Ruhu çöl Arabı, zihniyeti Orta Çağ vahşisi bir adam… Doktor olmuş, sonra da Türkiye’nin en önemli hastanesi olan GATA’ya başhekim yardımcısı yapılmış.

Bu ilkel kafalı adam Cumhuriyet’in bütün değerlerine, yasalarına ve kadınlara düşman… Kadını cariye olarak gören bir Orta Çağ kaçkını…

Bu vahşi zihniyeti, Menzil Tarikatı denilen Halidi tarikattan almış.

Hani şu Cübbeli Ahmet’in ve kerameti kendinden menkul şeyhinin “Ahirette Halidi tarikatından olduğunu söylersen, melekler seni Cennet’e bırakır!” diye övdükleri Amerikancı Halidilik… Bu akımı, Menzilcileri ve benzeri tarikatları “TARİKAT KUŞATMASINDAKİ TÜRKİYE/Halidi Cehennemi” adlı kitabımızda ayrıntılı biçimde gösterdik.

Menzil tarikatını, Kürt kökenli basit bir imam olan Abdülhekim ile onu seyyid ilan eden çocukları oluşturdu. Bunlar, kendilerini seyyid gösterip Peygamber’e bağlayarak kutsallaştırdılar. Güneydoğu’daki Kürt yurttaşlarımızı avladılar, vahşice sömürdüler. Sonra, Türk milliyetçisi görüntülü Büyük Birlik Partilileri de kullanarak Batı’ya doğru yayıldılar. ANAP ve DYP ile işbirliği yapıp büyük şehirlerde taban yarattılar.

Menzilciler asıl atılımını AKP iktidarında yaptılar. AKP Lideri Tayyip Erdoğan’ın “Dindar ve kindar nesil” yaratma projesinin bir ayağını Nurcu-Fethullahçı ekip oluştururken bir diğer ayağını da Menzilciler oluşturdu.

Erdoğan, devletin kadrolarını bu tarikatçılara açtı, onların bürokrasiye egemen olması için cumhuriyetçi kadroları budadı.

Yetmedi… Bunları ticaret sektörüne soktu. Sağlık Bakanlığı da dahil bütün bakanlıklar bunlara hizmet etmeye başladılar.

TELEVİZYONLAR ASIL GERÇEĞİ GİZLİYOR
AKP Lideri Tayyip Erdoğan Menzilciler’in hastane kurarak devlet tarafından beslenmesinin yolunu buldu. Menzilciler Emsey adlı (Emret Seydam -Seyyidim Emret-) hastane kurdular; buranın açılışını da alayü vâla ile Erdoğan yaptı.

Yani, devletin en kritik kadrolarının verilmesinin öncülüğünü AKP Lideri Tayyip Erdoğan üstlendi.

Geldiğimiz noktada bu rezilliğin sorumlusu olarak Menzilcileri göstermek, asıl sorumluyu gizlemekten başka bir şey değildir.

Bakıyorum da muhalif görünen televizyonlarda bile bu gerçek söylenemiyor. Onların RTÜK korkusu yüzünden böyle bir tavır içine girmesini anlıyorum. Ama tarikat üzerine konuşup yazanlar da iktidar-tarikat ilişkisini bilmeden konuşuyorlar.

Bu AKP iktidarı, içlerinde Menzilcilerin, İsmailağacıların, Süleymancıların, Işıkçıların bulunduğu tarikatçıların koalisyonundan başka bir şey değildir.

Ülkemizin bu beladan kurtulabilmesinin tek yolu da bu Halidi tarikat iktidarını değiştirmekten geçiyor.

DARBECİ ZİHNİYET İÇİN AĞLAYAN BAKAN
Türkiye’nin temel değerlerinin yıkılıp Orta Çağ zihniyetinin devlete egemen olduğunu gösteren örnek sadece bu Menzil örneği değil… Ülkemiz öyle bir hale getirildi ki Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanı olan zat-ı muhterem, darbeci zihniyetin temsilcisi birisi öldü diye arkasından gözyaşı dökebiliyor.

Cumhuriyet’in temel değerlerine bağlı Doğru Yol Partisi’ne bir zamanlar genel başkanlık bile yapmış olan Süleyman Soylu

Kime ağlıyor?

Cumhuriyet düşmanı Said-i Nursi yolundan bir dernek başkanına…

Gerçi Süleyman bey 2017’den beri her fırsatta ağlayarak seçmene “Ne duygulu adam!” mesajı veriyor ama bu tutumu ile onun muhalefete hakaretler yağdıran tavrı yan yana gelince kimse onun ağlayacak biri olduğuna inanmıyor.

Son gözyaşlarını Nurcuların önde gelen isimlerinden Mehmet Fırıncı için döktü…

Kimdir bu Nurcular?

Adını kimi zaman Kürt Said, kimi zaman Nurslu Said olarak yazan Said-i Nursi’nin yolundan gidenlerdir.

Bu Nurs köyünün Ermeni köyü olduğunu söyleyen de Abdullah Öcalan’dır, deyip asıl konuya dönelim:

Şu meşhur 15 Temmuz 2015 darbe girişimi var ya… İşte o darbe girişimini yürütenler Said-i Nursi’nin talebeleridir.

Darbe gecesi, hem de İstanbul Atatürk Havalimanı darbecilerin elinde iken, buraya gelerek “Bu darbe işi Allah’ın bize lütfudur!” diyen de Tayyip Erdoğan’dır. Kendisi 20 Temmuz’da olağanüstü hal ilan etmiş, Türkiye’nin tek yönetici haline gelmiştir. Bu yüzden CHP’liler 20 Temmuz’a “Asıl darbe” demektedirler ya…

Bunu da geçelim ve Nurcilara gelelim…

Hepsi Amerikancıdır ve Fethullah Gülen örneğinde olduğu gibi ABD tarafından korunmaktadırlar.

Hepsi, Amerika’ya karşı çıkan Rusya’nın düşmanıdır.

Hepsi Şii düşmanlığı yaparak İslam dünyasını bölmekte ve zayıflatarak sömürülmesinde araç olmaktadırlar.

Hepsi İsrailcidir.

Hepsi de ABD’ye ve İsrail’e karşı olan iktidarlara karşıdırlar.

Ha Fethullah Gülen olmuş ha Mehmet Fırıncı hiç fark etmez…

İşte bu zihniyetteki birisi öldü diye ağlıyor bu ülkenin İçişleri Bakanı…

Bunu da, “Mehmet Fırıncı şöyle iyiydi, böyle hayırlı işler yapmıştı!” diyerek gizliyorlar.

Tıpkı Fethullah Gülen’i sevdikleri ve övdükleri gibi…

AKP; bu gün tek egemen güç haline geldi ise o yalancıktan düşman oldukları Fethullah Gülen sayesinde olmadı mı?

Soruyorum: Hangi FETÖ’cü siyasetçiye dokundu bu Erdoğan iktidarı?

Süleyman Bey Nurcu gericilere ağlıyor ben de Süleyman Bey’in düştüğü bu hale…

Hiç mi hiç yakıştıramıyorum kendisine, hiç mi hiç!

ANA-BABALARA NOT: Ey Müslümanlar! Çocuklarınızın vücut ve ruh sağlığını düşünüyorsanız, onları tarikatçılardan uzak tutunuz. Kim ki bu tarikatlardan uzak durursa Allah’a yakın olur.