Nurcuların yayın organı Yeni Asya gazetesi yazarı Muharrem Okur bugün köşesinde dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

“Bizler neşriyat hizmetlerini yapmaya çalışırken bazı sponsorlarımız ‘Şu kitapları veya Risale-i Nur Külliyatını şu adrese gönderebilir misiniz’ diye teklifte bulunuyorlar, biz de gönderiyoruz” diye yazan Muharrem Okur, Ahmet Altan, Ahmet Şık, Aslı Erdoğan’a Said Nursi’nin Risale-i Nur'unu hediye ettiklerini açıkladı. 

Muharrem Okur yazısında şunları aktardı:

Geçen hafta son dönemin mağdurlarından ve yayınlarımıza ciddi manada sahip çıkan bir okuyucumuzdan bize bu konu ile alakalı bir teklif geldi.

Teklifi; Ahmet Altan, Ahmet Şık, Aslı Erdoğan’a Risale-i Nur Külliyatı gönderilmesi idi. Gönderebileceğimizi söyledim. Kâzım Bey’i aradım. Ahmet Altan’a nasıl ulaşabilirim dedim. Kardeşi Prof. Dr. Mehmet Altan’ın telefonunu verdi. Mehmet Altan’ı arayarak konuyu izah ettim. Ahmet Altan’ın telefonunu verdi. “Yalnız bilinmeyen telefonları açmaz, WHATSAPP üzerinden telefonu benden aldığını yaz.” dedi. Ben de yazdım ve arkasından aradım. Ben Yeni Asya’dan Muharrem Okur, telefonunuzu Mehmet Altan’dan aldım. Yeni Asya’yı tanıyor musunuz?” diye sordum. “Tanımaz mıyım.” dedi. Size bir hediye göndermek istiyorum, adresinizi verebilir misiniz dedim. Adresini yazdırdı. Çeşitli konularda görüş alışverişinde bulunduk. İstanbul’a zaman zaman geldiğimi söyleyince, gelince ararsanız müsait olursam çay içeriz dedi.

Ruşen Çakır’ın WhatsApp’ına Ahmet Şık’ın telefonu var mı diye yazdım. O da sağ olsun telefonu verdi. Ahmet Şık’a telefon edip Yeni Asya’dan aradığımı söyledim. Yeni Asya’yı tanıyıp tanımadığını sordum. Tanıyorum dedi. Durumu izah ettim. Konu nedir dedi. Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatını hediye edeceğiz dedim. Tamamdır dedi. 

Almanya’da olduğunu öğrendiğimiz Aslı Erdoğan’a da ulaşmaya çalışıyoruz.

İLYAS SALMAN’A ÇAY DAVETİ
Öte yandan yine Yeni Asya gazetesi yazarı Ali Hakkoymaz da köşesinde usta tiyatrocu İlyas Salman’a yer verdi.

“İlyas Salman bir röportajında, cennetin de cehennemin de olmasını isterim, diyor. Cennet de cehennem de olmadan olmaz ki İlyas Salman!” diye seslenen Ali Hakkoymaz, Salman’ın “Ahirette Allah’ın varlığıyla net bir şekilde karşılaşırsam o zaman O’ndan özür dilerim” sözlerine edebi bir şekilde karşılık verdi. 

Hakkoymaz köşesinde İlyas Salman’a çay davetinde bulunarak şu ifadelere yer verdi:

Hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa... Çaylar benden... Simitler de... Salman ve birkaç arkadaşıyla İstanbul’un bir tepesinde oturup sohbet edelim, şiir söyleyelim. Zaten kendisi şair ruhlu olduğunu söylüyor. Açık da sözlü... Her şeyi açık açık konuşuruz. Son nefese kadar kapı açık... Maksat hakikat konuşsun biz dinleyelim.