Şimdi…

Bi ‘oldu da bitti’ var,

Bi de ‘oldu bittiye getirmek’ var…

Biri makul sonuçla tanışmak; mesela sünnet gibi… Meddah parça gazisi çocuğun karşısına geçip tefe dokunarak acısını hafifletmeye çalışır ya ‘oldu da bitti, oldu da bitti’ diyerek… İşte öyle bişe… Yani, sonuçlandığında üzülecek bi durum olmadığında iş ‘oldu da bitti’ olur.

Öbürü de istemediğin bir sonucun sana dayatılması, mesela CHP kurultayı gibi… Alıştılar ya artık özellikle koca şehirlerdeki kongrelerden koca kurultaya kadar daha seçim yapmadan sonucu dayıyorlar. Yani dayadılar ve bunun için de sonuç ‘oldu bitti’ye getirildi.

Şimdi diyecen ki;

‘Hayırdır, CHP’de yeni ve de olağan dışı bi kurultay mı görünüyor…’

Yok yok… Zaten bu delegeyle 10 kurultay da yapsan bu sonucu aşamazsın.

Delege demişken,

E tabi akla da kurultay gelir. En tazesi 37. olduğuna göre, ordan bakalım. Oldu bittiye getirildiğini düşünenler sonucuna pek takmıyor. Ne de olsa bu gölden bu balık tutulur. Takıldıkları yer, Muharrem İnce’nin parseli… Resmen atıl görünüm verilmek istenmiş. Ve konu günler sonra olsa da işlenmiş… Tabi yazıp çizenler, delegeye laf etmiyor da Muharrem İnce’nin kurultaydaki yerinin organize edenler tarafından oldu bittiye getirildiğini söylüyor-yazıyorlar…

O kadar basit yani…

Yok, değil…

O kadar basit değil…

Muharrem İnce’nin kurultayda arkalara atılması organize denen kimsenin sahiplenmeyeceği koltuksuz makamın haltı olsa da o parselde kalması delegenin katmerli halt etmesidir, böyle biline…

Niye dersen…

Bizde derler ya ‘Kırk gün tavuk olacağına bir gün horoz gibi yaşa…’ Bu, erkekler arasında rağbet görür tabi… Sünepeleşmişlere denir… Öylesine geldi aklıma…

CHP’nin delegeleri kongre-kurultay sürecinin dayısıdır ya; Denizli horozu gibi dolanırlar ortalıkta. Kurultay öncesinde ve hemen gecesinde unutulan delege…

Ha işte o delegenin katmerli halt etmesidir Muharrem İnce’nin dışlanmış görüntüsü…

Bin küsur delegeden on adedi bir araya gelip onbeş milyondan fazla oy almış cumhurbaşkanı adaylarına sahip çıkamadı ya; partisine de ancak bu sonuç kadar sahip çıkar…

Bi tanesi olsun horozluk yapıp ‘Sekseniki milyonluk Türkiye’yi yönetsin diye aday gösterdiğimiz partilimize reva görülen buysa eğer, altmış kişilik Parti Meclisi üyesi seçildikten sonra bizim selpak kadar değerimiz olmaz’ diyemedi. Öyle ya;

Daha başka amaç için kullanılan kağıt çeşitleri de var…

İnce kin tutarmış, parti kurarmış, hesap sorarmış…

Geç bunları;

Kim ne yaparsa yapsın, o atıl görüntü belleklerden kazınmaz…

Bir de;

Öyle horozlar vardır ki, tavuklar üstünde tepişir de bi ‘üü’ diyemez…

Ah CHP 37. Olağan Kurultay delegesi ah…

Bi horozluk yapacaktın, korktun belki de erken öttüğün düşünülür diye…

Ne diyelim;

Bana delegeni söyle,

Sana partini söyleyeyim…