Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinde istenilen sonucu elde edemeyen CHP'de ''değişim'' tartışmaları devam ederken gazeteci İsmail Saymaz ''İmamoğlu'nun zor kararı'' başlıklı yazısında yurttaşın 2024 yerel seçimlerinde sandıkları protesto edebileceğini yazdı. 

İmamoğlu'nun 29 Mayıs sabahı çağrıda bulunduğu değişim bayraktarlığını elinde tuttuğunu aktaran Saymaz, İmamoğlu'nun üç senaryosu olduğundan bahsetti. 

İmamoğlu'nun geniş bi koalisyonu idare ettiğini yazan Saymaz, ''değişim çağrısının muhatabı İmamoğlu'nun ta kendisi'' dedi. 

İmamoğlu'nun yol ayrımında olduğunu söyleyen Saymaz, üç senaryoyu şu şekilde sıraladı:

İBB Başkan­lığına aday ol­mak: İmamoğlu CHP'nin İstanbul'da çıkarabileceği en güçlü aday. Belki de tek… Hatta ben AK Parti'nin İmamoğlu çapında aday bulmakta zorlan­dığını düşünüyorum.

Ancak bu durum, İBB başkanlığına aday olduğunda İmamoğ­lu'nun kesinlikle kazanacağı anlamına gelmiyor. AK Parti ve MHP'nin ortak aday çıkaracağı ihti­mali düşünüldüğünde İmamoğlu'nun zafer elde etmesi için mu­halif kitlelerdeki ölü toprağının kaldırılması, Millet İttifakı ve HDP desteğinin sağlanması gerekiyor.

Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olarak kaldığı CHP, seçmende 2019'daki motivas­yonu yaratamayabilir. Daha şimdiden İyi Par­ti ile Saadet – Gelecek ayrı hareket edecekle­rini, HDP aday çıkara­cağını ilan etti.

Sadece İstanbul değil, Ankara, An­talya, Hatay, Mersin, Adana ve Eskişehir de elden gidebilir. İmamoğlu'nun kariz­ması İstanbul'u almaya yetmeyebilir.

CHP liderliğine aday olmak: İma­moğlu'nun, gelecek ekim ayında yapılacak olağan kurultayda aday olduğu takdirde bütün vaktini kongrelere ayır­ması, ilçe ve il kong­relerinde Kılıçdaroğlu ile liste liste çarpışması gerekiyor. Ki, zafer çantada keklik değil.

Çünkü Kılıçda­roğlu, seçmende desteğini kaybetse de delegede gücü­nü koruyor. Zaten genel başkanı delege seçiyor.

İmamoğlu, olur da liderliği alırsa belediye başkanlığını bırakmak ve belediye­nin anahtarını Esenler Belediye Başkanı Tev­fik Göksu'ya vermek zorunda kalacak.

O durumda CHP'li­ler tarafından çeyrek yüzyıl sonra geri alınan İstanbul'u kendi elleriyle AK Parti'ye teslim etmekle suçla­nacak. Bu hiç de hak­sız bir eleştiri olmaz. İBB yerel seçimlere altı ay kala el değişti­rirse CHP döneminde işe alınan binlerce çalışan çıkarılacak.

İmamoğlu'nun işlem ve harcamaları seçim­de kara propaganda için kullanılacak. İBB'nin kaynakları AK Parti'ye akıtılacak. İmamoğlu açısın­dan, CHP liderliğine aday olmak sonuçları itibariyle riskli bir karar…

İmamoğlu-Ö­zel ittifakı: İma­moğlu'nun değişimin fiili lideri olduğu, ancak İBB'yi teslim etmemek adına CHP'nin genel başkanlığını Özel'in üstleneceği bu senaryo sıklıkla dillendiriliyor. AK Parti'nin kuruluş yıl­larındaki Erdoğan – Gül formülünü andırıyor.

Ancak Özel'in adaylığı İmamoğlu'nun bizzat sahaya çıkması ve aday olmasıyla aynı sonucu vermeyebilir. Özel'in iyi bir ikinci adam olduğuna kuşku yok. Ne var ki… Birinci adam olmak için İmamoğlu'nun desteğine ihtiyacı var.