Yeni Şafak yazarı Mehmet MetinerATV'de yayınlanan Yalnız Kurt isimli diziye ilişkin bir yazı kaleme aldı.

"Meğer bizim ve milyonlarca Kürt’ün incinmesinin hiçbir kıymeti harbiyesi yokmuş! Meğer bir Osman Sınav kadar değerimiz yokmuş bizim!" diyen Metiner, "Reis’e, partimize ve hükümetimize asıl siyasi operasyon çekiliyor" ifadesini kullandı.

Yazıdan bir bölüm şöyle:

Ömrümüzü adadığımız davamıza ırkçı-faşist zihniyetli zevatın rota çizmesinden fazlasıyla rahatsızım. Mücadelemizin hiçbir aşamasında yanımızda görmediğimiz bazı zatların bugün baş tâcı edilmeleri yetmiyormuş gibi bize yön tayin edici konuma oturtulmalarından duyduğum rahatsızlık tarifsizdir.

Mensubu olduğum Kürt halkının o zat tarafından ırkçı-faşist bir dille tahkir ve tezyif edilmesi karşısında duyduğumuz rahatsızlığı dile getirmemize rağmen o zatın daha iğrenç ötesi sözlerle milyonlarca Kürt’ü düşmanlaştırmasına, milyonlarca Kürt’ün üzerine o ırkçı nefret dilini boca etmesine kendi televizyonumuz olarak bağrımıza bastığımız ATV’nin tekrar fırsat tanımasından duyduğum rahatsızlığı kelimeler tarif etmekte yetersiz kalır.

Meğer bizim ve milyonlarca Kürt’ün incinmesinin hiçbir kıymeti harbiyesi yokmuş! Meğer bir Osman Sınav kadar değerimiz yokmuş bizim! Anladık. Not ettik. Unutmayacağız. ATV’de yayınlanan Osman Sınav imzalı “Yalnız Kurt” dizisindeki o ırkçı düşman dili asla unutmayacağız.

Kendi kanalımız olduğu için başka bir algı oluşuyor. Sanki Ak Parti ve Hükümet böyle istediği için o dizi yayınlanıyor algısı. Osman Sınav’ın o milyonlarca Kürt’ün yani bizlerin üzerine boca ettiği ırkçı düşmanlığa karşı çıkmanın Reis’e ve AK Parti’ye karşı çıkmak anlamına geleceği varsayılıyor.

O yüzden camiamız susuyor. Camiamızın değerli aydınları susuyor. Çok yazık! Oysa sabote edilen Türk-Kürt kardeşliğimizin yanı sıra Reis’in ve AK Parti’mizin misyonudur.

Reis’e, partimize ve hükümetimize asıl siyasi operasyon çekiliyor. Bizim davamıza ve davamızın şekillendirdiği dış politikamıza operasyon çekiliyor. Bu ülkede Erdoğan’a ve davasına umut bağlamış Kürtlerle Erdoğan karşı karşıya getirilmek isteniyor. O Kürtlerin bu ırkçı nefret dili karşısında Kürtlere sahip çıkmayan camiamızın suskunluğu karşısında tekrar seçime doğru giderken PKK/HDP’nin istismarına açık hale getirilmesine zemin hazırlanıyor.