AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararla, basın kartı yönetmeliğinde yine değişiklik yapıldı. Değişikliğe basın örgütlerinden tepki var.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu, basın kartı yönetmeliğinde son yapılan değişiklikle iktidara sınırsız yetki tanınmasının hukuka aykırı olduğunu açıkladı.

TGC Yönetim Kurulu'nca yapılan açıklamada “Yönetmelikte yapılan değişiklikle iktidarın kimin gazeteci olacağına karar vermeyi hedeflediği" belirtildi. “İktidar gazetecilik mesleğini basın kartıyla denetleyemez. Basın kartı gazetecilik mesleğinin ruhsatı değildir” denilen açıklamada şunlara yer verildi:

"Basın Kartı Yönetmeliği bir kez daha değişmiştir. Yönetmelikte bu kadar çok değişiklik yapılması ya da her iktidar değişikliğinde yeniden yönetmelik yayınlanması hukuk güvenilirliği ilkesi ile bağdaşmamaktadır. Yönetmelik değişiklikleri ile iktidar gazetecilik mesleğini kendi düşüncesi doğrultusunda; düzenleme ve disiplin altına almaya çalışma geleneğini sürdürmektedir. İktidar kimin gazeteci olacağına kendi karar vermeyi hedeflemektedir.

'BASIN KARTI TAŞIMAK GAZETECİ OLUNDUĞU ANLAMINA GELMEMEKTEDİR'

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 4 Kasım 2020 tarihli ve YD İtiraz No:2020/471 sayılı kararı ile yönetmeliğin bazı maddelerinin iptali sonucunda iktidar tarafından değişiklikler yapılmıştır. Ancak son yönetmelikte de aynı hukuki sakatlıklar sürmektedir. Yönetmelikle iktidara tanınan sınırsız keyfiyeti kabul etmek mümkün değildir. Basın kartı taşımak gazeteci olunduğu anlamına gelmemektedir. Bugün birçok çok basın kartı taşıyan gazetecinin, gazetecilik mesleğinin özüne ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nde yer alan ilkelere aykırı hareket ettiği de bir gerçektir. Son dönemde yaşananlar, ortaya saçılanlar da bunu göstermektedir.

'BASIN KARTI GAZETECİLİK RUHSATI DEĞİLDİR'

Yönetmelikteki özellikle 25. Madde değişikliği ile Sürekli Basın Kartı taşıyan meslektaşlarımızın basın kartlarının iptali tek taraflı bir komisyon incelemesi ile mümkün hale gelecektir. Bugüne kadar iktidarın kamu yararına olmayan faaliyetlerini haberleştirdiği için yüzlerce gazetecinin kartı iptal edilmiş, yine yüzlerce gazetecinin kartı ‘incelemede’ diyerek sahiplerine verilmemiştir. Bugün uygulamada basın kartı taşıyan meslektaşlarımızdan çok daha fazla basın kartsız çalıştırılan muhabir, foto muhabiri ve kameraman bulunmaktadır. Basın kartı gazetecilik mesleğinin ruhsatı değildir. Basın kartı gazetecilerin denetlenmesi amacıyla kullanılamaz. İktidarı bir kez daha Basın Kartı Yönetmeliği ile ilgili hukuka aykırı değişiklik yapmaktan vazgeçmeye, evrensel gazetecilik ilkelerine uymaya ve saygı göstermeye çağırıyoruz."

'AKP'Lİ OLMAYAN KİMSEYE BASIN KARTI VERMEYECEĞİZ'
DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren de soL'a yaptığı değerlendirmede basın kartının "gazetecillik ruhsatı olmadığına" dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

Değişiklik aslında 'AKP'li olmayan kimseye basın kartı vermeyeceğiz' manasına da geliyor. Biz zaten basın kartının devletin vermesinin de doğru olmadığını savunuyoruz. Bu bir gazetecillik ruhsatı değil. Kurumların verdiği kartlar basın kartı yerine geçmeli. Esas olması gerekense, meslek örgütleri ve sendikaların basın kartı vermesidir. Bu yapılana kadar da kurumların verdiği kartlar geçerli olmalı diye düşünüyoruz.