Pandemi döneminde sendikalaşan işçileri Kod-29'la işten çıkaran, sağlıksız koşullarda çalıştıran patronların kulübü TÜSİAD 1 Mayıs açıklaması yayımlayarak "sosyal haklara saygı"dan söz etti. Salgın döneminde sendikalaştıkları için ücretsiz izne çıkarılan, daha sonra Kod-29'la işten atılan Migros depo işçileri, direnişleri boyunca TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Üyesi olan Migros patronu Tuncay Özilhan'ın evinin ve dernek genel merkezinin önünde defalarca polis tarafından saldırıya uğrayıp gözaltına alınmıştı. TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski ise 1 Mayıs arifesinde bir mesaj yayımlamaktan kaçınmadı, mesajında "emeğe ve sosyal haklara saygının çağdaş bir demokrasi kültürünün temel göstergelerinden olduğu" ifadelerine yer verdi. Mesajında "işçi" sözcüğü yerine "çalışan" sözcüğünü kullanan Kaslowski, salgının etkisi altında "önemli dönüşümler yaşanırken sağlık çalışanları başta olmak üzere her sektörden çalışanların bu olağanüstü dönemde büyük özveri ile çalıştıklarını" söyledi. Kaslowski, "Sağlık açısından güvenli bir iş ortamı sağlayabilmeyi, hem istihdamın hem de işletmelerin devamlılığını öncelikli görüyor; ülkemizin kapsayıcı sosyal politikalarla bu zorlu sürecin üstesinden gelebileceğine inanıyoruz" ifadesinin yer aldığı mesajında salgın koşullarında "insan odaklı yaklaşımın ve dijital dönüşümün önemi"nin öne çıktığını savundu. TÜSİAD Başkanı bu koşullarda "çalışma yaşamı politikalarının devlet, çalışan ve işverenler arasında sosyal diyalog içerisinde ele alınmasını önemsediklerini" belirterek şu ifadeleri kullandı: Yapıcı iş birlikleri; işsizlik ve kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin, krizden en çok etkilenen kesim olan kadınların haklarının korunmasının ve çalışma standartlarının geliştirilmesinin anahtarı olacaktır.