki bir yanılmayı görerek Dumlupınar’da «strateji ve aynı zamanda bir taktik baskın» şeklinde yürüteceği «bir imha meydan muharebesi» ni bilinçli olarak hazırlamıştır. Ona göre «görev ve fedakârlık, savaşan birliklerin yenilmeden, çekilmeden başarısını sağlamaya» çalışmakla olur. Mustafa Kemal bir Başkomutanın tüm nitelikleriyle hareket etmiş ve bizlere zafer kazandırmıştır.

Sizler nasıl kalkıp da 30 Ağustos gününü iş takviminizden silersiniz?


[1]https://twitter.com/kademozbay_/status/1549856719123234817?ref_src=twsrc%5Egoogle%7Ctwcamp%5Eserp%7Ctwgr%5Etweet

[2]https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/milli-egitim-bakanligi-30-agustos-zafer-bayramini-gormezden-geldi-1961042

[3]https://www.habererk.com/meb-30-agustosu-takviminden-cikardi

[4] Kemal Atatürk, NUTUK 1919-1927, Haz. Prof. Dr. Zeynep Korkmaz, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2007, s.459.