CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “koronavirüs nedeniyle Türkiye'de her gün bir Soma faciası yaşandığını” söyledi. Pandemiyle mücadele kapsamında, dünyadan farklı olarak Türkiye'de "sınıf bağışıklığı sistemi" uygulandığını kaydeden Özel, "Paran varsa evde kal hayatını kurtar. Paran yoksa işçiysen sokağa çık. Patronunun daha kazanacak çok parası varsa, senin de önemsiz bir yaşamın varsa tedarik zinciri bozulmasın. Sen fabrikaya koşmak zorundasın. Hastalanınca ölürsen kalan sağlar rejime, reise yeter. Ölmezsen sürü bağışıklığına katkı sağlarsın. Buna isyan ediyoruz" dedi. Konak Belediyesi'nin toplu iş sözleşmesi töreninde konuşan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, hükümete sert eleştiriler yöneltti. "Coğrafi avantajlardan kaynaklı pandeminin Türkiye'ye geç gelmesini kendilerinin bir başarısı gibi gösterenler şu an dünyanın üçüncü, Avrupa'nın da en fazla vaka açıklayan ülkesi haline geldi" diyen Özel, Soma faciasında 301 madencinin yaşamını yitirdiğini anımsattı. 'HER GÜN BİR SOMA FACİASI YAŞANIYOR' Özel, "Her gün yüreğimizi parçalayan o Soma faciasını; aylarca, yıllarca travmasını atlatamadığımız 301 emekçiyi kaybettiğimiz faciayı bize her gün yaşatıyorlar. Her gün bu ülkede bir Soma faciası yaşanıyor. Soma'nın yasını tutmaya devam ediyoruz, ama dün akşam hayatını kaybeden 350 kişinin de anneleri, babaları, evlatları ve komşuları vardı. Kötü yönetim, kaybetme telaşı ve anketlerde erime telaşı, kalabalık kongrelerde, ‘biz ayaktayız güçlüyüz’ görüntüsü verme isteği Türkiye'yi bir anda büyük bir faciayla baş başa bıraktı" diye konuştu. 'SINIF BAĞIŞIKLIĞINA İSYAN EDİYORUZ' Pandemiyle mücadele konusunda dünyada iki yöntem benimsendiğini, bunlardan birinin "karantina ve kısıtlama", ikincisininse İngiltere'nin uygulamaya çalıştığı, ancak başarılı olamadığı "sürü bağışıklığı" sistemi olduğunu vurgulayan Özel, şöyle devam etti: Ancak dünyada üçüncü bir mücadele yöntemi var dediğimizde herkes dikkat kesiliyor. O da Türkiye'de uygulanan sınıf bağışıklığı sistemidir. Paran varsa, gücün, güvencen varsa evde kal hayatını kurtar. Paran yoksa, gündelik çalışmaya mecbursan, hamalsan, işçiysen, sen sokağa çık. İşçiysen ve patronunun taahhütleri önünde duruyorsa, daha kazanacak çok parası varsa, senin de önemsiz bir yaşamın varsa tedarik zinciri bozulmasın! Sen fabrikaya koşmak zorundasın. Sen işyerine koşmalısın. Hastalanınca ölürsen kalan sağlar rejime, reise yeter. Ölmezsen sürü bağışıklığına katkı sağlarsın. Türkiye'de uygulanan sınıf bağışıklığı sistemi eşitsizdir, adaletsizdir. Hakkaniyetsizdir. Kabul edilemezdir. Buna isyan ediyoruz. 'AŞI HAKTIR, DERHAL TESLİM EDİN' CHP'li Özel, dünyada aşılamayı en hızlı tamamlayan ülkelerden İsrail'de sağlık çalışanlarından sonra ikinci sırada işçiler ve emekçilerin aşılamaya alındığını belirtirken, "Orada da öncelik belediye ve kamu hizmeti yapan, özellikle temizlik hizmetlerindeki işçiler. Oysa Türkiye'de emekçi kardeşlerimiz aşılamada unutulmuş, kaderleriyle baş başa bırakılmıştır. Salgının acı sonuçlarına katlanmak zorunda kalmışlardır. Aşı bir haktır. Emekçilerin bu hakkının derhal teslim edilmesini bekliyoruz" dedi. 'RABBİM YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN’ DEYİP İNDİ' Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kısıtlamaya ilişkin açıklamalarını da eleştiren Özgür Özel, şöyle konuştu: Recep Tayyip Erdoğan nasıl kapanacağımızı, bunun niye gerektiğini, hangi tedbirlerin alınacağını, kimlerin çalışmayacağını söyledi. Bütün esnaf, yoksul, güvencesizler, ağzını açıp Erdoğan'ın son paragrafını beklediler. Hepimiz nefesimizi tuttuk. Ne yapacaktı sosyal devlet. Esnafa nasıl bir gelir desteği sağlayacaktı. Çalışmak zorunda olanlara hangi tazminatları, hangi güvenceleri sağlayacaktı. Çalışmayıp evde kalmak zorunda olacaklara nasıl bakacaktı. Herkes nefesini tuttu. Recep Tayyip Erdoğan ise nefesini aldı ve ‘Rabbim yar ve yardımcınız olsun’ dedi, kürsüden aşağıya indi, gitti. Biz CHP olarak 19 gün boyunca insanların çaresizlikle, açlıkla, yoksullukla baş başa bırakılmasını kabul etmiyoruz. Meclisin kapatılmasını kabul etmiyoruz. CHP olarak yoksulların; emekçilerin daha fazla ezilmesini kabul etmiyoruz.