Yıllardır eğitimde yaşanan sorunlar, her değişen milli eğitim bakanın ardından yeni gelen bakanın çözeceğiz diye başladığı ve içinden çıkılmaz sorunlara doğru ulaştığı bir yumak oluşturmuştur.

Biz eğitimciler bunun en büyük nedenin eğitim camiasının içinden gelmeyen birinin bu sorunları çözemeyeceği yönündeki konuşmalarını yıkan bir gelişme 24 Haziran sonrası kurulan yeni kabinede Milli Eğitim Bakanı’nın Ziya Selçuk adını duymasıyla bir kırılmaya uğradı. Umutsuzluğun yerini bazı kesimlerde umuda, bazı kesimlerde acabaya, bazı kesimlerde bir sanş tanımaya kadar verdi. Hiç umut beslemeyen bir kısımda yok değildi. Sayın Milli Eğitim Bakanı’ndan ard arda gelen öğretmenler hakkındaki güzel söyler beklentiyi bir nebze daha arttırmış mıdır? Elbette ki arttırmıştır.

Ama üzülerek söylüyorum ki Sayın Milli Eğitim Bakanı tamamen bir hayal kırıklığı olmaktan öteye geçememiştir. Öncelikle 2023 Eğitim vizyonunu 15 Ekim de açıklayacağını duyurmuş, sonrasında bir hafta sonraki haftaya ertelenmiş olması bir hayal kırıklığı yaratırken. Sonrasında 23 Ekim de tüm eğitim camiası televizyonlara kitlenmiş vizyon açıklamasını dinlemiş somut hiçbir şey görememenin hayal kırıklığını bir daha yaşamıştır. Bunun ardından Sayın Milli Eğitim Bakanı 02.11 2018 tarihinde AA Editörler masası toplantısına katılmış orada 24 Kasım’da öğretmenlere bir süprizimiz olacak diyerek 3600 EK GÖSTERGE KONUSUNU İŞARET ETMİŞTİR ve buda tekrar tüm eğitimcileri bir beklenti içerisine sokmuştur.

24 Kasım geldi ve öğretmenler tüm gün Milli Eğitim Bakanından gelecek bir açıklamayı bekledi. Ama tek gelen şey 23 Kasım akşamı telefonlarımıza gelen öğretmenler günü mesajıydı.

24 Haziran seçimlerinden bu yana beş ay geçmiş ve bu beş ay içinde süslü cümleler ve vaatler dışında maalesef somut hiçbir şeye şahit olmadık.

Şunu unutmamak gerekir nasıl bir öğrenci öğretmenine güvenmek ister ve bu güvende söylenilen sözlerin yaptıklarıyla orantılı olmasıyla ölçülür. Söylenilenler yaptıkları ile örtüşmüyorsa orada güven olmaz.

Bakanlığın karşında çocuklar değil, kendini eğitime adamış eğitimciler yer almaktadır. Bizler masallar yada süslü cümleler değil, seçim meydanlarında da vaat olarak sunulan hakkımız olan 3600 ek gösterge biran önce öğretmenlere verilmesini talep ediyoruz.

Fakir Baykurt şu sözü hiç unutulmamalıdır.’Öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez, öğretmen el açmaz, öğretmen ders verir...’

Ders vereceği gün gelecektir…