BirGün gazetesi yazarı, öğretim üyesi ve Marksist ekonomist Hayri Kozanoğlu; AKP hükümetinin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in uyguladığı enflasyonla mücadele politikalarının yol açabileceği stagflasyon tehlikesine dikkat çekti. 

"Enflasyonun başlıca sorumlusu borçlanarak harcama yapan, talebi canlı tutan sade insanlar gibi sunuluyor" diyen Kozanoğlu; yazısına şöyle devam etti: 

Ekonomi yönetimi piyasa aktörlerinin alkışları arasında üst üste ek sıkılaştırma önlemleriyle piyasadaki likiditeyi emme, kredi arzını daraltma adımları attı. Ticari ve bireysel kredilerde aylık artış hızı enflasyonun çok altına, %2’ye çekildi. Zorunlu karşılıklara blokaj kondu. En son olarak da kredi kartı ve kredili mevduattan nakit çekim aylık faizi %5’e yükseltildi. Özellikle bu en son adım, nakit çekip dövize koşacakları caydırmayı amaçlıyor.

'YURTTAŞLARIN İKİ YAKALARINI BİR ARAYA GETİRME ÇABALARININ BİR SONUCU'

Rakamların kredilerde yavaşlamaya işaret ettiğine değinen Kozanoğlu; "Konut, taşıt ve ihtiyaç kredilerini içeren tüketici kredileri son 1 yılda enflasyonun çok altında, sadece %29.26 artarak, 1.507 milyar liraya yükselmiş. Buradan borçlanamayan bireyler mecburen kredi kartı harcamalarına yönelmiş. Bireysel kredi kartı bakiyesi böylelikle %154 artışla 1.320 milyar lirayı bulmuş. Ancak kredi kartı faizleri 2023’teki gibi aylık 1.29 gibi düşük bir düzeyde olmadığı için, bu harcamalar tuzu kuru kesimlerin değil genellikle dar gelirli yurttaşların iki yakalarını bir araya getirme çabalarının sonucu" ifadelerini kullandı. 

'KREDİ TÜKENİRSE EKONOMİDEKİ HAYATİYET BELİRTİLERİ KAYBOLUR'

"Kaldı ki, bireysel krediler 12.145 milyar liralık toplam kredilerin sadece %23.3’ünü oluşturuyor" diyen Kozanoğlu, "Ekonomi genelinde de tam aksine kredi yavaşlaması var. 2020 sonunda kredi/mevduat oranı %103.5 iken, 2024 Ocak sonu itibarıyla %79.9’a gerilemiş durumda. Kredi, piyasa ekonomilerinde damarda dolaşan kan gibidir. Bir kez tükenirse ekonomideki hayatiyet belirtileri kaybolur" değerlendirmesinde bulundu. 

'ENFLASYON İLE DURGUNLUK BİR ARADA YAŞANABİLİR'

"Şimşek ve Merkez Bankası ekibinin enflasyonu düşüreceğim diye ekonomiyi boğma riski var" ifadesini kullanan Kozanoğlu, "Üstelik enflasyon beklentileri de tam düşürülemediği için, bu durumda sonbahara doğru ekonomi enflasyon ile durgunluğun bir arada yaşandığı stagflasyona sürüklenebilir. Halihazırda %26.5’e dayanan atıl işgücü oranı büyük bir sosyal trajediye neden olacak şekilde artabilir. Dış ticaret verilerinde 2024 Ocak’ta yüksek gelir grubunun iştahını yansıtan tüketim malları ithalatı bir önceki yıla göre %13.6 artarken, ara malı ithalatının %28.8 daralması yaklaşan durgunluğun en açık habercisi kabul edilebilir" diye yazdı. 

Kozanoğlu, "Şimşek'in ikilemini" şöyle değerlendirdi: 

Ayrıca ekonomi yönetimi şöyle bir ikilem de yaşıyor: Döviz kurunu tutamadıkları takdirde, geçirgenlik etkisi nedeniyle enflasyonun önünü kesemeyeceklerini biliyorlar. Ancak mevcut döviz kurunu sıcak para yeterli bulmuyor, verilerden görüldüğü gibi şimdilik gelmiyor. O zaman geriye faizleri daha da keskin biçimde yükseltmekten başka çare kalmıyor. Bu da ekonomide ani yavaşlama, çarkların birden durması tehlikesi yaratıyor. Bu içine düşülen çıkmazın asıl sorumlusu ise Nebati’si, Şimşek’i değişik aktörleriyle, uyguladığı yanlış politikalar ve emek karşıtı sınıfsal tercihleriyle halkı inanılmaz bir yoksulluğa sürükleyen AKP rejiminin ta kendisidir.